21.
kışın yanına uzanıp çayın kaynamasını beklediğim ve çoğu şeye tercih edebileceğim demir yığını.
devamını gör...
22.
sabah kalkıp, yakan olduğu müddetçe çocukluğumun en eğlenceli, en canlı, en fonksiyonel ısınma aracı. hatta o kadar fonksiyoneldir ki; üzerinde dilediğiniz herşeyi ısıtabilirsiniz; arkasına yastık atıp, kedi misali kıvrılabilirsiniz; kurutmanız gereken bir kıyafetiniz varsa, üzerine asarak 15 dakikada kurutabilirsiniz; tütsü etkisi yapsın diyorsanız üzerine elma, portakal kabukları koyabilirsiniz; çöpe gitmeye üşeniyorsanız, yakılabilir olanları anında imha edebilirsiniz.
şu an günümüzde bütün bunları aynı anda yapabilen herhangi bir eşya/aygıt maalesef yok.
şu an günümüzde bütün bunları aynı anda yapabilen herhangi bir eşya/aygıt maalesef yok.
devamını gör...
23.
alttaki köz kutusuna patates gömmenin verdiği mutluluğun aracı. annem veya babam sobaya patates attım dediğinde sanki evin ortasında deve kesmişler de birazdan et yiyecekmişim gibi bir heyecan sarardı. * çok şükür ki maddi kaygıları olan bir aile olmadık hiç. evet et de çok sık tüketirdik ama közde patates bir başkaydı. aşırı mutlu oluyordum. hoş şimdi bile közde patatesi ete tercih ederim. * ha, bir de sobanın üstüne tükürüp onun yuvarlanmasını izleyen serseri çocukluk geçirenler vardı. * annem bize ayıp, pislik yapmayın diye tembihlediği için acaba nasıl bir şey oluyor diye annemden gizli tükürür o yuvarlanmayı izlerdim. *
devamını gör...
24.
şu an ayak ucumda bulunan tavana ışık saçan ısıtma aracı.
devamını gör...
25.
yine hayatında soba görmemiş yazarların soba güzellemesi yapmak için üşüştüğü başlık.
soba deyince benim aklıma; annesi sobada yakacak bir şey bulamadığı için zatürre olup ölen 40 günlük bebek geliyor.
soba deyince benim aklıma; annesi sobada yakacak bir şey bulamadığı için zatürre olup ölen 40 günlük bebek geliyor.
devamını gör...
26.
kuzineli olan versiyonu rahmetli büyükannemler de vardı.
kış günleri patates, soğan, biber gibi şeyler pişirirdik.
şimdi o lezzeti bulmak imkansız. eski günler özleniyor.
kış günleri patates, soğan, biber gibi şeyler pişirirdik.
şimdi o lezzeti bulmak imkansız. eski günler özleniyor.
devamını gör...
27.
kendisiyle garip ilişkilerim olan ısı aracıdır.
mide hassasiyeti olan yazarlar için okunması tavsiye edilmez.
bu aletle ilgili garip fantezilerim vardı. en sevdiğim üstüne tükürüp buharlaşmasını izlemekti(çocukken çok salak olmak). bu huyumdan bir travmayla kurtuldum. olay şöyle gerçekleşti annem her akşam olduğu gibi yemekleri ısıtmak için sobanın üstünü kullanıyordu. (tasarruflu kadın) bende o sıralar artık sobanın üstüne tükürme tekniğimin zirvesindeyim. uzaktan zıplayarak falan tükürüyorum. annemin o gün sobanın üstüne yemek koyduğunu tükürüğüm havadayken fark ettim. tükürüğüm havadayken o geçen bir saniye nerden baksan bir kaç dakika benim için. evet tam domates çorbasının içine düştü. tabi ki çocukluğun verdiği aptallıkla aileme söyleyemedim. üstünde yoğun miktarda köpük vardı ve asla hangi kısmının bana ait olduğunu çözemedim. ailemi o yemeği yerken seyretmek zorunda kaldım. bundan tam 21-22 yıl önce olmuştur olay o gün o masada anne ben domates çorbası sevmiyorum yemeyeceğim dedim. annem hala bunu aklında tutar ve ne zaman domates çorbası yapsa yanına benim sevdiğim bir yemek yapar. hala gidecek olduğumda domates çorbası var bu gün yarın gel der. ben domates çorbası seviyorum sözlük! ama yıllardır annemin domates çorbasını içemiyorum işte sırf bu yüzden. artık söylemek mesele değil yıllarca saklamış olmam mesele. asıl mesele domates çorbası değil sanırım annemin bu kadar düşünceli olup benim bu kadar aptal olmam. canım yanıyor.
mide hassasiyeti olan yazarlar için okunması tavsiye edilmez.
bu aletle ilgili garip fantezilerim vardı. en sevdiğim üstüne tükürüp buharlaşmasını izlemekti(çocukken çok salak olmak). bu huyumdan bir travmayla kurtuldum. olay şöyle gerçekleşti annem her akşam olduğu gibi yemekleri ısıtmak için sobanın üstünü kullanıyordu. (tasarruflu kadın) bende o sıralar artık sobanın üstüne tükürme tekniğimin zirvesindeyim. uzaktan zıplayarak falan tükürüyorum. annemin o gün sobanın üstüne yemek koyduğunu tükürüğüm havadayken fark ettim. tükürüğüm havadayken o geçen bir saniye nerden baksan bir kaç dakika benim için. evet tam domates çorbasının içine düştü. tabi ki çocukluğun verdiği aptallıkla aileme söyleyemedim. üstünde yoğun miktarda köpük vardı ve asla hangi kısmının bana ait olduğunu çözemedim. ailemi o yemeği yerken seyretmek zorunda kaldım. bundan tam 21-22 yıl önce olmuştur olay o gün o masada anne ben domates çorbası sevmiyorum yemeyeceğim dedim. annem hala bunu aklında tutar ve ne zaman domates çorbası yapsa yanına benim sevdiğim bir yemek yapar. hala gidecek olduğumda domates çorbası var bu gün yarın gel der. ben domates çorbası seviyorum sözlük! ama yıllardır annemin domates çorbasını içemiyorum işte sırf bu yüzden. artık söylemek mesele değil yıllarca saklamış olmam mesele. asıl mesele domates çorbası değil sanırım annemin bu kadar düşünceli olup benim bu kadar aptal olmam. canım yanıyor.
devamını gör...
28.
söndürülmeden uyunduğunda rüzgarın bacaya yaptığı basınç sonucunda dumanın içeri basmasıyla, eve dolması çok acı sonuçlar yaratabilecek, artık nostaljik ısınma aracı.
devamını gör...
29.
eski evlerin olmazsa olmazıdır. birçok ihtiyaca yönelik kullanılırdı.
örneğin üstüne güğüm konulur ve bu güğümde su ısıtılırdı. ısınan suyla banyo edilirdi.
yine sobaların borusunun üstüne bağlı askılıklar olurdu ve bu askılıklarda özellikle kar topu oynamadan gelen çocukların eldivenleri, bereleri, kaşkolları, ayrıca havlu, bez gibi şeyler kurutulurdu. soğuk ve uzun kış gecelerinde sobaların üstünde pişirilen kestanelerin ise ayrı bir tadı olurdu.
ailede kestane içinden çıkan kurt muhabbetleri gırla giderdi. soba bu şekilde aile içi sevgiyi ve birlikteliği de tesis etmede önemli görevler üstlenirdi.
çocuklar yatmadan önce yine sobaların üstünde ısıtılan ballı sütle tatlı rüyalar görmeye hazır hale getirilirdi.
kuzine adında daha büyük olan tipleri de vardı ve bunlar fırın olarak da kullanılırdı.
günün sonunda söndürülmesiyle birlikte bütün aile fertleri yataklarının yolunu tutar ve evdeki hareketlilik de böylece son bulurdu.
bir evin içindeki canlılık bacasından tüten dumanla belli olurdu. soba eski evler için hem bir kombi, hem bir fırın, hem bir kurutma makinesi ve en önemlisi şu anda daha yeri doldurulamamış, daha yenisi icat edilememiş bir aile içi sevgi tesis etme makinesi idi. umarım konforun hüküm sürdüğü yeni hayat standartlarında insanlar kalplerindeki sobaları da büsbütün söndürmezler.
örneğin üstüne güğüm konulur ve bu güğümde su ısıtılırdı. ısınan suyla banyo edilirdi.
yine sobaların borusunun üstüne bağlı askılıklar olurdu ve bu askılıklarda özellikle kar topu oynamadan gelen çocukların eldivenleri, bereleri, kaşkolları, ayrıca havlu, bez gibi şeyler kurutulurdu. soğuk ve uzun kış gecelerinde sobaların üstünde pişirilen kestanelerin ise ayrı bir tadı olurdu.
ailede kestane içinden çıkan kurt muhabbetleri gırla giderdi. soba bu şekilde aile içi sevgiyi ve birlikteliği de tesis etmede önemli görevler üstlenirdi.
çocuklar yatmadan önce yine sobaların üstünde ısıtılan ballı sütle tatlı rüyalar görmeye hazır hale getirilirdi.
kuzine adında daha büyük olan tipleri de vardı ve bunlar fırın olarak da kullanılırdı.
günün sonunda söndürülmesiyle birlikte bütün aile fertleri yataklarının yolunu tutar ve evdeki hareketlilik de böylece son bulurdu.
bir evin içindeki canlılık bacasından tüten dumanla belli olurdu. soba eski evler için hem bir kombi, hem bir fırın, hem bir kurutma makinesi ve en önemlisi şu anda daha yeri doldurulamamış, daha yenisi icat edilememiş bir aile içi sevgi tesis etme makinesi idi. umarım konforun hüküm sürdüğü yeni hayat standartlarında insanlar kalplerindeki sobaları da büsbütün söndürmezler.
devamını gör...
30.
anneanne evi kokusudur. sabah donarak uyanmak, yorganı iyice çekip, yanana kadar kalkmamaktır.
önce çıra veya gazete kağıdı alt hazırlanır ve sonrasında bir iki ufak odun konur. üstünde böyle yuvarlak bir demir vardır. delikleri açılıp kapanan bu demir soba yakılma aşamasındayken yarım açılır.
odunların ikisi de kor halini aldığında, arzu edilen miktarda odun konularak ateş harlanır. arada da maşayla karıştırılır.
tamamen yandığında dikkat edilmesi gereken şey üst demirin kapalı olması ve odunların ya da isteğe göre kömürün (yani kömür tabi tehlikeli) eksik edilmemesi ve sobanın iyi beslenmesidir.
soba yakabiliyor olmak büyümek demektir.
önce çıra veya gazete kağıdı alt hazırlanır ve sonrasında bir iki ufak odun konur. üstünde böyle yuvarlak bir demir vardır. delikleri açılıp kapanan bu demir soba yakılma aşamasındayken yarım açılır.
odunların ikisi de kor halini aldığında, arzu edilen miktarda odun konularak ateş harlanır. arada da maşayla karıştırılır.
tamamen yandığında dikkat edilmesi gereken şey üst demirin kapalı olması ve odunların ya da isteğe göre kömürün (yani kömür tabi tehlikeli) eksik edilmemesi ve sobanın iyi beslenmesidir.
soba yakabiliyor olmak büyümek demektir.
devamını gör...
31.
sıcağı çarpan bir şey. beynimi hissediyorum. *
devamını gör...
32.
böyle giderse yeniden evlere kurulacak olan ısıtıcı.
pisliği çekilmez ama sıcaklığı bir o kadar keyiflidir.
pisliği çekilmez ama sıcaklığı bir o kadar keyiflidir.
devamını gör...
33.
abi cidden güzel odanın yavaş yavaş ısınmaya başladığını anladığın an hele o gevşemeyi bir yerde bulamazsınız
devamını gör...
34.
35.
güzel yanları da olan ama kötü yanları dolayısıyla doğal gaza yenik düşen çocukluğumuzun ısınma aracıdır.
patates ve kestane pişirme, ateşin tavandaki dansını izleme, dışarıda lapa lapa kar yağarken ısınma falan iyi...
isi pası külü, odun kömür derdi, tek odayı ısıtma ise kötü...
o yüzden imkanlar dahilinde tabiki doğal gaz ama bu gidişle millet sobaya galiba dönecek.
patates ve kestane pişirme, ateşin tavandaki dansını izleme, dışarıda lapa lapa kar yağarken ısınma falan iyi...
isi pası külü, odun kömür derdi, tek odayı ısıtma ise kötü...
o yüzden imkanlar dahilinde tabiki doğal gaz ama bu gidişle millet sobaya galiba dönecek.
devamını gör...
36.
37.
ekim başında tüp almıştık yeni bitti. yani her şeyi sobada yaptık. demekki faydası olmuş. iki buçuk ayda en fazla bir tüp degistirirdik.
doğalgaz olsa daha iyi tabi ama olmayınca soba şart zaten elektrikle isinamazsin. ben sofbenle bile banyo yapamıyorum . su ısınmıyor soğuk oluyor yani. termosifon iyi doğalgaz yoksa.
sobanın da işte 20 günde bir temizlenmesi gerek boruların. işte gece kömür atamazsın pek.
odun yaksan dayanmaz odun .
şu sobayı nasıl ta 19 mu 18. ne yüzyılda bulmuşlar. keşke bin yıl önce bulunsa . belki bu kadar ağaç kesilmez yakilmazdi. teknoloji daha ileriye giderdi.
doğalgaz olsa daha iyi tabi ama olmayınca soba şart zaten elektrikle isinamazsin. ben sofbenle bile banyo yapamıyorum . su ısınmıyor soğuk oluyor yani. termosifon iyi doğalgaz yoksa.
sobanın da işte 20 günde bir temizlenmesi gerek boruların. işte gece kömür atamazsın pek.
odun yaksan dayanmaz odun .
şu sobayı nasıl ta 19 mu 18. ne yüzyılda bulmuşlar. keşke bin yıl önce bulunsa . belki bu kadar ağaç kesilmez yakilmazdi. teknoloji daha ileriye giderdi.
devamını gör...
38.
ilginc 1 bilgi veriyim.
soba ruscada peç demek, 5 de ruscada peç demek.
fakat burda 1 ayrim noktasi var, soba anlamindaki peç normal boyle okunuyor, peç.
5 anlamindaki peç, pyeç/pyaç diye okunuyor ve burdaki ç, lazlarin ç'si. yani lazlarin okudugu sekildeki ç.
ayni sekilde azericede de sobaya peç denir, bu ruslardan alinmistir.
ama azeriler, sobaya ruslarin 5'indeki gibi peç derler xd
olay baya karisiktir yani.
yani,
soba - peç
5 - peç (pyeç/pyaç)
azerice soba - ruscadaki 5 sekliyle peç, yani ç lazlarin ç'si, peç direkt.
evet oyle de sacma sapan 1 "peç" durumu vardir.
soba ruscada peç demek, 5 de ruscada peç demek.
fakat burda 1 ayrim noktasi var, soba anlamindaki peç normal boyle okunuyor, peç.
5 anlamindaki peç, pyeç/pyaç diye okunuyor ve burdaki ç, lazlarin ç'si. yani lazlarin okudugu sekildeki ç.
ayni sekilde azericede de sobaya peç denir, bu ruslardan alinmistir.
ama azeriler, sobaya ruslarin 5'indeki gibi peç derler xd
olay baya karisiktir yani.
yani,
soba - peç
5 - peç (pyeç/pyaç)
azerice soba - ruscadaki 5 sekliyle peç, yani ç lazlarin ç'si, peç direkt.
evet oyle de sacma sapan 1 "peç" durumu vardir.
devamını gör...
39.
tavana vuran alevin ışığı, çıtır çıtır odun sesi, sıcacık ve güzel bir oda, ortamda bitmeyen bir odun kokusu...
şu an içinde bulunduğum evdeki sobayı yakamadığı için sobayla kavga eden bir baba dostu...
anılar...
soba sadece ortamı ısıtmaya yarayan bir alet değil, bir nesil ve anıdır.
şu an içinde bulunduğum evdeki sobayı yakamadığı için sobayla kavga eden bir baba dostu...
anılar...
soba sadece ortamı ısıtmaya yarayan bir alet değil, bir nesil ve anıdır.
devamını gör...