soba kurmak

birinin pozisyonu ayarladığı diğerinin boruyu soktuğu eylem. genelde pozisyonu kadın ayarlar erkek sokar. iş bitince banyoya koşulur. sonraları ise ısıtma işini bizim türk erkekleri hep kadına bırakır. oysa erkekler çakmalı ateşi arada bir.

romantik düşünmezsek zordur. zahmetlidir. önce temizlemek gerekir. bir kaç işlem yaptıktan sonra kurulur.
romantik düşünürsek ayyy canım soba ne kadar samimi sıcacık. üzerine kestane falan böyle. nefis yahu.

boru montajını yerde yapıp bir dirsek borusu ve boruları sabitleyen kelepçelerle bir dikey büyük l harfi elde ettikten sonra sobaya eklersin bu l harfini. mesela üç düz boru+ bir dirsek + üç düz boru. burada önemli olan dirsekten önceki ve sonraki uzunluğun mümkün olduğunca birbirine yakın uzunlukta olmasıdır. sebebini bilmiyorum git fizikçiler açıklasın. ben ninemden böyle öğrendim.

bu büyük l harfini, biri sandalyede biri yerde olan iki kişi bir tarafı sobanın duman çıkışına diğer tarafı tavana doğru olacak şekilde sabitlersin. birkaç yerden zincir, tel yahut kelepçe ile tavana asarsın.

sonra yerdeki kişi seni pür dikkat izlerken sandalyedeki kişi olarak bir dirsek ve borularla bu defa yatay bir büyük l harfi oluşturup ucunu baca deliğine dürtersin. bu defa tam bir l harfi oranını korumak elzemdir. bacaya dürttüğün kısım kısa bacağı olacak l harfinin. o kısmı uzatırsan nahoş durumlar olabilir. soba tüter, randımanlı yanmaz falan.

bunca zahmetin sonrasında kurduğun bu sobanın üstüne mandalina kabuğu veya portakal kabuğu koyarsın. bir demlikte oturtursun günlerce kaynayacak ıhlamuru. bu bir kuzine ise fırınında patatesler, arpacık soğanlar belki de kestane pişirirsin. çocukluğuna gidersin mandalina, ıhlamur ve kestane kokuları eşliğinde. sanki bütün sevdiklerin hayattadırlar hala...çünkü soba yalnız kurulmaz. yalnızlığa göre bir şey değildir soba; öyle tek tuşuyla ısıtan klima gibi.

yoğun ısrarlarım sonucu biraz evvel gerçekleştirdiğimiz eylem.* ancak tütüyor ve nedenini anlayamıyoruz. tüm kapı ve pencereleri açtık duman çıksın diye. sobayı kurmadan önce daha az üşüyordum. yazıklar olsun.

teknik aksaklık yoksa veya fazla doldurulmadıysa, buna rağmen de sebebi anlaşılamıyosa ters rüzgar sebebiyle tüter allahın cezası..

boruları yerine takarken gireni, çıkanı iyi hesap etmek gerekir.

tıkanma ve fazla doldurmadan değilse boruyu duvara dayamadığınızdan emin. genelde duvar kısmındaki boru fazla içeri itilir. o da değilse küçük kapağını kapatmayın bu da değilse çilingir çağırın artık bir çözüm bilmiyorum.

az önce x'de izledim almanya'da yaşayan bir türk aile evlerine soba kuruyorlar, itfaiyeden bir kişi gelip tüm her şeyi kontrol ettikten sonra soba yakma ruhsatı veriyor....vay alümünyum vay...

x.com/i/status/188212093215...

35 yıllık hayatımda sadece 1 haftalığına o da kestane aşkına soba kuruldu. onda da sürekli nefes alamıyoruz burnumuz kanıyor nidalarıyla bir haftanın sonunda temelli kaldırıldı .

en kral sobayı kurarım abeem.

isten, pisten bir iştir. hele o soba borusunu denk getirmek, herkes uğraşamaz o işle.

fakirliktendir

mobil hatların doğuda bir köye atanan öğretmenlerin üzerinden romantize ettiği hede.

maalesef mecbur kaldığımızdır. yoksa kim istemez doğalgaz. sobanın kovası her gün boşaltılır ve doldurulur.
soba boruları ayda bir temizlenir. baca yılda bir kaç kez temizlenir.
odun kömür toz derken ev batar.
2 yıldan fazladır mecburen yakıyoruz.
ama yararları da var .
yinede doğalgaz gibisi yok.
bu sobayı da ta 18. yüzyılda falan bulmuşlar. önceden köz ocakları varmış. mangal gibi yani. ya da şömine tarzı ocaklar varmış evlerde.
hayır nasıl bu sobayı ta milattan önce bulmamışlar ilginç. belki bu kadar ağaç kesilmezdi yok olmazdı. tabi daha çok yok olma ihtimali de var.
kömürde çok geç bulunmuş petrolde .

valla anaannem ile dedimin kavgalarını çok özledim. dedemin el beceriksizliği anaannemin telaşı bize evde soba kuşu kabere izletiyordu.