sodom ve gomore

1928 yılında yakup kadri karaosmanoğlu tarafından yazılmış kitaptır. kitapta 1. dünya savaşı sonrası kuvay-ı milliyecileri dağ insanı gibi gören sosyete kesim eleştirilir, türk sosyete kızların ingiliz işgalcilerine kendilerini peşkeş çektikleri, memleket için şehit olanların değerinin bilinmediği anlatılır. bir de olaylara tepkisiz kalmayı seçen umursamaz necdet karakteri vardır.

sodom ve gomore'nin tevrat’tan alınan bilgiye göre; lut ve ibrahim devrinde filistin'de tanrı’nın gazabına uğramış iki büyük şehir olduğu ileri sürülür.

bir yakup kadri karaosmanoğlu romanı. işgal zamanlarında istanbul'un durumunu anlatıyor. esas hikaye necdet ve leyla üzerinden ilerliyor olmasına karşın bir aşk romanı olmaktan ziyade dönem eleştirisi niteliği gösterir

istanbul'da nasıl bir kokuşmuşluk anadolu'da olanlardan nasıl bir kopmuşluk olduğunu yabancı hayranlığını mandalığı toplumsal ilişkilerden çok iyi anlatır roman her gün bir davet bir eğlence dünya yansa umrunda olmama durumunu necdet'in leyla'nın içinde bulunduğu ruh halini mütareke dönemi milli hissiz insanlarını gözümüzün önüne yaşıyormuşuz gibi getirtir ve değmesin göğsüme namahrem eli dedirtir.

yakup kadri'den okuduklarım arasında en beğendiğim romandır. lisede okuduğumda, zamanına göre bu kadar çarpıcı ve akıcı yazması beni epey şaşırtmıştı. ismiyle ve hikayesiyle inanılmaz olduğunu düşündüğüm, mutlaka okunması gereken bir eserdir.