bir (bkz: metin eloğlu) şiiridir.

keşkek şu kazanda kaynar, benim bildiğim;
şu güveçte helmelenir fasulya.
kuzu şu kadar ateşte çevrilir;
tuzlama şu tabağa konur ille..
yumurta şu sahana kırılır.
çorba mı? çorba şu kaşıkla içilir tabii,
hoşaf bu kaşıkla..
ister uskumru olsun, ister kolyoz,
ister orkinoz, ister hanos;
balık şu bıçakla kesilir..
şarap siyahsa şu kadehe konur elbet,
beyazsa bu kadehe

yavan ekmeği nasıl yersen ye...
devamını gör...
mesela ağzını şapirdatmadan yemek yemek.
devamını gör...
budur
devamını gör...
ağzını şapırdatarak yiyen biri olursa yanımda şâyet, sumsuğu korum ağzının ortasına.
devamını gör...
görgü.

bu hayattaki en zor şeylerden biri, sofra adabı olmayan insanla yemeğe çıkmaktır.

çorba içer fffüfüflüğğhhüüp diye, çatalı bıçağı çivi çakar gibi tabağa vurup vurup durur. tek kaşıkla/çatalla masadaki tüm unsurlara dalar. başka masaların duyacağı kadar yüksek ve rahatsız edici sesle konuşur. hızlı ve sesli yemek yer.

dersin ki, bu denyo herif/karıyla ne işim var?
devamını gör...
çocuklukta edinilmesi şanstır zira ileriki yaşlarda kazandırılması çok zor.
ağız şapırdatmadan yemek yenmesi özellikle çok önemli.
devamını gör...
sag ele yemek yemek de bu adaplardan biridir islam'da.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sofra adabı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim