ümit ünal'ın yazıp yönettiği, 2017 yılında yayınlanan sinema filmi. küçük bir kasaba bir dizi gizemli ölümle sarsıldığında, başarılı bir ev hanımı ve yetenekli bir aşçı olan neslihan bir numaralı şüpheli olur. yeni atanan memur yardımcısı, cinayetler ile neslihan arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor, ancak yeterli kanıt bulamıyor. imdb: 6.7
*istanbul uluslararası film festivali (2018)- en iyi kurgu: osman bayraktaroğlu
*malatya uluslararası film festivali (2017)- jüri özel ödülü/ kemal sunal halk ödülü
*malatya uluslararası film festivali (2017)- jüri özel ödülü/ kemal sunal halk ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "münzevisatır" tarafından 08.02.2021 01:23 tarihinde açılmıştır.
1.
demet evgar’ın oyunculuğu oldukça iyiydi. çok ince dokunuşları olan, farklı senaryosuyla güzel bir film.
eşinin pişkin pişkin onu aldatmasına şahit olan neriman, bir noktadan sonra artık dayanamaz. başta kocasından, kocasının kendisini aldattığı komşusundan, kocasıyla aynı yolda ilerleyen arkadaşlarından sırayla intikamını alır.
günümüzde yaşlı çiftleri izlediğinizde kadınların elden ayaktan düşmüş eşlerine pek nazik davranmadıklarına şahit olmuşsunuzdur. aslında gençlikte kocalarının yapılanların rövanşıdır çoğu zaman bu tarz hareketler, filmi izleyince aklıma geldi.
eşinin pişkin pişkin onu aldatmasına şahit olan neriman, bir noktadan sonra artık dayanamaz. başta kocasından, kocasının kendisini aldattığı komşusundan, kocasıyla aynı yolda ilerleyen arkadaşlarından sırayla intikamını alır.
günümüzde yaşlı çiftleri izlediğinizde kadınların elden ayaktan düşmüş eşlerine pek nazik davranmadıklarına şahit olmuşsunuzdur. aslında gençlikte kocalarının yapılanların rövanşıdır çoğu zaman bu tarz hareketler, filmi izleyince aklıma geldi.
devamını gör...
2.
hemen çok beğendiğimi söyleyerek başlayayım. demet evgar yine harika bir oyunculuk sergilemiş. neriman monoton bir hayata sahip ev kadınıdır. istanbul gibi büyük bir şehirde yaşarken ethem ile tanışıp on sekiz yaşını doldurmasına bir hafta kala onunla kaçar. ethem memurdur ve sürekli küçük kasabaları gezerler. son geldikleri yerde on iki sene yaşarlar. neriman harika yemekler yapar. kendini hep televizyonda yemek programı sunarken hayal eder. kocası için elinden geleni yapar ama yeterli olmaz. kocası onu başkalarının yanında azarlar, bir gün olsun halini hatrını sormaz. evinin bir hizmetçisi gibi davranır ona. yatakta bile sadece işini bitirene kadar zorla katlanıyormuş gibi yapar, aşağılar kadını sürekli. neriman'ın iç sesi mutsuz olduğunu bilse ve içten içe delirmesi başlasa bile o her şey yolunda gibi davranmaya devam eder. ta ki kocası ondan boşanmak istediğini söyleyene kadar. neriman her şeye rağmen çabalarının bir sonuç vermediğini içten içe farkeder ve o andan sonra olanlar olur. neriman deli midir yoksa hepimizden daha akıllı mıdır? çevresinde yaşanan ölümlerin onunla bir ilgisi var mıdır? neriman gerçek sevgiyi bulacak mıdır yoksa ömür boyu karanlık yalnızlığının koyuluğunda boğulacak mıdır? mutlaka izleyelim.
devamını gör...
3.
filmi çok çok çok çok beğendiğimi söyleyerek başlıyorum.
demet evgar oyunculuğu diye bir şey var. gözleriyle bile role can veren, izleyiciyi kendi etkisi altına alan ender oyunculardan. nevrotik ve zeki kadın rollerinin hakkını üstün performansıyla fazlasıyla veriyor. eli bıçak tutan hatundur kendisi. bu filmde de bıçakla her türlü hamaratlığını sergiliyor. yanlış anlamayın sakın sürekli yemek yapıyor; baklava, çerkes tavuğu, erişte, fıstıklı pilav, dolma, poğaça... yemek, yemek, yemek... ziyafet sofrası gibi bir film. izledikten sonra çerkez tavuğunun peşine düştüm. öyle can alıcı yemek tüyoları vardı ki, içli içli köfteler yapmak istedim..
gırgırımızı yaptık, fıstıklı pilav pilav diye diye de bu film anlatılamaz.
gelelim hikayenin en anlamlı tarafına;
hayalleri ile sıkıcı gerçekliğin arasına sıkışan hayatların analizi çok iyi yapılmış. hikayedeki kişiler yanı başınızda duran ailelerden çok farksız değil. film evlilik kurumuna, monotonlaşan ilişkilere, toplumsal eşitsizliğe çok anlamlı eleştiriler getirmiş. adam saygısız ve despot, kadın kendisini kocasına adamış ama çok mutsuz. ifadeler çok donuk.. kadının görevi yemek yapmak, kocası eve geldiğinde rakısını doldurup, masajını yapmak. ilişki hissiyatsız, davranışlar bilinçsizce tekrarlardan oluşuyor. kullanılan sözcükler aynı, her şey sırasıyla yapılıyor. sevgisiz, saygısız, hareketsiz bir hayatın insanı insanlıktan çıkarmasını görüyoruz. psikolojik baskı altında uygulanan görevlerin insanı makineleştirmesi sonrasında civataların yanmasına şahit oluyoruz...
acayip bir hikaye çerkes tavuğu üzerinden çok güzel mesajlar verilmiş. yemekler sembolik. sembolik filmlere bayılırım.
neslihan kendini yemeğe verir, ben kendimi temizliğe veririm.*
fırat altunmeşenin yakışıklılığından da bahsedeyim. bu filmde gözüme ayrı bir güzel geldi. yakışıklılıkta zor bir zanaat. kendisini çok çok beğenirim. oyunculuğunuda geliştirdi.
filme bayıldım..
farklı bir tat isteyenlere tavsiye ederim..
demet evgar oyunculuğu diye bir şey var. gözleriyle bile role can veren, izleyiciyi kendi etkisi altına alan ender oyunculardan. nevrotik ve zeki kadın rollerinin hakkını üstün performansıyla fazlasıyla veriyor. eli bıçak tutan hatundur kendisi. bu filmde de bıçakla her türlü hamaratlığını sergiliyor. yanlış anlamayın sakın sürekli yemek yapıyor; baklava, çerkes tavuğu, erişte, fıstıklı pilav, dolma, poğaça... yemek, yemek, yemek... ziyafet sofrası gibi bir film. izledikten sonra çerkez tavuğunun peşine düştüm. öyle can alıcı yemek tüyoları vardı ki, içli içli köfteler yapmak istedim..
gırgırımızı yaptık, fıstıklı pilav pilav diye diye de bu film anlatılamaz.
gelelim hikayenin en anlamlı tarafına;
hayalleri ile sıkıcı gerçekliğin arasına sıkışan hayatların analizi çok iyi yapılmış. hikayedeki kişiler yanı başınızda duran ailelerden çok farksız değil. film evlilik kurumuna, monotonlaşan ilişkilere, toplumsal eşitsizliğe çok anlamlı eleştiriler getirmiş. adam saygısız ve despot, kadın kendisini kocasına adamış ama çok mutsuz. ifadeler çok donuk.. kadının görevi yemek yapmak, kocası eve geldiğinde rakısını doldurup, masajını yapmak. ilişki hissiyatsız, davranışlar bilinçsizce tekrarlardan oluşuyor. kullanılan sözcükler aynı, her şey sırasıyla yapılıyor. sevgisiz, saygısız, hareketsiz bir hayatın insanı insanlıktan çıkarmasını görüyoruz. psikolojik baskı altında uygulanan görevlerin insanı makineleştirmesi sonrasında civataların yanmasına şahit oluyoruz...
acayip bir hikaye çerkes tavuğu üzerinden çok güzel mesajlar verilmiş. yemekler sembolik. sembolik filmlere bayılırım.
neslihan kendini yemeğe verir, ben kendimi temizliğe veririm.*
fırat altunmeşenin yakışıklılığından da bahsedeyim. bu filmde gözüme ayrı bir güzel geldi. yakışıklılıkta zor bir zanaat. kendisini çok çok beğenirim. oyunculuğunuda geliştirdi.
filme bayıldım..
farklı bir tat isteyenlere tavsiye ederim..
devamını gör...
4.
demet evgar'ın oyunculuk üzerine ders verdiği yapım.
yavaş ilerliyor gibi görünse de insanın merakını uyandırıyor.
hayatım boyunca tadını bilmediğim çerkez tavuğunu o kadar güzel tarif ediyordu ki sanki en sevdiğim yemek oymuş gibi geldi.
yavaş ilerliyor gibi görünse de insanın merakını uyandırıyor.
hayatım boyunca tadını bilmediğim çerkez tavuğunu o kadar güzel tarif ediyordu ki sanki en sevdiğim yemek oymuş gibi geldi.
devamını gör...
5.
hayran ola ola izlediğim film. bir kadının delirişine an be an şahitlik ederken ancak bu kadar hayran olunabilirdi. yanlış anlaşılmasın; hayranlığım delirmeye değil, demet evgar'ın girdiği rolü içselleştirmesine.
normal sözlük'te görmüştüm bu filmi, bayağı da şaşırmıştım tanımları okurken. bazıları kafamı da karıştırmıştı hatta. ama bir türk yapımından beklemeyeceğim kadar iyiydi. bu dediğimden biraz utanıyorum ama tersini söylemek yalan olacaktı.
mutsuz bir evde geçiyor film, hatta mutsuz evlerden oluşan bir apartmanın mutsuzlukla dolu bir dairesinde. zaten film bunu anlatmak istercesine karanlık ve kasvetli. eşine iyi bakmak, iyi bir eş olmak için canını dişine takan ve sonunda kendi benliğini kaybetmiş neslihan* da ana karakterimiz.
eşinin her türlü hareketine, bağırmasına ve bir sürü kötü davranışına katlanan neslihan, eşi kendinden boşanmaya karar verdiğinde sessiz bir cinnet geçiriyor ve elinde bıçağı ile eşinin yanına geliyor ama öldürmesine gerek kalmadan eşi kendiliğinden ölüyor. işte olaylar da buradan başlıyor. masum masum evinde oturup evi ile ilgilenen benliksiz neslihan'ın içinden, seri katillere taş çıkartacak soğuk kanlılıkla cinayetler işleyen biri çıkıyor. herkesten intikamını bir bir alıyor ve sonra huzurlu huzurlu yaşıyor.
film bana biraz insanın gözü dönünce neler yapabileceğini hatırlattı. insanlar sınırlarına ulaşana kadar masumdur sonrasında canavarlaşır, sadece bazılarının sınırları daha yakındır.
normal sözlük'te görmüştüm bu filmi, bayağı da şaşırmıştım tanımları okurken. bazıları kafamı da karıştırmıştı hatta. ama bir türk yapımından beklemeyeceğim kadar iyiydi. bu dediğimden biraz utanıyorum ama tersini söylemek yalan olacaktı.
mutsuz bir evde geçiyor film, hatta mutsuz evlerden oluşan bir apartmanın mutsuzlukla dolu bir dairesinde. zaten film bunu anlatmak istercesine karanlık ve kasvetli. eşine iyi bakmak, iyi bir eş olmak için canını dişine takan ve sonunda kendi benliğini kaybetmiş neslihan* da ana karakterimiz.
eşinin her türlü hareketine, bağırmasına ve bir sürü kötü davranışına katlanan neslihan, eşi kendinden boşanmaya karar verdiğinde sessiz bir cinnet geçiriyor ve elinde bıçağı ile eşinin yanına geliyor ama öldürmesine gerek kalmadan eşi kendiliğinden ölüyor. işte olaylar da buradan başlıyor. masum masum evinde oturup evi ile ilgilenen benliksiz neslihan'ın içinden, seri katillere taş çıkartacak soğuk kanlılıkla cinayetler işleyen biri çıkıyor. herkesten intikamını bir bir alıyor ve sonra huzurlu huzurlu yaşıyor.
film bana biraz insanın gözü dönünce neler yapabileceğini hatırlattı. insanlar sınırlarına ulaşana kadar masumdur sonrasında canavarlaşır, sadece bazılarının sınırları daha yakındır.
devamını gör...
6.
bir ümit ünal filmidir.
filmin senaryosunu da yönetmen ümit ünal yazmıştır. filmde çok uzun zamandır hayranlıkla izlediğim demet evgar, fatih al, alican yücesoy, fırat altunmeşe, elit andaç çam, ferit aktuğ, emrah kolukısa, burcu seyben ve burcu halaçoğlu rol almıştır.
gerçek hayat her zaman kurgudan daha tuhaftır. neslihan eşine bağlı, biraz safça, hayaller kuran ve de nefis yemekler yapan bir kadındır. ancak eşine yeterli gelmez bu. ona sürekli kötü davranan, onu yok sayan, hakaretler yağdıran eşiyle sadece yemek üzerine kurulu ufak sohbetler edebilen neslihan ara ara kendini bir televizyon programında yemek yaparken düşler.
ancak bir gün eşi ile yaptığı olağanın biraz dışında bir kavgadan sonra trajik bir olay yaşanır. bu olay başka olayları da tetikler elbette. ve başta da söylediğim gibi hayatın kurgudan daha tuhaf olduğuna tanık oluruz, yine bir kurgu içinde.
klasik bir ümit ünal filmiydi. sağlam bir senaryo, iyi oyunculuklar ve dar mekanlar. bence mutlaka izlenmesi gereken akıcı ve eğlenceli bir filmdi.
filmin senaryosunu da yönetmen ümit ünal yazmıştır. filmde çok uzun zamandır hayranlıkla izlediğim demet evgar, fatih al, alican yücesoy, fırat altunmeşe, elit andaç çam, ferit aktuğ, emrah kolukısa, burcu seyben ve burcu halaçoğlu rol almıştır.
gerçek hayat her zaman kurgudan daha tuhaftır. neslihan eşine bağlı, biraz safça, hayaller kuran ve de nefis yemekler yapan bir kadındır. ancak eşine yeterli gelmez bu. ona sürekli kötü davranan, onu yok sayan, hakaretler yağdıran eşiyle sadece yemek üzerine kurulu ufak sohbetler edebilen neslihan ara ara kendini bir televizyon programında yemek yaparken düşler.
ancak bir gün eşi ile yaptığı olağanın biraz dışında bir kavgadan sonra trajik bir olay yaşanır. bu olay başka olayları da tetikler elbette. ve başta da söylediğim gibi hayatın kurgudan daha tuhaf olduğuna tanık oluruz, yine bir kurgu içinde.
klasik bir ümit ünal filmiydi. sağlam bir senaryo, iyi oyunculuklar ve dar mekanlar. bence mutlaka izlenmesi gereken akıcı ve eğlenceli bir filmdi.
devamını gör...
"sofra sırları" ile benzer başlıklar
sofra
3