sokakların en güzel olduğu zaman dilimi

ülkemiz için haftada bir bu saatlerdir.

tenha ve sakin olur. normal şartlarda insanların birbirlerinin üzerine çıktığı çarşılarda gizli kalmış hoş yapılar görünür olur.

kalabalıkları yarmak zorunda olmadan çevreye bakmak ve kentin tadını çıkarmak için güzel bir yarım saatlik dilimdir.

edit: bu güzelim zaman dilimini sokak yerine sözlükte geçiriyor olmam adeta bir iş bilmez, keyif çatmaz eylemidir.

gece saatleridir.

eskiden istiklal caddesi sabah 5-6 gibi çok güzel olurdu.. bir 13 sene önce falan. bir de o zamanlar balıkesir ören sahili çok güzeldi.
her şey gibi bozuldu gitti.

iftara yakın saatler.

sabaha karşı heybeliada. kimsecikler olmuyor. istediğin haltı yiyebiliyorsun.

gece 2 3 gibi sessiz sakin kimsecikler yok gürültü yok.

onu yanimda hissettim andır.

karımı rahat rahat öpebildiğim zamanlar.

gece saatleri çok güzeldir. tabii benim için değil. korkuyorum ve eskisi gibi akşam çıkamıyorum. ve bahar gelirken hava geç kararmaya başladığında hafif ılık bir hava olur. güneş batarken hava pembeleşir mükemmeel bir renk cümbüşü sunar size. sakindir.

95-2005 arasıdır diye düşünüyorum.

yazın sıcak günlerinde akşama doğru hafif serinleyen günbatımı zamanı

linclenmeyem nolur üzülürüm ama pandemi de benim belgem vardı mecbur çalışıyorduk bu sebeple boş sokaklarda fink fink gezerdim bazen aşırı çalışmaktan çok bunalınca. dünyayı evim gibi hissederdim sessiz sakin huzurlu daha yeşildi ortalık, renkler daha canlı vs..

sevdiğin insanlarla takıldığın zaman dilimidir.

gece vakti. ama yaşadığımız çağ ve insanlar sağolsun ki biz kadınlar olarak günün en güzel zaman dilimlerini dilediğimiz gibi yaşayamıyoruz. her vakit bir öldürülme korkusu ile yaşiyoruz. neyse sinirlerim tepeme çikmadan tanımı sonlandırıyorum.

güneş batarken. akşamüstü beş altı sokakta olmak için ideal.

2009'a kadar gayet iyiydik aslında.. sonrasında 10,11 derken, bozulmaya başladık...

bozulma demeyelim.. bir nevi metamorfoz aslında.
yeni bir düzen oluştu ve baş aktör de, 3g'li akıllı telefonlardı..
birden değişmeye başladı her şey...
ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi eklendi bir de üzerine... siyasal islam bir taraftan hatta terörist oluşumlar..
bir sağa kayış, anlamsız bir içe kapanış...
efes pilsen blues festivali sessiz sedasız sonlanmış...
herkesin elinde divit..
dikkatler hep dağılmış..

sokaklar da nasibini aldı tabii bu durumdan...
bi ruhsuzlaştı sanki...
amaç değil araç oldu bir anda..

2009'a kadar iyiydi aslında sokaklar..
herkes birbirinin yüzüne bakardı, rahatsız etmeden...

hiç sokmayacaktık aslında bu akıllı telefonları hayatımıza... en üst versiyon tuşlu bir telefon yeterliydi aslında. o noktada durduracaktık geliştirmeyi...
internete girmek isteyen girsin evinde, ne olacak?

interneti telefonda taşımak niye?

gece iki ve beş arası diyebilirim. uzaktan bakınca güzel görünüyor hiç değilse. sessiz ,sakin , sokak lambasının loş ışığı...

2020 pandemidir hayatım boyunca bir daha tanıklık edemeyeceğim bir andı. beyoğlu bomboştu 1 tane insan yoktu

sabah dört ve beş /beş buçuk arası. genel de sarhosta olsa herkesin derin uyuduğu saattir. gezseniz kimse görmez bağırsanız kimse duymaz *. kediler ,köpekler yeni yeni uyanıyor çakır keyif kafaları usulca gelirler yanına yalnız değilsin dercesine sırnaşırlar sana. seversin ,sanki anlayacakalar gibi konuşursun *. beş buçuk civarı yavaş yavaş çalışmak için yola çıkmaya başlayanları araçların kıpırtıları başlar .kış aylarında soğuktan titreyen ellerini nefesinle ısıtırsın yaşadığını hisseder yaz aylarında güneşin doğuşuna hergün şahit olursun.