sol'a vurmak

sol siyaset bu ülkede sürekli eleştiri hedefi oldu, olmaya da devam ediyor.
sol'un temsilcisi chp'ye eleştiri getirenlerin, eleştirilerinin sebebini ortaya koyup, eleştirdikleri konunun başka bir siyasi oluşumdaki durumuna da bakmaları gerekir, yani kıyaslama yapmaları.

durup durup kılıçdaroğlu'na vuruluyor.
adam 450 km. yol yürüdü o yaşında .
spor olsun diye yapmadı bunu ,
herkesin ihtiyacı olan ' hak hukuk adalet ' kavramlarına dikkat çekerek, halk için yürüdü.
peki halk neredeydi o yalnız başına yürürken, hiç, evde göbek kaşıyor, aksam ana haber bülteninde ' bugün kaç km. yürümüş 'diye ağzını açıp ekrana bakıyordu.

medya, basın en büyük silah , en güçlü iletişim aracı dünyada.

ana akım denen yandaş medyanın tüm kanalları, sabahtan akşama kadar iktidar partisi mensuplarının peşinde koşup, zırt pırt yayın kesip, canlı yayınlarla onları ekrana çıkarırken, aynı kanallar chp liderinin salı günü meclis konuşmasını bile vermekten kaçınıyorlar.

ne yapsın bu adam sesini duyurmak için, ' kuşanın sokağa çıkıyoruz ' mu desin bazı kafası çalışmayanların aklından geçirdiği gibi.

devletin tarafsız olması gereken kanalı trt'nin 1-28 şubat 2019 tarihleri arasını kapsayan 'siyasi haber raporunu' göre kanal, bu süre zarfı içinde,
ak parti ve mhp'ye toplam 53 saat,
chp ve iyi parti'ye ise toplam 14 saat yer verdi. sözcü'nün haberinde hdp'ye ayrılan süreye dair herhangi bir bilgiye yer verilmedi. resmî rakamlar bunlar .

uzun lafın kısası,
birilerinden duyulan eksik bilgiyle siyaset yapılmaz.

chp yi eleştirmek için, önce tüm şartları ortaya koyacak, değerlendirmeyi ona göre yapacaksın.

1945 yılında tam anlamıyla çok partili düzene geçilmiş bu ülkede.
1950 yılında da sağ partilerin iktidarı başlamış menderesle birlikte.

geçen bu 75 yılda,
sol partilerin tek başına iktidar olma süresi sadece 4 yıl, 1 ay .
geriye kalan 70 yıl bu ülkede sağ iktidarların elinde geçmiş.
yani bizim halkın içinde solculuk yok zaten. haa, sonuçlara, ülkenin, halkın geldiği yere bakıyorlar, herşeyi görüyorlar ama bir türlü sağ iktidara kötü diyemeyip, hedefe sol chp'yi koyuveriyorlar, en kolay yol bu çünkü.

adamların seçim öncesi programları ortadaydı.

kılıçdaroğlu çıktı, emekliye iki bayram birer maaş vericem dedi ,
akp nin 1000 lirasına tav oldu.
emekli şimdi ağlıyor, ona yine chp sahip çıkıyor. yoksa 1000 lirayı da alamayacaktı.

3600 ek göstergeyi kullandı akp, polise hemşireye öğretmene bunu vereceğiz dedi , gitti imamlara zam üstüne zam yaptı, polis öğretmen hala 3600 alacak.

bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
eleştiri yaparken samimi olmak çok önemli. yoksa bilinçaltı tabularla yaklaşırsan konuya, kılıçdaroğlu ağzıyla kuş da tutsa , senin için bir anlam ifade etmeyecektir ...

dün ecevit eleştirildi, ardından baykal, bugün kılıçdaroğlu.
yarın ali gelir, ona da aynısı yapılır.

mesele partiler üstü bir durum aslında.
sürekli olarak ' din ' ile vuran , ana silahı din olan sağ siyasetin bunu çok iyi kullanması, din ile yatıp din ile kalkan, dini bir tabu gibi gören toplumlarda bunun tutması.
meselenin özü bu.
yoksa ne ali ne veli.

toplum bu kafayla gittiği sürece de , din tüccarlarının elinde oyuncak olmaktan öteye gidemeyecektir.

genellikle aktrollerin ve cahil kesimin yaptığı eylemdir.

destekledikleri oluşum gözlerinin önünde çocuklara tecavüz eder, terör örgütleri ile anlaşmalar yapar ya da ülkeyi soyar fakat bu cahil çomar kesim her koşulda türk sol’una saldırır. sanki sol’muş gibi.

bu cahil çomar kesimin yanında bir de tatlı su muhalifleri vardır. yerine göre aktroll ve cahil çomar ordusu ile birlik olup türk sol’unu eleştirirler.

türkiye’de solcu, sosyalist, halkcı olmak çok zordur.

mesla türkiye’de bir amelenin inşaattan düşüp ölmesini engellemek için inşaatın siyasal islamcı sahibine “tedbir al” diyen solcu bir insana, “sen bizim inşaatımıza garışma” diyerek patronunu koruyan bizzat o önlem alınmazsa ölecek olan amelenin kendisidir.

ölmek istediğinden değil ama doğruyu da söylese söyleyen kişinin solcu olmasını sorun ediyorlar. sonra da düşüp ölüyorlar.