orijinal adı: mon dernier cheveu noir, avec quelques conseils aux anciens jeunes
yazar: jean-louis fournier
yayım tarihi: 2006
tam adı son siyah saçım ve ihtiyar delikanlılara bazı öğütler olan kitap yazarın otobiyografik türdeki eseridir. yazarın 60 yaşına bastığında kaleme aldığı bu eser, yaşının iyi ve kötü yanlarını ortaya koyar.
yazar: jean-louis fournier
yayım tarihi: 2006
tam adı son siyah saçım ve ihtiyar delikanlılara bazı öğütler olan kitap yazarın otobiyografik türdeki eseridir. yazarın 60 yaşına bastığında kaleme aldığı bu eser, yaşının iyi ve kötü yanlarını ortaya koyar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 28.03.2022 15:17 tarihinde açılmıştır.
1.
bir jean-louis fournier kitabıdır.
otobiyografik kitapların yazarıdır jean-louis fournier. babasını anlattığı kitaplar, annesini anlattığın kitap. hepsi muhteşemdi benim için. yazarın anlatım tarzına alışınca kitaplar akıp gidiyor. ama geçmiyor. yani insanın içinde mutlaka bir tortu, bir çizik, bir gölge bırakıyor. yani öyle bir yazı dili var ki jean-louis fournier’nin, batıyor ama acıtmıyor.
jean-louis fournier bu kitabı altmış yaşına bastığında yazmış. kitabın alt başlığı (bkz: ihtiyar delikanlılara bazı öğütler). yazar altmış yaşına girdiğinde bu yaşın ve bundan sonrasının da tadını çıkarmaya kararlı. bize altmış yaşında olmanın nasıl bir şey olduğunu ve bununla nasıl baş edileceğini anlatıyor yazar. hem de bunu öyle tatlı, öyle temiz, öyle sakin bir mizah duygusu ile yapmış ki insanın altmış yaşına basası geliyor.
jean-louis fournier lafı uzatmadan, gereksiz yere süslemeden, en çarpıcı ve yalın haliyle öyle güzel getiriyor ki anlatmak istediği noktaya. son siyah saçı ile vedalaşma anınızı düşünmek zorunda kalıyorsunuz, bir aynanın karşısında ve altmış yaşında.
otobiyografik kitapların yazarıdır jean-louis fournier. babasını anlattığı kitaplar, annesini anlattığın kitap. hepsi muhteşemdi benim için. yazarın anlatım tarzına alışınca kitaplar akıp gidiyor. ama geçmiyor. yani insanın içinde mutlaka bir tortu, bir çizik, bir gölge bırakıyor. yani öyle bir yazı dili var ki jean-louis fournier’nin, batıyor ama acıtmıyor.
jean-louis fournier bu kitabı altmış yaşına bastığında yazmış. kitabın alt başlığı (bkz: ihtiyar delikanlılara bazı öğütler). yazar altmış yaşına girdiğinde bu yaşın ve bundan sonrasının da tadını çıkarmaya kararlı. bize altmış yaşında olmanın nasıl bir şey olduğunu ve bununla nasıl baş edileceğini anlatıyor yazar. hem de bunu öyle tatlı, öyle temiz, öyle sakin bir mizah duygusu ile yapmış ki insanın altmış yaşına basası geliyor.
jean-louis fournier lafı uzatmadan, gereksiz yere süslemeden, en çarpıcı ve yalın haliyle öyle güzel getiriyor ki anlatmak istediği noktaya. son siyah saçı ile vedalaşma anınızı düşünmek zorunda kalıyorsunuz, bir aynanın karşısında ve altmış yaşında.
devamını gör...
2.
bu adama bayılıyorum. hayatındaki değişimleri ve başına gelen felaketleri böyle güzel karşılaması ve onlar hakkında çekinmeden konuşması bana muhteşem geliyor. ondan hepimizin öğreneceği şeyler var.
jean-louis fournier bu kitabı adından da anlaşılacağı üzere ihtiyarlığa geçiş süreci ve kendi gibi ihtiyarlar için yazmış. biz gençler için de ilerde yaşayacaklarımızın bir özeti gibi olmuş. saçlarının beyazlaşması, gözlerinin artık daha zor görmesi, kulaklarının duymakta zorlanması, demir bir kalçam var artık derken ki tatlılığı, hepsi beni çok etkiliyor. sanılmasın ki gamsız bir adam. hayır. kedisinin bile kendinden önce ölmesini istemiyor. benden sonra onun boynundaki sevilmekten en hoşlandığı yeri kim bilecek diye düşünecek kadar ince ruhlu. karısını kaybetmekten de ölesiye korkan bir adam. ama tüm bunlar mizahi bir dille anlatması ise onu okuyanları kendine bağlıyor. tüm kitaplarını okumak istiyorsunuz. bir kere okuyunca da ondan vazgeçemiyorsunuz. daha önce de dul (kitap) ve nereye gidiyoruz baba kitaplarını okudum. ikisi de harika. özellikle nereye gidiyoruz baba kitabı çok sarsıcı. yazarla mutlaka tanışın.
jean-louis fournier bu kitabı adından da anlaşılacağı üzere ihtiyarlığa geçiş süreci ve kendi gibi ihtiyarlar için yazmış. biz gençler için de ilerde yaşayacaklarımızın bir özeti gibi olmuş. saçlarının beyazlaşması, gözlerinin artık daha zor görmesi, kulaklarının duymakta zorlanması, demir bir kalçam var artık derken ki tatlılığı, hepsi beni çok etkiliyor. sanılmasın ki gamsız bir adam. hayır. kedisinin bile kendinden önce ölmesini istemiyor. benden sonra onun boynundaki sevilmekten en hoşlandığı yeri kim bilecek diye düşünecek kadar ince ruhlu. karısını kaybetmekten de ölesiye korkan bir adam. ama tüm bunlar mizahi bir dille anlatması ise onu okuyanları kendine bağlıyor. tüm kitaplarını okumak istiyorsunuz. bir kere okuyunca da ondan vazgeçemiyorsunuz. daha önce de dul (kitap) ve nereye gidiyoruz baba kitaplarını okudum. ikisi de harika. özellikle nereye gidiyoruz baba kitabı çok sarsıcı. yazarla mutlaka tanışın.
devamını gör...
"son siyah saçım" ile benzer başlıklar
aşkım saçım
14