sözlüğe ses kaydı attıktan sonra kadın yazardan gelen mesaj
başlık "echoes of the past" tarafından 04.10.2025 18:41 tarihinde açılmıştır.
1.
bir gece sıkıntıdan aldım elime gitarı, açtım telefonun ses kayıt programını, sözlüğe bir ses kaydı atmaya karar verdim. basit bir kayıttı, mikrofon bile yoktu, telefonun dandik mikrofonu işte. beklentim en fazla üç beğeni, bir iki tane "abi sesin güzelmiş ama söylemeseydin keşke" "kardeşim sen yorma kendini bırak, sporify'dan dinleriz biz" yorumları. neyse yirmi dakika sonra kutuya bir mesaj düştü:
"merhaba… ses tonunuz çok karizmatik ve seksi. size albüm yapmak isterim eğer böyle bir düşünceniz olursa. prodüksiyon şirketim var da benim."
ekrana baktım, kahkaha attım. ve cevap verdim:
"heh, tamam. demek ki sonunda whitney houston oluyorum."
kadın devam etti:
"gerçekten şaka yapmıyorum. çok özel bir renk var sesinizde. birlikte çalışabiliriz dilerseniz."
normalde bu cümleleri duyunca insanın kulağına keman sesi gelir; ama benim kulaklarımda ibrahim tatlıses'in "seni pezevenklerin elinden gittim aldım" sesi çınlıyordu. sektörün rüzgârını uzaktan koklamış biriyim sonuçta. kadına kibarca:
"tamam, güzel hanımefendi, iltifatınız için çok teşekkür ederim ama ben öyle kadınların şarap masalarına ordövr tabağı niyetine konulacak bir erkek değilim" dedim.
kadın güldü:
"abartıyorsunuz. ben ciddi bir prodüksiyon şirketinden bahsediyorum."
"ben de ciddi ciddi kadın pezevenklerin eline düşmekten korkuyorum. neticede müzik piyasası öyle masum bir yer değil. bir bakmışsınız, albüm yerine bir kadın yapımcının menüsüne girmişsiniz."
yazışmalar ilerledi. kadın gerçekten etkileyici, kelimeleri seçişi, enerjisi, vizyonu… ama işte, ben sokak lambasının altına düşmüş kelebeğin trajedisini oynayacak değilim. bir görürsün ışığa kapılmış, ertesi gün sahne arkası kulisinde, prodüksiyon şirketinin sahibi olan kadının içki masasında kaybolmuşsun.
bir süre sessizlik oldu. sonra kadın yine yazdı:
"yani, benimle buluşmayacak mısınız?"
ben derin bir nefes aldım, parmaklarımı klavyede gezdirdim.
"buluşamam, üzgünüm. çünkü ben şöhreti gps ile ararken 'ahlak modunu' hep aktif ederim. yan yola sapmak bana göre değil."
kadın emoji attı, gülümsedi.
"peki, o zaman bari yazışmaya devam edelim. sizi merak ettim."
ben de kendime mırıldandım:
"lan echoes, belki de hayatının fırsatını reddettin. ama olsun… sofrada yemek olmaktansa masaya oturan adam olmayı tercih ederim."
ve o gece ekranın ışığında, kendi kendime rock yıldızı gibi gülümsedim.
"merhaba… ses tonunuz çok karizmatik ve seksi. size albüm yapmak isterim eğer böyle bir düşünceniz olursa. prodüksiyon şirketim var da benim."
ekrana baktım, kahkaha attım. ve cevap verdim:
"heh, tamam. demek ki sonunda whitney houston oluyorum."
kadın devam etti:
"gerçekten şaka yapmıyorum. çok özel bir renk var sesinizde. birlikte çalışabiliriz dilerseniz."
normalde bu cümleleri duyunca insanın kulağına keman sesi gelir; ama benim kulaklarımda ibrahim tatlıses'in "seni pezevenklerin elinden gittim aldım" sesi çınlıyordu. sektörün rüzgârını uzaktan koklamış biriyim sonuçta. kadına kibarca:
"tamam, güzel hanımefendi, iltifatınız için çok teşekkür ederim ama ben öyle kadınların şarap masalarına ordövr tabağı niyetine konulacak bir erkek değilim" dedim.
kadın güldü:
"abartıyorsunuz. ben ciddi bir prodüksiyon şirketinden bahsediyorum."
"ben de ciddi ciddi kadın pezevenklerin eline düşmekten korkuyorum. neticede müzik piyasası öyle masum bir yer değil. bir bakmışsınız, albüm yerine bir kadın yapımcının menüsüne girmişsiniz."
yazışmalar ilerledi. kadın gerçekten etkileyici, kelimeleri seçişi, enerjisi, vizyonu… ama işte, ben sokak lambasının altına düşmüş kelebeğin trajedisini oynayacak değilim. bir görürsün ışığa kapılmış, ertesi gün sahne arkası kulisinde, prodüksiyon şirketinin sahibi olan kadının içki masasında kaybolmuşsun.
bir süre sessizlik oldu. sonra kadın yine yazdı:
"yani, benimle buluşmayacak mısınız?"
ben derin bir nefes aldım, parmaklarımı klavyede gezdirdim.
"buluşamam, üzgünüm. çünkü ben şöhreti gps ile ararken 'ahlak modunu' hep aktif ederim. yan yola sapmak bana göre değil."
kadın emoji attı, gülümsedi.
"peki, o zaman bari yazışmaya devam edelim. sizi merak ettim."
ben de kendime mırıldandım:
"lan echoes, belki de hayatının fırsatını reddettin. ama olsun… sofrada yemek olmaktansa masaya oturan adam olmayı tercih ederim."
ve o gece ekranın ışığında, kendi kendime rock yıldızı gibi gülümsedim.
devamını gör...
2.
#3752447
serin hikayeymiş kardeşim. devamını bekleriz.
serin hikayeymiş kardeşim. devamını bekleriz.
devamını gör...