kuram kelimesi bir toplumbilim terimi olarak kullanıldı.
öncelikle reel ve istediği kelimelerini harf kazanmak için bu şekilde yazdığımı belirtmek isterim. zira, altmış karakteri geçeceğinden gerçek, istemeleri ya da istedikleri gibi kelimeleri kullanamayacaktım.
ikinci bir öncelikle, bu kuram ilk olarak baker street 221b tarafından 28 mart 2023 tarihinde ortaya atılmıştır. *

sözlük yazarları kendi zamanlarından fedakarlık eden, hiçbir kâr amacı gütmeyen, * bilgili oldukları konularda kurmaya özen gösterdikleri kendi cümleleri ile bildiklerini bu tür mecralara aktaran, oldukça üretken insanlardır.
kimileri var ki, bilimsel konularda dahi, yüzlerce satır girdi girmektedirler.

uzun zamanlar boyu inceleme ve araştırma yapmaya gerek bile yoktur ki, kimilerinin yazmak konusunda çok iştahlı olduğu, sadece birkaç tanımından bile anlaşılabilmektedir.
yazmak eyleminin mükemmel oluşu, kendinden sonraki nesillere bir takım eserler bırakmanın yaşatacağı tarifsiz hisler düşünüldüğünde, herhangi bir sözlük yazarının gerçek hayatta yazar olmak istemeyeceği düşüncesine inanmak istemedim.
birçok tanımda da gördüğüm üzere, kullanmış olduğumuz sitede kitapları basılan sözlük yazarları ve yine yayınlamak için üzerinde çalıştıkları eserleri olan sözlük yazarları mevcut.

sözlükler, derinlerimizde bir yerlerde yatan yazmak duygusunu gün geçtikçe güçlendiriyor, bize destek veriyor olabilir mi?
peki bizler, tanımlarımızı beğenen yazarların olduğunu gördüğümüzde, aynı konular hakkında aynı şeyleri düşündüğümüz kanısına varıp, küçük bir tebessüm edip, yazmak konusunda cesaret alıyor olabilir miyiz?

her yapılan tanım tabii ki bilgi içerikli değil.
fakat her yazılan kitabın bilgi içerikli olduğunu söyleyebiliyor muyuz ki?

sözlükte yazmak ile, roman, şiir, makale vesaire yazmanın birbirleri ile olan belki de tek ortak noktası olan yazmak konusundan yola çıkarak, işte bunları düşündüm.
zira yazmak, doğuştan edindiğimiz bir tecrübe olmaktan ziyade, geliştirilebilir bir şeydir.

içimde bir yerlerde, sözlüklerde yazan insanların, gerçek hayatlarında da kendilerini en az bir kere yazar olarak hayal ettikleri ve yazar olmayı gerçekten istedikleri düşüncesi yatıyor.
bu düşünce gerçeği hiç yansıtmıyor da olabilir tabii.
devamını gör...
bir kere konuya sanat sanat için mi sanat toplum için mi noktasından başlamak gerektiğine inanıyorum.

yazmak sanatsal bir faaliyettir. edebiyat estetik değer taşır ama yazmak estetik değer taşımasa da bana göre insanın kendini ve dünyayı algılayış biçimini aktarması yönüyle sanattır.

bazen de gerçek dünyayı çarpıtarak hayalinde estetize ettiği gibi anlattığında edebiyata daha da yaklaşır.

sanat yönüyle ele alındığında estetik duygu uyandırmadan sadece yazmak olarak değerlendirildiğinde bile faydalı , bilgi dolu , bilimsel olmak zorunda olmadan deneyimlerimizi ve bizde uyandırdığı duyguyu yazarak paylaşabiliriz.

ben edebi açıdan değeri olan şeyleri okumayı sevmiyorum. roman okuyan biri değilim. bu ihtiyacımı suç dizisi ve edebi eserlerden uyarlanan film ve dizilerle gideriyorum. belki okunanın lezzetini vermiyor ama kitap okumaya daha doğrusu roman okumaya vaktim yok. sevmediğim için vakit de bulamıyorum.

ben daha çok makale okuyorum. makale okuyarak makale yazılır ama makale yazarları olsa olsa akademisyen / bilim insanı olur yazar olmaz.

ben yazar olmak istemezdim çünkü insanların ne düşündüğümü bilmesini istemiyorum. o zaman neden sözlükte yazıyorum diye bir soru akla gelebilir.

anonim olarak yazmakla bir eser ortaya çıkarıp üstüne adını yazıp dünyaya bunu ilan etmek farklı şeyler.

ben ünlü / tanınmış biri olmak istemiyorum. insanların benim hayatım hakkında yorum yapmasını veya benim bu yorumları dikkate alımamın hayatımı değiştirmesini istemiyorum.

ben neden yazıyorum çünkü söyleyecek çok şeyim var ama dinleyecek kimse yok. daha az evvel çevre eğitimi dersinden çıktım.

david attenborough’nun gezegenimizden bir yaşam : tanıklık ettiklerim ve geleceğe dair bir vizyon isimli belgeselini ödev verdi hocamız.

eğitimde ahlak ve etik dersine kadar arada onu izledim. şu an kendimi çok kötü hissediyorum.

belgeseli izledikten sonra görüntüler nedeniyle gözlerim doldu hüngür hüngür ağlayacaktım da allahtan derse girmem gerekti.

şimdi ben bunu kime anlatayım. kim anlayacak beni. ne anlatacak biri var ne anlattığımda anlayacağına inandığım biri.

bu yüzden buraya yazıyorum. geçmiyor ama etkisi hafifliyor.
devamını gör...
seviyeyi bu kadar yükseltirseniz olmaz bak arkadaşlar...
popüler kültürün de ilgisini çekmek lazım biraz.. değil mi?

onlar olmadan olmaz!
çıkar "özet geç p.ç" yazar elemanın biri, senin bıraktığın peynir kalıbının altına, sadece o kadar yazar ama senden daha fazla etkileşim alır..

gerçek bu..
"derinlemesine hastalıklı bir toplumda sağlıklı olmak, bir sağlık ölçütü değildir."

"kirli yazı, temiz yazıyı kovar!"
bu da yadsınamaz bir gerçektir...

sözlükler de işte bu noktada, sığınılacak bir liman gibi.. yazıyorsun ve bir şey olmuyor!
çok ilginç...
kimisi o limana, elinde kamışıyla yürüme geliyor.. kimisi ise yatıyla, teknesiyle, denizden yanaşıyor...
arada da bir sürü insan, kafasına göre takılıyor..

kimisi yuva bellemiş, kimisi birkaç saat öylesine zaman geçirmeye gelmiş...

iyi anlaşmak gerek bu noktada...
kültürü iyi kavramak gerek.
gerisi kendiliğinden gelir zaten... karşılık görür ya da görmezsin...
yazar olmaya sen karar veremezsin en nihayetinde...
bir bakmışsın, oluvermişsin.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının reel hayatta yazar olmak istediği kuramı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim