sözlükteki kankacılık düzeninin illallah ettirmesi

lanet gelsin bu eskilere. aralarında 3-5 entel tekele çevirmiş ortamı. koltuk altım kaşınıyor ama günaydın yazana 50 favori akıyo. copy-paste aforizma paslayana meme var. iko bile aforizma kodlar olmuş, yoldaş bu ne b.k.m iş emmi der gibi çare arıyor. ekşi sansür diyor. çaylak ordusu geliyor, gol oluyor.

günün ünlüsü seçilemediğim her güne lanet olsun. 100 artı oy daha alsam şener şen muskası yaptıracaktım profilime. çok özenmiştim. artı oy gözükmesindi. beğendiğim yazar oylayınca sevmediğim bir yazarı üzülüyom.

batsın böyle düzen.

günün 'or.sp.u.' açıklansa keşke.

eskiler derdim...

hepiniz kankamsınız, hepiniz böceklerimsiniz.
*

ayranım dökülmesin tatsız şeyler yaşanmasın kafasında olmadığım için beni germeyen müessesedir artık.

zinhar bir insan hem isaya hem musaya yaranmaya çalışıyorsa dümdüz kişiliksizdir (şerefsiz demek yasak o yüzden kişiliksiz demek zorunda kaldım.).

benden bu kadar.

benim kankam kim? kimse çıksın lütfen ortaya. ve rica ediyorum şu kankacılık yapanlar bi soyunabilir mi?

her türlü nick altı basılır. kankam olsa da şöyle birinin nickaltını bassak beraber. var bir hayalimiz ahshaha*

zaman geçtikçe daha net fark ediyorum. tecavüzü de destekleseler "düşünce özgürlüğü yiiiaaahhh" deyip kankalarını savunacak çok geri kafalı var burada ama sorsan kendileri en iyisi. hep böyle olur zaten. gerçi tüm hayatını buraya adayan ve buradan asla çıkmayan asosyal insanlar için normal bir durum yoksa başka nerede arkadaş edinecekler ki?

(bkz: türk halkının yüzde 60'ı aptaldır)

evet maalesef, körler sağirlar birbirini ağırlar ,durumu devam ediyor.

sözlük mahalleye dönmüş , yazarlar ise mahalle karısına dönmüş.

sözlüğün gelişmesi için bu saçmalıklar son bulmalı.

sabah sabah dert ettiğiniz şeye bakın ya. şu hayatın biraz keyfini çıkartın.burası sosyal medya platformu ve herkes sahte. yazın geçin işte. bir kaç tane karma almak için kendinizi yırtmanıza anlam veremiyorum.

(bkz: ay noluyo noluyo)

o değil, sözlüğe ilk geldiğim günden beri devam eden bi tantanadır bu. hayır, illuminati gibi de şere.siz, göremiyoruz da...

kanka, adını söyle bana adını...

edit: yemin ediyorum, şu dostlarımızla geleceğiz'le iki buçuk dakika dedikodu yapsam kendine gelirim. lakin gelin görün ki ne o açar mesaj kutusunu ne ben.*

edit 2: kaşkol, açığımızı niye verdin, niyeee?.. *

gerçekten illallah ettik. kankalarım da etti.

sozluk sekmesinin islevini yitirdigi bir baslik olmustur. bu sozluk sekmesi olacak namissiz bazen calisiyor, bazen calismiyor. turk usulu elektronik cihaz tamir yontemi olan 2 defa vurulmasi ile bu sekme kendine getirilebilir, calistirin sunu.*

varlığına katıldığım bir durumdur. ne zaman buradayız, kimin nasıl yaklaştığını az çok anlayabiliyoruz sonuçta. ancak kananlara iki çift sözüm var:

burası sözlük arkadaşlar. sanal ortam. gerçek hayatta tanıştığınız insanlara güvenmek bu devirde bu kadar zorken siz nasıl tanımadığınız, adını, yüzünü, motivasyonunu bilmediğiniz insanlara bu kadar güveniyorsunuz aklım almıyor. benden açık itiraf: ben yalan söylüyorum! hele hele taramalı tüfek gibi soru üstüne soru soruyorsa, benim özel hayatımı deşmeye çalışıyorsa, merak için yaklaşıyorsa resmen sallıyorum. acımayın siz de sallayın. kaynağı tutarsanız sonrasında başınız ağrımaz. sahte isim bile verdiğim var. hepsine de ayrı sallıyorum ki önüme dedikodu düşerse kim sızdırmış bileyim ^^ *

arkanızdan kötü konuşanları da çok şeey etmeyin ya. sizin kim olduğunuza duyduğu dedikodularla karar verecek yazarlar uzak olsun emin olun daha iyi olursunuz şu hayatta. iki gülün, günün stresini atın, yazın geçin işte.

bıktım artık kankacılardan. varlar yok değiller. nihayet dokundular bana.

geçen gün evde oturmuş çita belgeseli izliyorum. kapı çaldı, açtım kimse yok. yerde siyah bir zarf. açtım zarfı mahlaslarımızı birleştir, çıkan adreste seni bekliyor olacağız yazıyordu.

hemen şüphelendiğim kişilerin mahlaslarını birleştirdim. adresi önümdeki a4 kağıdına çizdim. dağ, bayır, çöl, bataklık her yeri aştım. uzun bir yolculuktu. geldiğim nokta beni şaşırttı. harabe bir ev. içeri girdim. daire şeklinde siyah bir masa etrafında oturmuş tam sekiz kişi vardı. tehlikeli tiplerdi.

beni kankacılık vakfına üye olmam için davet ettiler. gelenekçilermiş ve kafa sözlük'ün yeniden dirilmesini istiyorlarmış. şartları sordum hemen. 150 tl, vesikalık fotoğraf, sözlük yönetimine sallama ve vakfın belirlediği yazarın nick altına saldırı.

korktum kendilerinden. bir hışımla kaçtım evden. arkamdan bağırdılar kara listedesin artık diye.

sonra uyandım. döndüm pc'ye baktım. sözlük sekmesini kapatmayı unutmuşum. lanet olsun.

benden uzak durun. haç işareti yaparım, öyle kalırsınız.

bu açıldığından beri var ve hep olacak malesef.

sözlükte kankacılık yapmıyorum.
benim için sadece omzu güzel insanlar ve omzu güzel olmayan insanlar vardır.

küselim mi ki yani nedir .

oyle 1 duzen kalmadi bence. ben sozlukte kanka gormuyom pek.

insanlar birbirlerini sevip saysınlar, bunda fayda var, zarar yok.