1.
ingilizceden tükçeleşmiş olan, türkçesi sunucu olan sözcük.
devamını gör...
2.
hayalimdeki meslek. birkaç seneye haber spikeri olurum umarım.
devamını gör...
3.
lisede edebiyat hocam, sen spiker olsana derdi bana. ses tonum çok hoşuna gidiyormuş. kitapta ne kadar şiir, yazı varsa sınıfta bana okuturdu hep. olamadım hocam, yapamadım. çok alakasız bir meslek seçtim.
devamını gör...
4.
olmak hayaliyle bir ara diksiyon eğitimi aldığım ama çene ve diş problemleri nedeniyle biraz daha ertelemek zorunda kaldığım meslek. göründüğü kadar kolay değil. eski trt ekibinin tabiri caizse yer altına çekildiğini de hatırlatayım. televizyon için özellikle, torpil, dış görünüş vs. gibi birçok şart gerekir. sanırım ben vazgeçtim.
devamını gör...
5.
6.
kolay 1 is.
devamını gör...
7.
her ne kadar dışarıdan kolay da görünse perde arkasında pek çok zorluğu olan bir iştir. özellikle spor spikerliği çok büyük bir efor ve hazırlanma ister. alt liglerde anlatıyorsanız eğer bir hafta boyunca takımları araştırma geçmişlerini inceleme ile başlar bu hazırlanma süreci. tahmin edersiniz ki internette bu takımlar ait bilgiler bulmak oldukça zor oluyor. yerel bir televizyon kanalında iseniz stadyuma kurulma süreci 3-4 saat sürer. yayın esnasında elektrik kesintisi, ses kopması, kamera düşmesi, hdmı bozulması, mixer bozulması gibi pek çok da sorunla mücadele edersiniz. müsabaka başlamadan yaklaşık 20-25 dakika önce esame listeleri alınır ve anlatım tarzınıza göre oyuncular listelenir. hakemler de araştırılır ve istatistik olarak onlara da hazırlanılır.
ve işte 90 dakika başladı.
müsabakanın hakemi ilk 45 dakikayı başlatan düdüğünü çaldı müsabakaya x takımı başladı. her iki takıma da yürekten başarılar diliyoruz.
işte asıl iş şimdi başlıyor, hiçbir pozisyonu kaçırmamalısın. sahada 22 kişi var futbol oynayan. yedek kulübesinde de oyuna girmeyi bekleyen bir sürü insan var. hepsini de hayatında ilk defa gördün isimlerini dahi duymadın, bırak forma numaralarını bilmeyi. pozisyonları kaçırmadan anlatmaya, anlatırken olabilecek en hızlı şekilde oyuncuları ezberlemeye ve maçın heyecanına ortak olarak ekranlara en iyi şekilde yansıtmalısın.
oyuncular nasıl ezberleniyor diye soracak olursanız da kişiden kişiye değişecek bir şeydir bu. ben maçlarımı anlatırken eğer görebilecek bir yükseklikte isem oyuncuların krampon renklerine dikkat ederim. onlar ısınırken sahada dolaşır kramponlarını incelerim. daha sonra sıra fiziksel özelliklerine gelir, saç rengi, saç uzunluğu, boy, kilo, ten rengi gibi detaylar hayat kurtarır. bazen bu dövme, bandana, çorap uzunluğu olarak da çıkar karşımıza.
yani işin özü şu ki hiçbir iş kolay olmadığı gibi elbette bu da değil. fakat ben bu işe aşığım. henüz yerel bir kanalda bir şehir takımının maçlarını anlatıyorum fakat ileride umuyorum ki daha iyi yerlerde olabilirim. geride bıraktığımız sezonda 23 maç anlattım 3 maçı aşırı kötü anlattığımı düşünüyorum - teknik sebeplerin moral bozukluğu inanılmaz etkiliyor maç anlatımınızı- 1 maçı saha kenarında anlatmak zorunda kaldım, bir süper amatör lig maçıydı final maçıydı. saha içinde cihan harbi çıkmıştı aşırı keyifli bir maç oldu anlatması.
bebelikten beri hayalim olan bu işi aşk ile sürdürmeye devam edeceğim. alaylı olarak yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum, bol bol öpücükler herkese. bir gün profesyonel maçları anlatmaya başlarsam eğer ilk işim burada bütün başlıklarda haykırmak olacak...
ve işte 90 dakika başladı.
müsabakanın hakemi ilk 45 dakikayı başlatan düdüğünü çaldı müsabakaya x takımı başladı. her iki takıma da yürekten başarılar diliyoruz.
işte asıl iş şimdi başlıyor, hiçbir pozisyonu kaçırmamalısın. sahada 22 kişi var futbol oynayan. yedek kulübesinde de oyuna girmeyi bekleyen bir sürü insan var. hepsini de hayatında ilk defa gördün isimlerini dahi duymadın, bırak forma numaralarını bilmeyi. pozisyonları kaçırmadan anlatmaya, anlatırken olabilecek en hızlı şekilde oyuncuları ezberlemeye ve maçın heyecanına ortak olarak ekranlara en iyi şekilde yansıtmalısın.
oyuncular nasıl ezberleniyor diye soracak olursanız da kişiden kişiye değişecek bir şeydir bu. ben maçlarımı anlatırken eğer görebilecek bir yükseklikte isem oyuncuların krampon renklerine dikkat ederim. onlar ısınırken sahada dolaşır kramponlarını incelerim. daha sonra sıra fiziksel özelliklerine gelir, saç rengi, saç uzunluğu, boy, kilo, ten rengi gibi detaylar hayat kurtarır. bazen bu dövme, bandana, çorap uzunluğu olarak da çıkar karşımıza.
yani işin özü şu ki hiçbir iş kolay olmadığı gibi elbette bu da değil. fakat ben bu işe aşığım. henüz yerel bir kanalda bir şehir takımının maçlarını anlatıyorum fakat ileride umuyorum ki daha iyi yerlerde olabilirim. geride bıraktığımız sezonda 23 maç anlattım 3 maçı aşırı kötü anlattığımı düşünüyorum - teknik sebeplerin moral bozukluğu inanılmaz etkiliyor maç anlatımınızı- 1 maçı saha kenarında anlatmak zorunda kaldım, bir süper amatör lig maçıydı final maçıydı. saha içinde cihan harbi çıkmıştı aşırı keyifli bir maç oldu anlatması.
bebelikten beri hayalim olan bu işi aşk ile sürdürmeye devam edeceğim. alaylı olarak yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışıyorum, bol bol öpücükler herkese. bir gün profesyonel maçları anlatmaya başlarsam eğer ilk işim burada bütün başlıklarda haykırmak olacak...
devamını gör...