yazar: ahmet şerif izgören
yayım yılı: 2002
yazarın iletişim, başarı, mutluluk, hayat ve insan ilişkileri üzerine yazmış olduğu kişisel gelişim kitabıdır.
yayım yılı: 2002
yazarın iletişim, başarı, mutluluk, hayat ve insan ilişkileri üzerine yazmış olduğu kişisel gelişim kitabıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivanmilinski" tarafından 23.12.2020 00:20 tarihinde açılmıştır.
1.
ahmet şerif izgören isimli abinin sizi gaza getirmek amacıyla yazdığı ve benim hoşuma gitmeyen kitaptır.
acaba okuyan yazar arkadaşlar bu kitap hakkında ne düşünüyor diye merak edip başlığı açmak istedim.
ayrıca bu kitabın ikincisi çıktı ve onu da okudum ve onu da beğenmedim.
kendisi boş gaza getirmeye çalışıyor.
edebi yönü zaten hiç yok.
ama iyi bir konuşmacı kendisi.
acaba okuyan yazar arkadaşlar bu kitap hakkında ne düşünüyor diye merak edip başlığı açmak istedim.
ayrıca bu kitabın ikincisi çıktı ve onu da okudum ve onu da beğenmedim.
kendisi boş gaza getirmeye çalışıyor.
edebi yönü zaten hiç yok.
ama iyi bir konuşmacı kendisi.
devamını gör...
2.
kitabı ben de okudum, içeriğini pek sevmedim ama ismi çok etkiletici. ahmet şerif izgören ismin hikayesini açıklamıştı bir ara. okul yıllarında, ingilizce dersinde "dünyada tek hortumlu hayvan fildir." anlamına gelen cümleyi arkadaşı bu şekilde tercüme etmiş, oradan kalmış olan bir cümle imiş. günlük hayatta kullanmayı sevdiğim bir cümledir.
devamını gör...
3.
kitabın içeriğini bilmiyorum henüz, okumadım ama adının hikayesini sevdim.
öğrencilerden biri sınavda "elephant is the only animal in the world with a trunk" cümlesini şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır olarak çeviriyor. yazar da herkesin biraz yalnız olduğunu düşündüğünden mütevellit kitaba uygun bir isim olduğunu düşünüyor.
öğrencilerden biri sınavda "elephant is the only animal in the world with a trunk" cümlesini şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır olarak çeviriyor. yazar da herkesin biraz yalnız olduğunu düşündüğünden mütevellit kitaba uygun bir isim olduğunu düşünüyor.
devamını gör...
4.
kişisel gelişim başlangıç kitabı..
sene 2007 olması lazım yanlış hatırlamıyorsam.. hayatımın garip dönemlerinden sadece biri..mal gibi aşık olduğumuzu sanıp, aşk acısı falan çekiyorum sanıyorum.. tabi şimdi buradan oraya bakınca öyle maalesef..
arkadaşım okuyor bu kitabı.. ben ona şikayetlenirken ya da umutsuz umutsuz konuşuyorken yaaaa dedi bak dedi okuduğum kitapta bir söz var..
hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin. *
çok güzel değil mi dedi..
bilmem belki o zamanlardan yerleşti gülmek bana.. tabi sırıtık sırıtık dolaşmadım sokaklarda ama yine de güldük geçtik işte..
kitabı sırf bu söz için okumaya başlamıştım... ve bu kitap gerçekten benim için dönüm noktası diyebileceğim bir kitaptır..
inanılmaz basit ve yalın bir anlatımı ile su gibi akar..
çok güzel ışıklar yakmıştı beynimin içinde baya baya aydınlanıp o aşk acısı çektiğim gerizekalıya sktr çekmiştim.. içimin yağları erimişti..
en bir sevdiğim kitap olabilirdir..
bitti bu kadar.
sene 2007 olması lazım yanlış hatırlamıyorsam.. hayatımın garip dönemlerinden sadece biri..mal gibi aşık olduğumuzu sanıp, aşk acısı falan çekiyorum sanıyorum.. tabi şimdi buradan oraya bakınca öyle maalesef..
arkadaşım okuyor bu kitabı.. ben ona şikayetlenirken ya da umutsuz umutsuz konuşuyorken yaaaa dedi bak dedi okuduğum kitapta bir söz var..
hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin. *
çok güzel değil mi dedi..
bilmem belki o zamanlardan yerleşti gülmek bana.. tabi sırıtık sırıtık dolaşmadım sokaklarda ama yine de güldük geçtik işte..
kitabı sırf bu söz için okumaya başlamıştım... ve bu kitap gerçekten benim için dönüm noktası diyebileceğim bir kitaptır..
inanılmaz basit ve yalın bir anlatımı ile su gibi akar..
çok güzel ışıklar yakmıştı beynimin içinde baya baya aydınlanıp o aşk acısı çektiğim gerizekalıya sktr çekmiştim.. içimin yağları erimişti..
en bir sevdiğim kitap olabilirdir..
bitti bu kadar.
devamını gör...