sünnetin antik mısır geleneği olması

dincilerin zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. sünnet(circumcision), sadece islam'a özgü olmayıp aslında putperest kökenli dini bir ritüeldir ve sünnetin kökeni antik mısır'a dayanır. mısır firavunları ve halkı da sünnetliydi. ayrıca yahudilerin de aslında mısır kökenli olduklarını unutmayalım: ibrahim-akhenaton
antik mısır'dan yahudiliğe, ardından müslümanlığa...

sünnet zaten kuran dışı yani islam dışı bir uygulamadır.

piyasadaki sahte tevrat'ta sünnet olmak vardır ama buna karşılık kutsal kuran'da böyle bir ameliyat yoktur. kutsal kuran insanın mükemmel şekilde yaratıldığını söyler.

yani islam'a göre insanlar fiziken, imtihan dünyası hedeflerine yönelik mükemmel yaratılmışlardır ve durup dururken ameliyat edilemezler:

95:4 biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.

64:3 gökleri ve yeri hak olarak yarattı; sizi biçimlendirdi ve görünüşlerinizi güzel yaptı. yalnız o'nadır dönüş.

hele ki bir başkasını, yani çocukları rızaları olmadan zorla ameliyat ettirmeye kalkmak tamamen din dışıdır.

bu arada, acil sağlık sorunu gibi bir neden olmadan yaratılışı değiştirmeye kalkmak konusunda kuran şöyle uyarıyor:

4:118 allah o şeytana lanet etmiştir. demişti ki o: "senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım."

4:119 "yemin olsun, onları saptıracağım, onları boş kuruntulara mutlaka iteceğim. onlara mutlaka emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de allah'ın yaratışını / yarattıklarını değiştirecekler." kim allah'ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır.

hatırlatalım, gerçek din sadece kuran'dadır:

www.kurandakidin.com/

antik mısırda matematik, fizik, metafizik ve antik tıp ilimleri çok ileri seviyedeydi. sünnet de insana hem tıbbi hem de metafizik faydalar sağladığı için yapılıyordu hem de firavun çocuğuna bile.

mesele antik mısır geleneği olması değil, islam ile alakasının olmaması. antik mısır'dan hami-samilere oradan da türk kültürüne geçmiştir. milletimizin tahtaya tıklatma, ilahi okuma, dua ederken elleri göğe kaldırma, mevlit okuma gibi pagan pratiklerinin sentezi ile oluşturduğu dinde yeri vardır ancak. yoksa, kur'an'ın içinde sünnet olmakla ilgili tek bir kelime yoktur. ama bop çarkından çıkma, cefakar ve tercihen audi kullanıcısı hocalar ve bütün bir ilahiyat müessesesi, bu uydurulmuş halk dinini çürütüp kur'an dinini öğretmektense, kimsenin okumadığı, 275. kişiden rivayetle sahih hadis iddia ededursun. onlar da memnun bu din-i biatten. milletin kültürel yaşantısının yozlaşmış olması, onlar için büyük bir fırsat. avuçtaki kağıttan okunan duaya sure değil, sufle denir allah'ın dininde.

allah deyip allahsızlık yapanlar, allah'ın emirlerini değiştirmeye kalkıp bundan zarar görmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz? çok sağlam bir bedel ödeyeceksiniz. benim değil, allah'ın vaadidir bu:

bakara 174, bakara 78, hicr 91, isra 98, muhammed 24, zuhruf 2 ve daha nicesi.