sunucu gülbin tosun’un zorunlu izne çıkarılması

e bu bildiğin tosuncuk muş ya la..!

türkiye de basın kurumu, kurum görevlisi, kurum görevlisi hakları, kişisel sosyal ağları konusu dünyanın en geri kalmış ülkelerindeki seviyelerdedir... bireyselleşme basamağını aşamayan bu otokratik yönetimi benimsemiş hukuken geri ülkede, durumundan duruşundan ötürü bu türden haberler duyarız, duymaya devam ederiz.

açık edilen bilgilere göre, moderatör hanfendi demokratik haklarını kullanmış, kişisel sosyal ağları içinde izin verilen sınırlar içinde hareket etmiştir. ancak bu bile türk bireyselleşmesinde çok fazladır ve şahıs haksız bir şekilde kovulur.

türkiye de "kişisel" lik yoktur, "sürüsel" hareket vardır, sürü psikolojisi vardır. bahsi geçen haber de bunun bir kanıtıdır.

it mamalarının sözcüsünün televizyonlardan uzaklaştırılmasıdır. gülbin'e bir şey olmaz. tv'dan aldığının çok daha fazlasını it maması firmalarından almıştır o. siz ısırılanlar, çocuğu parçalananlar, öldürülenler derdinize yanın.

muhalefet de iktidara benzemeye başladı. tek sesli politika yüzünden zaten iktidar olamıyorsunuz. mansur yavaş tam bir hayal kırıklığı.

özgürlükler ülkesi yeni türkiye

üzüdüm, küfür kötü mantığı ile linçlenmiş, hakettiğinizi size vermiş, başka dilen ansaydınız öyle de söylerdi, seni seviyorum gülbin. mansur eleştiri kaldıramıyorsa işi bıraksın, herzaman övgü bekleyen bir hasta değildir umarım.
.

tarafsız televizyonun kanalının tarafsız sunucusu!
iki yüzlü olduğunuzu biliyorduk ama yüzsüz olduğunuzu da bir kere daha gösterdiniz.

not. now, the walt disney company'nin türkiye'de yayın yapan ulusal televizyon kanalıdır. 12 şubat 2024'te fox'un isim değiştirmesi sonrası aynı frekans üzerinden yayın hayatına başlamıştır.
bizim solcuların hayran olduğu emperyalist abd'nin propaganda kanalı.
gülbin ne yapmış: yanlış adama saldırmış.*

ben bu yaptırımı çok haklı buluyorum. gülbin tosun ile hiç bir derdim yok fakat hafta sonları akşam haberlerini sunacak kadar ciddi bir pozisyonda çalışan ve objektif şekilde haber sunan bir hanımefendinin böylesine hadsiz şekilde başka birine hitap etmesi hoş değil. yazı dilinde bakıldığında herhangi bir küfür bulunmasa dahi, bu yazdığı cümlelerin çıktığı anlamın şeklini ve vurgusunu değiştirmiyor. gülbin hanım, kendisinden yaşça büyük hatta neredeyse babası/ dedesi ile yaşıt bir beyefendiye saygı kurallarının çok dışında bir şekilde saldırıyor ve bunu dünyanın en çok polemiğinin döndüğü bir sosyal medya platformunda yapıyor. medya sektörünün içerisinde olduğu için, sistemi bizden daha iyi biliyor. dolayısıyla kendisinin objektif tonunu bozarak ve saygıda bir tık delik açarak yazdığı bu tweetin başını ağrıtacağını bilmesi gerekiyordu. keza yaşı ve televizyon önündeki deneyimi göz önüne alındığında, bu patavatsızlığı hiç hoş değil. eğer sokak hayvanları ile alakalı bir kaygısı varsa, kendi networklerini kullanarak barınaklara yardım edebilir, yardım kampanyaları başlatabilir ya da sosyal medya üzerinden bir çeşit hayvanlara karşı algıyı değiştirmek adına " olumlu" paylaşımlarda bulunabilir. direkt bir belediye baskanını, hiç uygun olmayan tonda hedef göstermek hoş değil.

fox tv( su an ki now) sahiplerinin ya da genel yayın yönetmeninin böyle bir saygısızlığı yutma şansı yok çünkü onlara bunu yutturmazlar. hanımefendi spiker olmasından ötürü sürekli bu insanlarla ilgili haberler sunuyor, kişisel düşüncelerinin topluma yansıması durumunda ( ki bu tweet gösteriyor ki duygularını işine epey bir karıştırıyor çünkü dümdüz tweetinde salt nefret ile bir hedef gösterme var.) objektif haber verme niteliğini kaybeder ve bu kanalın genel portföyüne mâl olur. " yanlı haber verme" başlığı altında dünyanın cezasını yiyebilirler hatta haklarında dava bile açılabilinir. bu kadar büyük riske değer mi? tüm kanalı toptan yakmaktansa, bu hatayı yapan kişiyi tolere etmemek " iş etiği" açısından daha uygar bir davranış. keza yazı dilinde hakaret olmasa da, yazdığı cümlenin anlamı çok ağır. bence ciddi tonda bir saygısızlık var ortada ve bu fütursuzluk ne kendisine ne mesleğine yakışmadı.

bir sıkıntın var ise, daha saygılı ve ölçülü şekilde hitap edebilirsin. evinin köşesinde ki bakkalı değil, belediye başkanını muhattap alıyorsun. ulu orta mansur yavaş'a beddua etmiş ki yineliyorum; birine böylesine saldıracak kadar dert edindiysen bu konuyu, önce kendin bir aksiyon al sonra bir sıkıntın varsa, bunu sosyal medya platformu üzerinden yapmak yerine daha resmi ve daha kişisel kanallar üzerinden yapabilirsin. dümdüz hatta kasti şekilde mansur bey'i hedef göstermiş ve bir sürü insanın nefretinin hedefi haline getirmeye çalışmış. burada son derece kasıt var. toplumu birine yönlendirmek ne ahlaki açıdan hoş ne de vicdan kurallarına uygun.

iletişim dilini çok problemli buldum. televizyon önünde kibarlık ve resmiyetten kırılan bir hanımefendinin gerçek yüzünün böyle iletişim kurmayı bilmeyen, kaba bir vatandaş olarak ortaya çıkması yakışık almadı. gerçekten insanların 2 yüzleri var; 1 televizyonda ortaya çıkardıkları, 2 kişisel hayatlarında var olan asıl benlikleri. ikisi birbirini görüldüğü üzere tutmuyor.

bu ülkede bazı işler özel hayatın ile iç içe. dışarıda ne yaptığım sizi ilgilendirmez diyip işin içinden çıkamıyorsun.

futbol ülkesiyiz diye en basitinden ordan örnek vereyim, ınstagram'da yaptığı bir paylaşım ya da twitter'da bir şeyi rt etti diye ceza alan oyuncu var. futbolla alakası olmayan için de örnek verelim;
saraya çıkmaz sizi kral yapmaz, sarayı ahır yapar diye bir atasözü yazdığı için tutuklanan insan var bu ülkede. hani şimdi iktidarcılar aa mansur vay diktatör diye koşmuş ya, o günlerde neredeydiniz. bakın burda mansur etiketlenmiş, orda bir isim bile yoktu beyfendi üstüne alındı diye bir insan işinden olmadı hapis yattı.

kanal yurtdışı kuruluşlu. adamların politikası budur, polemik istemiyordur, işçisinde adap istiyordur olamaz mı. çünkü bu kadın yazdığında bireysel de olsa şirketi temsil etmiş oluyor, çünkü o sayede tanınıyor. biri bişey yaptığında boykotçular adam nerden para kazanıyorsa ona karşı bileniyor. kişisel görülmüyor.

bunca lafa bile gerek yok aslında. bir muhabir tayyipe suya muhtaç ol falan yazsa, o kanal da iktidara yakınsa nolurdu hadi elde tuzlukla koşan akpciler dürüst olsun. hatta onu yazamazdı bile. malum geçmişte bunu çok iyi gördük (bkz: bu soruyu erdoğan'a sorabilir misin)