suriyelilere olan kotamızın dolduğu gerçeği

belçika başbakanı alexander de croo: "suriye'deki depremde 5.5 milyon insan evsiz kaldı. yeni göç dalgası başlayacak. ab de aşırı kalabalık. bu nedenle türkiye ile iyi anlaşmalar yapıp mültecileri orada tutalım."
biz zaten içeridekilere tahammül edemiyoruz, şefimiz yemeğe sos döker gibi biraz daha verelim diyor.

çocukluğumun geçtiği şehrin en işlek caddelerinden birisi tamamen arap tabelalarıyla doldu, türk esnaf bulunca sevinecek hale geldik. artık biz de yorulduk biz de tahammül edemiyoruz. kendi insanımıza yardım edecek gücümüz yok bir de suriyelilere mu bakalım? yarın bir gün ayaklanıp "burası bizim" derseler ne yapacağız? "misafirperverlik" te bir yere kadar!

ben de resmi bir açıklama yapıldı zannettim.

bizden bir açıklama olabilir mi diye ihtimal vermek istedim. biliyordum ki bu açıklams bizimkilere ait olamazdı!

millet vatanını düşünüyor kardeşim.
az örnek alsaydık keşke!

bizimkiler dedi sandım.

adam kotam dolmuş diyor.. biz de net arka kuliste kelle başı kaç euro planlaması kesin yapılıyordur.. ama ispatlıyamıyoruz işte.. neyse bunlar hep kader =)

akrabalarının senin hakkında karar vermesi gibi. kimse sana sormuyor. işin sonunda "al şu 10 lirayı kendine çukulata alırsın" diye seni eyliyorlar. baya sömürge devleti olduk.

o kota ne yazıkki bizim ülkemizde hiç dolmuyor. kendi ülkesine faydası olmayanın başka ülkeye gram faydası olmazı bir türlü idrak edemiyor bazıları. kısa vadede maddi hesap yapıp günü kurtarıyorlar ama uzun vadede ülkenin kimyasını bozuyorlar. felaket tellallığı yapmayı sevmem ama bundan sonrası için daha çok korkuyorum.

işin ucunda pelikana para getirecek her şeyi deniyorlar. yandaş medya algı operasyonuna başladı çoktan. her sabah sosyal medyadan mesaj gruplarından, halkı korkutup susturmak için köşe yazıları servis edilenlerden bahsediyorum. az sayıda istisna dışında çoğu oturdukları lüks villalardan köpürte köpürte bu devasa felaketin ihmal ve sorumlularından ilgiyi uzaklaştırmaya çalışırken, sanki tek derdimiz suriyelilermiş gibi, iki pastorel şiirle ajitasyon yapıp suriyelilere güzellemeler dizmeye başladı. gerçekten gözünün önünde tüm hayatı enkaz olmuş bir iki istisna yazar da, hakkını arıyor sorumluları bulun diyor. bizim yaramız büyük, başka ülke kota açsın.