anneannemin sıklıkla kullandığı sözlerden biriydi. ta doğduğumdan beri tanıdık bana, bu nedenle nedir, necidir, ne anlama gelir diye hiç düşünmedim. sanki doğuştan kodlanıyor bazı bilgiler. bu da onlardan biri.
çok bilinen bir tamlama/tanımlama değildir esasında. gerçi ekşi'de başlığı açılmış ama bir tanım haricinde pek de bir şey yazılmamış.
ilginç, neden hep kadınların seslendirdiğini duydum bu sözü acaba?
kadınlarla ne ilgisi var?
çocukken bir ingilizce kitabım vardı; maymun joe'nun maceraları gibi bir şeydi. ve sanırım epey eski bir amerika'da (1940'lar?) geçiyordu, çok güzel boyanmış kaliteli çizgileri vardı. (o kitap nerelerdedir şimdi? arasam bulabilir miyim?)
bir de yine -net değil ama- bir roman ya da bir film hatırlıyorum ve hangisi gerçek tam hatırlayamıyorum. eğer romansa nasıl bir filmografik anlatımsa tıpkı bir film sahnesi gibi aklımda sahneleri. (insan hafızası gerçekten çok ilginç.) filmde uğursuz bir sustalı maymun oyuncak vardı, içine kötü bir ruh girmiş oyuncak maymun. maymunun koca dişeri takırdıyordu gülerken ve ellerinin arasındaki ziller uğursuz uğursuz çınlıyordu. sonra gelsin arkasından ölümler. tipik bir korku filmi işte. ve ben aslında asla korku filmi izleyemeyenlerdenim. (zaten o yüzden roman olabilir miydi hatırladığım diye düşünüyorum.)
bu susta dediğimiz şey bir tür yaylı mekanizma. (köpeklerin sahiplerinin öğretilmiş/öğrenilmiş komutuyla arka ayaklarının üzerinde, ön ayakları önlerinde bitişik, dilleri dışarda hallerine de susta deniyor.) oyuncağın belli yerlerine bu sustayı yerleştirince, arkasındaki kurulma düzeneğini çevirdiğimizde, o oyuncak her ne ise -maymun da olur, köpek de...- zilini çalmaya, dişlerini takırdatmaya ya da ayaklarını oynatmaya falan başlıyor. kurgusu bitince de susuyor. bence çocuklara asla böyle oyuncaklar alınmamalı. durduk yerde ses çıkarır falan, çocuk da korkar, yetişkin de.*
gerçeği böyle.
ama bizler, dilimizin o eşsiz özelliğinden dolayı sadece sözcükleri değil, böyle bir gerçekliği olan tamlamaları dahi mecaz anlamda kullanmaya bayılırız.
zaman içinde kurulunca oynayan bu oyuncak, belirli bir insan tipini tanımlamak için de kullanılmaya başlanmış.
ezik sözcüğünü kullanmayı hiç sevmiyorum, kullananları da ama burada kullanma zorunluluğunu hissettim. çünkü bu sözcük, 'ezik' nitelemesiyle nitelenen insanlara 'cuk' oturuyor. edilgin, pasif, kendisine söylenenleri hemen yerine getiren, kendisi inisiyatif kullanamayan, güçsüz, başkalarına bağımlı, daha güçlü insanların baskınlığı altında sinmiş ve onların söylediklerini hemen yerine getirmeye mütemayil kişiler için kullanılıyor sustalı maymun sözü. hatta anneannemin aile arasında muhabbet ederken*; "hatice de kocasını sustalı maymun gibi oynatıyor, yazık adama." dediğini bizzat duymuş biri olarak, aslında iyi huylu, mülayim bir adam olan hüseyin enişte için üzüntü duyardım.
insan denilen varlık gerçekten çok acımasız. hep derler ya, seni ezmeye çalışana sen de dişlerini göster diye. bizde kibarlık, incelik, hassasiyet, duyarlı ve nahif olmak hiç alkışlanmaz, hiç. bu anlayış değişmedikçe de bu toplumun 'adam olma'* ihtimali mars'ta koloni kurulana kadar uzar. yazık.

(bu yazı @evernevergreen'e teşekkür etmek için yazıldı.)*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sustalı maymun" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim