1.
onarım.
ve de bir arkadaş zekai özger şiiri.
ne kadar üstelesem yanlış bir değişimi
bir proleterin oğlu olduğuma inandıramıyorum kimseyi
inandıramıyorum babama bir proleter olduğunu
babam çok eski bir partizan
kötü bir halk partisinin kalıntısına yamamış nefretini
acıyı ve bir dönemi benden iyi biliyor
ne zaman içki içsek bir cuma gecesi ertesi
açlığı ve yoksulluğu benden iyi anlatıyor
benim bir abim iki abim varmış
açlık ve yoksulluk kötü bir şefin döneminde ikisini de almış
çünki dönem o dönemmiş
ablalarım kalıntı toplarmış
pazardan abilerim buz satarmış
babamsa memur ayakkabılarının tamiratına
nefretini yamarmış
annem bir sabır küpü
annem bir acı küpü
acıyla beslemiş yüreğini
yoksulluğu ve açlığı acıyla doyurmuş
ve acıyla büyütmüş bebeğini
acıyla doğurmuş
ben işte eksik bir birikimin tortusuyum
geçmişlerde yoğrularak çocukluğum
bana hep acıyı ve hüznü öğretti
ezilmişliğin kompleksiyle büyüdüm böyle
yaşıyamadığım günlere özlemli
yaklaşmak istedikçe burjuva özentilerine
sınıfım çekiyordu utandırarak beni
yaklaştıkça üşüyen damarlarımdaki hınç
çekildikçe yanıyordu sınıfımın ateşinden
ben işte bunun için
bir burjuva kuklasıyım, korkak
ve acemi bir militanım
hüzne ve yalnızlığa yakın
gördüm ki bir cuma gecesi ertesi
babamın eskimiş bürokrat ayakkabılarının tamiratına
nefretle vurduğu örsü ve çekici
öfkesini köseleden ayırdığı bıçak
açılmış bir gül gibi duruyor önümde
vur gülüm vur gülüm vur gülüm
vur sen de burjuva ayakkabılarının altına
artık ne soğuk damarlarımdaki ne sıcak
sadece bıçak gülüm sadece bıçak.
1969.
ve de bir arkadaş zekai özger şiiri.
ne kadar üstelesem yanlış bir değişimi
bir proleterin oğlu olduğuma inandıramıyorum kimseyi
inandıramıyorum babama bir proleter olduğunu
babam çok eski bir partizan
kötü bir halk partisinin kalıntısına yamamış nefretini
acıyı ve bir dönemi benden iyi biliyor
ne zaman içki içsek bir cuma gecesi ertesi
açlığı ve yoksulluğu benden iyi anlatıyor
benim bir abim iki abim varmış
açlık ve yoksulluk kötü bir şefin döneminde ikisini de almış
çünki dönem o dönemmiş
ablalarım kalıntı toplarmış
pazardan abilerim buz satarmış
babamsa memur ayakkabılarının tamiratına
nefretini yamarmış
annem bir sabır küpü
annem bir acı küpü
acıyla beslemiş yüreğini
yoksulluğu ve açlığı acıyla doyurmuş
ve acıyla büyütmüş bebeğini
acıyla doğurmuş
ben işte eksik bir birikimin tortusuyum
geçmişlerde yoğrularak çocukluğum
bana hep acıyı ve hüznü öğretti
ezilmişliğin kompleksiyle büyüdüm böyle
yaşıyamadığım günlere özlemli
yaklaşmak istedikçe burjuva özentilerine
sınıfım çekiyordu utandırarak beni
yaklaştıkça üşüyen damarlarımdaki hınç
çekildikçe yanıyordu sınıfımın ateşinden
ben işte bunun için
bir burjuva kuklasıyım, korkak
ve acemi bir militanım
hüzne ve yalnızlığa yakın
gördüm ki bir cuma gecesi ertesi
babamın eskimiş bürokrat ayakkabılarının tamiratına
nefretle vurduğu örsü ve çekici
öfkesini köseleden ayırdığı bıçak
açılmış bir gül gibi duruyor önümde
vur gülüm vur gülüm vur gülüm
vur sen de burjuva ayakkabılarının altına
artık ne soğuk damarlarımdaki ne sıcak
sadece bıçak gülüm sadece bıçak.
1969.
devamını gör...