tanıdığı herkesi çok iyi biri sanan insan

"tanısan seversin" klişesine sebep olan hadise.

insan ayırt etmeksizin herkesi "çok iyi biri" diye pazarlayan insanlar maalesef beyin taşımıyor. ciddi bir saflık ve aldanmanın içindeler. gelişigüzel şekilde herkes onlar için iyi biri. tanımış olması kafi. hayır anladık sen salaksın da beni ne diye tanıştırıyorsun kardeşim? benlik bir mevzu mu var ortada? yok. anlamış değiliz bu tanıştırma tutkusunu.

defalarca "çok iyi biri" denen insanlarla ilk karşılaşmamda karşımda adeta bir p.zevng görmüşümdür. şahıs "çok iyi biri" diye pazarlanınca sen de karşında süt dökmüş kedi gibi olan, merhamet timsali, efendilik abidesi falan birini görmeyi bekliyorsun. sonra bir bakıyorsun karşında deccalin oğlu var. her önüne gelene laf atmalar, bel altı şakalar, üslup adap nedir bilmemek, bağıra çağıra konuşmalar, nezaketten nasipsizlik vs kısacası bildiğin hayvan var karşında. fakat? o çok iyi birisiydi evet... melek adeta yav...

bu iyi biri hadisesi genelde kızların başının altından çıkagelen bir şey. ben birisini "çok iyi biri yhaaa" diyerek benimle tanıştırmak arzusu içinde olan hiçbir erkek görmedim. (1 tane görmüştüm lan yalan olmasın. bir arkadaş erhan abi miydi neydi onunla tanıştırdı) bu arada çok iyi olan, adeta melek gibi biri olan erhan abi de tanışmamızın beşinci dk sında az önce bulunduğu restoranda evli bir kadınla tuvalette gizlice yaşadıkları tutkulu anları anlatmıştı. bana kalırsa bunu da uydurmuştu. ben çok etkilendim açıkçası evliya gibi adam. seks hikayesi anlatarak genç gardaşlarının gönlünde taht kuruyor. üstelik seks hikayesini de anlık uydurma yetisine sahip. kafayı seksle bozmuş nur yüzlü bir melek kendisi. çok iyi adam...

neysee erhan konumuz değildi ama şu an bunu yazmak tüm enerjimi tüketti. evet enerjimiz pamuk ipliğine bağlı. elveda.

izmirlidir. herkesle iç içe olma kucaklaşma derdindedir. istanbul'a iş çalışma için gittiğinde nasibini alır.

hüsn-ü zan etmekten kendini alıkoyamayan insandır.

kendi temennisine inanan insandır. içten içe herkesin çok iyi biri olmasını temenni ediyor ama o işler öyle olmuyor işte, keşke olsa... var böyle insanlar... mesela, diyor ki: "dürüst olmalı insan.", "sözünde durmalı." abicim, insanların dürüst olması, sözünde durması gerektiğini bilmeyen mi var? ama ne var ki, olması gerekenler olmadığı için sorunlar çıkıyor işte. o öyle insanların çok iyi, dürüst vs olmasını temenni ettiği için insanların da öyle olacağını zannediyor. "bütün dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa." modunda yaşamak gibi bir şey bu ama bir gün hayatın gerçekleriyle yüzleşince, "kendim ettim, kendim buldum, gül gibi sarardım soldum. eyvah, eyvah." moduna çok hızlı bir geçiş oluyor, hem de nasıl bir hız, inanamazsınız.*

sırf bu sebepten dolayı herkesin hayal ettiği kadar iyi insanlar olmadığını öğrenecektir.

kimseyi de düzeltemeyeceğine göre önce kendine bakmalısın zira sadece kendi adına insiyatif kullanabilir istediğin şeyi değiştirebilirsin.

tandigi herkes cok iyi biri olabilir ne var bunda. evet.

(bkz: polyanna)

ya eski kuşak istanbulludur ya izmirlidir yada köyden yeni gelmiş saf kalpli bir anadolu gencidir.ilk ikisini bilmemde sonuncusunun gözü açıldığında vay halimize...

tanıdığı herkesi çok iyi biri sanıyorsa emin olun çok iyi biridir o tanıdığı kişi. en azından kendi kadar.

karşılaştığı her kişiyi çok iyi insan sanmak sorun yaratabilir ama.

tanıyorsa ve iyi olduğunu düşünüyorsa iyidir işte.
iyilikten kastımız ne? misal, bir yalancı başka bir yalancı kişiyi bir hayli iyi bulabilir. tekniğini beğenebilir ya da ahlak seviyesi birbirine uygun iki kişi birbirleri hakkında iyi şeyler düşünüp hissedebilir.
bir materyalist, tanıdığı bir başka materyalist insana kendini yakın hissedebilir, onu sevebilir. gelir de sana bana iyi diye anlatır. ne diyeceksin? kötü mü diyeceksin? yoo. o sana göre kötü. ona göre kötü değil ki. ona da kötü demiş olursun zaten böylece. kime neyi kötülüyorsun? valla kötü sen olursun yeğenim.

işte misal çok merhametli birini düşün, o da tanımış olduğu diğer merhametli kişiye bayılabilir.
buna ne diyelim şimdi? yavrum, merhametli olacaksın diye zalime masaj yaptın. senin yüzünden ortalık rahat rahat zulmedenlerle doldu. adım atacak yer kalmadı mazluma mı diyelim? vallahi kötü sen olursun.

göreceli işte azizim, göreceli.
tanıdıysam, iyi diyorsam iyidir. *

he bir de, insanları tanıdım, geçti gitti diye bir şey de yok ki. değişkeniz. bir insanı her an tanıyabilirsin sürekli ve süreli aynı kişiyle çokça yeniden tanışabilirsin. orada da devreye şu girer,
yanılmışım, o kötü biriymiş..
yook canımın içi yok. yalnızca aynı anda değişmediniz. aynı istikametten gitmediniz.

ama haklı da elbet.
onun için artık o kötü biri.

böyle değilim ama şöyleyim; herkesin arkadaşlık edilebilecek bir tarafı vardır. kimse "o" kadar da kötü olmaz.

ama burda yanılıyorum işte. çoğu insan yanlış, çoğu insan ergen, çoğu insan saçma sapan hareketlerle yaşıyor.

(bkz: allaha şirk koşarken dalağı şişen ateist)
çok kırdılar beni * *

benim diye yazacaktım ama kontenjan dolmuş #3246850 şu arkadaş yüzünden, artık başka sefere.*

cam fanusundan çıkması gereken insan.

tanıştığı herkesi kötü çıkacak sanan kişi gibidir.
ben buraya kişiyi nasıl bilirsin kendin gibi tarafından bakıyorum.
benim tanıştığım herkes ben onlarla görüştüğüm sürece iyiydi, sonrası o insanla daha sonra tanışanların sorunu.