kendini tanımlamanın çizdiği sınırlar insanın bir zamanki düşüncesine takılı kalıp daha ileriye gidememesinden başka nedir ki?

mesela bir insan tembelliğe yatkın biri olduğunu söyler kendine. bu onu elbette yaşamının her anında tembel yapmaz ancak tembellik yapmadığı durumlarda gösterdiği çabayı görmesini engeller. daima tembel olduğunu düşünmek tembelliği çağırır durur.

iyi bir örnek olsun bir de. kitap okumayı seven biri, kendini böyle tanımlıyor olsun kişimiz; başkalarına değil, kendine karşı söylesin bu tanımı sadece. aylarca eline bir kitap almasa bile o zaten kitap okumayı seven biridir, böylece hep kitaplarla yaşadığı izlenimine kapılabilir kolayca.

tanımlamak yalnızca sınırlar çizer ve yanılsamalar yaratır. oysa 'ne olduğumu bile bilmiyorum' cümlesi kadar özgür bir şey var mıdır? her şeyi yapabilecek biri olmanın verdiği o uçsuz bucaksız vahada salınıp durmak bin kat iyidir, çizdiğin sınırların içinde yaşamaktan.

insan bir şey değildir. tanımlamaya ne zaman başladık hem? ve o tanımların ne kadarı bize ait? çoğu yıllarca kulağımıza söylenip durmuş cümlelerden ibaret ama insan bilinmezliğin yarattığı gerilimden kaçmak için daima tanımlamalara sığınır. kendimizi ve başkalarını tanımlamaktan ibaret bir yaşam...
devamını gör...
insan aldanmacası olan çerçeve haldir. sıkılıp daralır ve çok hareket edersen çerçeve yere düşer ve darmadağın olur ancak sen özgür kalırsın. evet yerde de kalırsın. özgür bir yerde.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tanımlara sıkışmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim