1.
arkeoloji hakkındaki yazılarıyla tanınan ünlü yazar kurt wilhelm marek'in takma adı c.w ceram ismiyle yazdığı, ülkemizde remzi yayınevi tarafından 2015 yılında hayrullah örs'ün korkunç çevirisiyle, "tanrılar, mezarlar ve bilginler." adıyla yayımlanmış, arkeoloji konusunda birçok soruya ışık tutmakla kalmayıp insana umduğundan daha fazlasını kazandıran, hoş bir kitap, biraz detaylı bahsetmek istiyorum sizlere.
troya'nın keşfi ile arkeoloji biliminin nasıl ivme kazandığına değiniyor başlangıçta yazar, oradan bizi girit'e, mavi yunuslar sarayına getiriyor, bir sonraki kısımda soluğu mısır'da alıyoruz, hemen ardından mezopotamya'nın kadim uygarlıklarına götürüyor ve son olarak aztek/maya buluntularıyla sonlandırıyor, bunu roman tadında bir dil ile yazıyor olması bir yana dursun, bazı kaşiflerin ve arkeolologların direkt olarak günlükleri veyahut gazetelerde yer bulan yazılarını almasıyla konular hakkında daha detaylı bilgi sahibi oluyoruz lakin bazı kısımlarda çok tekrara ve herkesin bildiği kısımlardan bahsetmesi kitabın ne yazık ki akıcılığını baltalamış diyebilirim... mesela mısır kısmı, bilen birine katabileceği hiçbir şey olmamakla birlikte oldukça durağan ilerliyor, keza mezopotamya kısmı da öyle...
kitabın en hoş ve en ilgi çekici kısmı ise bana kalırsa amerika'da keşfedilen uygarlıkları anlattığı kısım, benim gibi bu konuda bilgi birikimi az olan birine inanılmaz iyi gelen bir anlatımı mevcut, azteklerin insan kurbanlarından tutun mimari yapılarını açıklamasına kadar her kısmından inanılmaz verim aldım...
unutmadan sevgili yazar ne yazık ki heinrich schliemann gibi art niyetli, şerefsiz bir hırsızı öve öve bitirememiş, bu kısımdan çok rahatsızlık duydum.
troya'nın keşfi ile arkeoloji biliminin nasıl ivme kazandığına değiniyor başlangıçta yazar, oradan bizi girit'e, mavi yunuslar sarayına getiriyor, bir sonraki kısımda soluğu mısır'da alıyoruz, hemen ardından mezopotamya'nın kadim uygarlıklarına götürüyor ve son olarak aztek/maya buluntularıyla sonlandırıyor, bunu roman tadında bir dil ile yazıyor olması bir yana dursun, bazı kaşiflerin ve arkeolologların direkt olarak günlükleri veyahut gazetelerde yer bulan yazılarını almasıyla konular hakkında daha detaylı bilgi sahibi oluyoruz lakin bazı kısımlarda çok tekrara ve herkesin bildiği kısımlardan bahsetmesi kitabın ne yazık ki akıcılığını baltalamış diyebilirim... mesela mısır kısmı, bilen birine katabileceği hiçbir şey olmamakla birlikte oldukça durağan ilerliyor, keza mezopotamya kısmı da öyle...
kitabın en hoş ve en ilgi çekici kısmı ise bana kalırsa amerika'da keşfedilen uygarlıkları anlattığı kısım, benim gibi bu konuda bilgi birikimi az olan birine inanılmaz iyi gelen bir anlatımı mevcut, azteklerin insan kurbanlarından tutun mimari yapılarını açıklamasına kadar her kısmından inanılmaz verim aldım...
unutmadan sevgili yazar ne yazık ki heinrich schliemann gibi art niyetli, şerefsiz bir hırsızı öve öve bitirememiş, bu kısımdan çok rahatsızlık duydum.
devamını gör...
2.
arkeolojik bir roman diyebiliriz. c.w. ceram tarafından yazılmış ve 424 sayfa. içinde piramitler, mumyalar, uygarlıklar, devletler, ne ararsanız var. aslında insan uygarlığının da bir ilk tarihi gibi diyebiliriz.
devamını gör...