tarihi nasıl okumak gerekir sorusu

1-çapraz okumalar yapılmalı
2-sübjektif yorumlar objektif bir perspektif anlayışı ile değerlendirilmeli.
3-ilgi duyulan alanlar ile ilgili literatür takip edilmeli.
4-tarihi metinlerin insanlar tarafından kaleme alındığı hiçbir zaman unutulmamalı.
5-tarihin bir bütün olduğu ve buna göre hassas olunması gerektiğini şiar edinmeli.
6-tarih disiplinin insanlığın gelişimi açısından temel öğreti olduğunu benimsemeli.
7-milliyetçilik parazitinin yol açtığı duygusallıktan olabildiğince uzak durmalı.
(ilgisi olanlar için son zamanlarda okuduğum ve tatmin edici bulduğum şu kitaba bakabilirsiniz. (bkz: john tosh, tarihin peşinde)

olabildiğince "şüpheli" yaklaşmalı. zira bize anlatılan tarihte sıkıntılar mevcut. özellikle tarihe "1000 yıl" fazladan eklendiği iddiası gibi. bugün, cengiz han diye birinin hiç var olmadığını söyleyenler dahi var. ve ellerinde çok ciddi argümanları da. hele osmanlı tarihi ise tam bir muamma.

son iki yıldız ciddi ciddi üzerine düştüğüm bir konu. faydalı başlık için teşekkürler.

kpss için tarih çalışırken öğrendim ki osmanlı devleti kuruluş yıllarında hala göçebe kültürün izleri devam ettiği için yazılı kaynak olarak günü gününe yazılmış eser o dönemden kalmamış.

ikinci murat döneminde diye hatırlıyorum osmanlı’nın kayı boyundan gelmesi öne çıkıp dönemin tarihçilerine ısmarlama eserler yazdırılarak kuruluş dönemi tarihi oluşturmuş.

söylemeye çalıştığım bugün o dönem için okuduğumuz en eski kaynaklar bile yaşanılan döneme şahitlik eden insanların kaleminden çıkan eserler değil.

bu nedenle bizanslı diyerek eziklemeden onların ya da eski türk tarihi için çinlilerin yazdıklarına da bakmak lazım.

elbette onların objektif olmadığını ve olmayacağını biliyorum. düşmanlarının hakkını teslim etmek herkesin sahip olduğu bir erdem değil bunun farkındayım ama sırf yerli kaynak olduğu için de gözü kapalı itibar etmeyelim mukayese edelim diyorum.

yasanan degil yazilan tarihi okurken daha neler? kafa yormaya da gerek yok. bir dunya insan var, tarihi yazmaya calisirken tarihin kendisi olmaya calisan ne cok insan var. bir hararetle yaziyorlar, ilk soyleyen olmak onemli cunku. ilk sen yasamadiysan, ilki soylemek istersin. soylersin ki adini yazdirabil. tarihin tozlu sayfalarinda senin de bir yerin olsun. herkes yasasa da ismini koyabilenle anilir degil mi?

tarihi hic iyi bilmiyorum. hic iyi bilmeyen bir insan olarak donemin edebi eserlerini okuyorum. ogrenmek icin degil belki ama hissetmek, anlamaya yaklasmak icin guzel oluyor. o donemde bir kadina nasil siir yazilirmis, haksizlik oldu mu ne yapilirmis ogreniyorsun. huzunleri, selleri, gocleri, kaslari, kirpikleri okuyorsun.

bu alanda bir dolu fantezi kitap var. tarih degil, yeni gerceklikler yaratilmis. bilerek carpitilmis. kulaktan kulaga yayilmis. oldu mu oluyor. spekülasyonlar desen almis basini gitmis.

ben okuyacak oldugumda tarih magazininden uzak okumalar yapmaya calisiyorum.