çok güzel bir gün güneş ışıl ışıl hava mis gibi,
ne kadar yorucu bir gün ay ışığını kaybetmiş yıldızlar teker teker aşağı süzülüyor aynı senin bu dünya dan süzülüp gittiğin gibi
devamını gör...
mutlu başlar,
üzgün bitirirdim.
devamını gör...
masal gibi başlar mutsuz sonla bitirirdim. çünkü bu hayatta güzel başladığımız hiçbir iş güzel bitmez. gerçek dünyaya hoşgeldiniz. iğrençtir. bayılacaksınız.
devamını gör...
kesin bir cevabı olmayan sorudur. çünkü bu dalda kayıtlara geçmiş çoğu başarılı yazarın da beyanı üzre, çoğu kitap tasarlandığı gibi bitmez. hatta bu taslak dışı finaller yüzünden bazen en başa dönüp orada bile değişiklikler yapıldığı olur, sonra tekrar sona ufak dokunuşlar. yazarlar arasında bir kitabın kaç kez yazıldığıyla ilgili tabirler bile vardır.
devamını gör...
keske bitirebilsem. üç farklı kitabın farklı yerlerinde tıkandım.
devamını gör...
tolstoy demişki
tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar
ya bir insan yolculuga çıkar ya da şehre yeni biri gelir

nasıl başlıyacağını bulduk bitişide kesinlikle mutlu biterdi
devamını gör...
yahu diye başlar neyse diye bitirirdim. gördüğünüz üzere bir vazgeçişin öyküsünü sergilerdim.
devamını gör...
gelmişti diye başlar gitmişti diye bitirirdim
devamını gör...
bir hikayeye başlamak en zorudur benim için. okuduğumuz kitaplarda ne diyorlar. yağmur yağıyordu. soğuktu, hava çok sıcaktı, hava karanlıktı yürüyordu.
ne diyor, bütün hikayeler iki şekilde başlar. ya şehre birisi gelir ya birisi yeni bir şehre gider.
kitap okumayan insan diyor gerçek kötüyle iyiyi ayırt edemez. gördüğü her insan onun için ya iyidir ya kötüdür. ne kadar doğru değil mi.
siyasetçiler böyle böyle kazanıyor hep.
onlar gibi göründükçe onlar onları kendileri gibi sandıkça. oysa insan saf kötü saf iyi olabilir mi.
insan yeri gelir çıkarları için neler yapar. yeri gelir vicdana gelir. bazı ülkelerde zalimin merhameti kadar adalet olurya. zalim bir ara vicdana gelirde sanki adalet oyle sağlanmış gibi olur.

ben kitap yazanların o ilk sayfayı defalarca yazdığına eminim. çünkü önce aksiyon ortaya çıkar. gerisi onu baslatmak hikayeyi süslemek. nasıl biteceği bellidir. nasıl anlatacağı kalmıştır geriye. yazdıkça yazdığını okudukça bir şeyler hep eksik gibi kalır. kendi anladigini hissettiğini karşı tarafa hissettirme isteği ağır basar.
bir taraftan malum edebiyat yapmak ister. sade yazsa belkide bu ne diyecekler midir. süslemesi gerek. kahramanlarının fikirlerinden soyutlanabilir mi. hayır. hele bu devirde. bir filmi bile yarıda bırakıyor insanlar.
bu yüzden klasiklerin eli güçlüydü. hem saf iyi hem saf kötü hem ortam fiziki çevre konu anlatmak için musaitti. çok sorgulamadan ameliyat etmeden okuyorduk. bu bunu da yapar evet yapar bu.

şimdi bir insan bir iyilik yapsa arkasından ne çıkacak düşüncesi neden yaptı bunu bile var değil mi.

nasıl filmlerde insanın kendi kendisine yaptığı kötülük mü desem hatalar mi desem. yanlışlar bir süre sonra eeeh yapma sende hakettin diye bizi kızdırıyorsa. bu devirdeki bu saf iyilik aşk insan ilişkileri bu hissi veriyor.

nasıl filmlerde mutlu son istiyorsak kitaplarda da öyle olsun istiyoruz. şimdiki kitaplarda daha çok hayal kuracak hayali canlandiracak kitabın içine girecek imkan çok.
çünkü dünya küçüldü. ama mutsuz sonlar daha derin etkiler daha kalıcı etkiler bırakır . arada derede kalan hikayeler ise kimine göre iyi .
hayalde sen tamamla gibi.

suçluların cezalandırıldığı iyilerin kazandığı bir dünya mı. kavusmalarin olduğu bir dünya mı.
değişen bir toplum mu. gerçeklerin ortaya çıkması mı.
devamını gör...
merhaba arkadaşlar diye başlar bi sonraki kitapta görüşmek üzere hoşçakalın diye de bitirirdim..

allah allah :p
devamını gör...
vurucu bir isimle başlar, ve şaşırtıcı bir son ile biterdi.
devamını gör...
oldu diye başlar bitti diye bitiririm
devamını gör...
ben yüksek ihtimalle çocuk kitabı yazardım. çünkü oluşturduğum karakterlere yaşattığıma dahi oturup üzülebilirim o yüzden hiç gerek yok kafamı yormaya.
devamını gör...
size çok alakasız gelebilir ama baştan sona hikâyeyi okuduğunuzda çok duygusal bir son olduğunu düşünürdünüz.


sinir bozucu alarmı son kez kapatıp yatağında doğruldu. saçları darmadağındı. uykulu gözlerle etrafına bakındı. klasik öğrenci odasıydı hâlâ. oysaki mezun olmuş ve cinayet büro amirliği için başvuruda bile bulunmuştu. gerçi kabul edilir miydi işte orasını bilmiyordu. odasından çıkıp mutfağa ilerledi. kendisine bir kupa kahve yapıp masaya oturdu. kahvesinden bir yudum almasıyla yüzünü buruşturdu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

4 sene sonra:

çay ocağında elindeki soğanı doğruyordu. birisinin kapıya geldiğini farkedince sordu:

"hayırdır, birine mi bakmıştınız?"

"şey ben komisere bakmıştım da, stajyerim."

"güzeel. gel bakalım çaylak. komiser benim."

mehmet sözlerine gülümseyip çaylağa baktı.
devamını gör...
kalbime döneceğim ama hangi yolla?
(başlangıç da son da aynı olurdu, sorularla dolu)
devamını gör...
ben korku hikayeleri yaziyorum hep korku ile başlıyor kimi kurtuluş ile bitiyor kimi ölüm ile .
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bir kitap yazsaydınız nasıl başlar nasıl bitirirdiniz sorusu" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim