mektuplar özeldir fakat mektup okumayı oldum olası çok severim. aşıkların birbirine yazdığı mektuplar, dile getirilen özlemler, kırgınlıklar, pişmanlıklar.... cümlelerde kendimden parçalar bulur, insanların duygularını nahif bir şekilde ifade edişlerinden büyük zevk duyarım. bu başlığı da daha fazla mektuptan haberdar olabilmek için açtım.*
başlangıcı ziya gökalp'in eşine yazdığı mektup ile yapalım.



"sevgili vecihe'm bu hafta yine mektup alamadım. fakat gazetelerde mecmualar geldi. bu kağıtlarda benim için mektup yerine geçiyor. bana hepinizin kokusunu getiriyor. bunları görünce sıhhat haberinizi almış oluyorum. ben sıhhatliyim.. sadece aklım sizde. lakin ne çare sabretmek lazım. böyle zamanlara allah'a tevekkül etmek insanın imdadına yetişiyor. bir müslümana göre allah varken keder yoktur. türk allah kerim’dir demekle her türlü vesveseden uzak yaşar. işte bende bir müslüman gibi bir türk gibi allah’ın inayetine güvenerek kendi kendimi teselli ediyorum. sevgili zevcem ben burada kendimi diyarbakır'da sanıyorum. fis kayası gibi yüksek mevkideyiz. karşımızda deniz karanın içine girmiş bir ırmak kadar ince. diyarbakır’daki çayı andırıyor. ırmağın ötesinde bir köy var ki kıtırbıl’a benzer. sabah akşam köylülerle hayvan sürüleri bu denizi ayaklarıyla geçerler. diyarbakır’dan kıtırbıl’a nasıl geçilirse bu taraftan da karşı yakaya öyle geçilir. yalnız burada kelek yok. karşı yakanın sağ tarafında bir köy var ki diyarbekir’in sati köyüne benzer. sol taraftaki köy de sümbüllü’yü andırır. bazı da karşımda dicle’yi, bostanları, kıtırbıl’ın arkasındaki yamaçları görüyorum. sanki fis kayasının üstündeyim. etrafıma baktıkça diyarbekir’i, oradaki evimizi, evimizdeki bahtiyarlığımızı hatırlıyorum. sevgili zevcem, bu ayrılığın çilesi yakında bitecek. gündüzden sonra gece, geceden sonra gündüz gelir. yuva saadetini yuvasından uzak düşmüş garip kuşlara sormalı. dünyada vatan sevgisinden sonra en tatlı duygu yuva sevgisiymiş. bıldırcın katarlarının dönüşü gibi elbette bir gün biz de bu hicretten döneceğiz. o zaman mesut yuvamızda yine bir çift güvercin gibi sevgili yavrularımızın tatlı cıvıltılarını dinleyeceğiz. ben allah’tan yalnız iki şey istiyorum: yurdum mesut olsun, yuvam bahtiyar. çocuklarımızı benim için öp! senin dudakların benim dudaklarımdır. bu bayram hürmetine inşallah yine o güzel günlere kavuşacağız sevgili vecihe’m."






not: okumaktan zevk aldığınız mektupları paylaşabilirsiniz. ayrıca sadece tarihten olması gerekmiyor, size ait mektuplar da olabilir. yazıp gönderemediğiniz, göndermeye cesaret edemediğiniz ve içinizden yer açılmasına vesile olacak mektuplarınızı da paylaşabilirsiniz. biz bizeyiz sonuçta, yabancı yok.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tarihten mektuplar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim