teknoloji tasarım öğretmeniyle yaşanan kötü anılar

sebepsiz yere bizi çağırmış ve tokat atmıştı. bir eğitimciye hakaret etmek haddim değil ama gerizekalıcaydı. dersinden nefret ettirmeyi her öğretmen başaramaz. bravo sana!

puahah.
benim bir anım var...
şimdi benim mükemmel bir şekilde düşünülmüş gerçekten dahiyaneliğimin fışkırdığı bir icadım vardı.
kumbara şeklinde takvim yapmıştım.
bozuk paralarda günler felan yazıyordu işte.
her iğrenç bir gün daha bittiğinde fake bozukluğumu içine atıp oh be sonunda diyebilmek içindi o kumbara yani...
olmasa olur mu ? evet olur. ama yaptım.
ve bence güzeldi.
ama simge hocam beğenmedi.
simge hocam pratikte güzel bir fikir olduğunu ama çok yavan olduğunu söyledi...
simge hocam niye beğenmediniz??
ayıp ettiniz.
neyse umrumda değildi ama o dersten sonra dahiyaneliğimi böylece bir kenara bıraktım işte.
boş yere zihnimi meşgul etmiyorum artık.

benim kendisiyle kötü bir anım yok, aksine çok güzel anılarım var. ismini hatırlasam arayıp bulacağım.

bu sadece benim başıma geldi sanıyordum. el becerim 0 olduğu için verilen hiçbir ödevi yapamayıp bunak hocamla sürekli tartışırdım. ortaokulda bütün teknoloji tasarım notlarım 30 falandı. en son hocayla büyük bir kavga ettikten sonra bana bir sudoku kitabı verip dönem sonuna kadar onu çözmemi başka bir şey yapmamamı istemişti, böyle kurtuldum kendisinden ahashd.

benim yaşım nedeniyle teknoloji tasarım dersi görmedim ama erken çocuklukta oyun dersi için bez bebek dikmiştim.

herkesin yaptığı oyuncağı sergilemek için aldı. benim oyuncağımı çocuk korkar diye almadı.

ben yaratık / uzaylı bebek veya korkunçlu chucky falan yapmamıştım ama beğenmedi kadın.