öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 20.07.2024 16:44 tarihinde açılmıştır.
1.
aynı isimde bir başlık daha olduğu için mecburen kitap diye belirtilmek durumunda kalınmıştır.
kitabımız andrey voznesenski tarafından yazılmış ve dilimize ise gertrude durusoy/ mirbatır husanov ve ahmet necdet tarafından çevrilmiş.
kitap 144 sayfa; ancak pdf baskısı 55 sayfa olduğu için bitirmek zor olmayacaktır; kitabımızın ve şiirlerin konusuna gelecek olursak kitabın adına binâen sanki bir telefon kulübesinde duran adamın serzeniş ve monologlarından, hayata ve kendi yaşamına dair duygu ve düşüncelerinden oluşuyor.
bende telefon kulübesinde yazılmış gibi bir izlenim uyandı.
şiirlerin hamuru felsefe ile yoğrulmuş bir tat bıraktı, hayat, hayatın bize sundukları, insanın yanılgıları, aşk, ölüm gibi kavramlar şiirlerde önemli yer tutuyor.
kimi şiirde diğer şairlerin de adı geçiyor, şiirlerde sarih bir kibir de seziliyor, herkesle dalga geçmeye her an hazır bir tutum da sanki sergilenmiş.
bazı şiirlerinde aşktan bıkıp unutmaya karar verişi, bazısında ölümün ansızın geleceği, gidenlerin bir daha dönmeyeceği, insanın çaresizliği gözle görülür nitelikteydi.
kitabı sevdim, sevdiğim birkaç dizeyi bırakıp bitiriyorum.
şairin hayatı kavrayış şeklini şiire bu denli iyi yansıtabilmesini sevdim.
bu tanımı telefon kulübesinde yazmayı ne çok isterdim. ^^
gerçekte yaşayışım senin varlığınladır.
ölüm gelmesin diye yalvarıyordu senin yanaklarındaki benim gri gözlerim.
ve zor olan her şey yalan dolandı senin ve benim gözyaşlarımız akıyordu öfke dolu o küçücük gözlerden ve ilk kez
-- kendi gözyaşları da.
'sevgilim ne zaman döneceksin?!
dört bin gün, yüke benzer.
hapishanelerden dönenler de var, ama yurtdışından -- hiçbir zaman...!
ölümü duyumsuyorum
fakat bilmiyorum saatini.
kalan sadece bakış.
bu dünyayı aklında tut
tutabildiğin kadar.
kitabımız andrey voznesenski tarafından yazılmış ve dilimize ise gertrude durusoy/ mirbatır husanov ve ahmet necdet tarafından çevrilmiş.
kitap 144 sayfa; ancak pdf baskısı 55 sayfa olduğu için bitirmek zor olmayacaktır; kitabımızın ve şiirlerin konusuna gelecek olursak kitabın adına binâen sanki bir telefon kulübesinde duran adamın serzeniş ve monologlarından, hayata ve kendi yaşamına dair duygu ve düşüncelerinden oluşuyor.
bende telefon kulübesinde yazılmış gibi bir izlenim uyandı.
şiirlerin hamuru felsefe ile yoğrulmuş bir tat bıraktı, hayat, hayatın bize sundukları, insanın yanılgıları, aşk, ölüm gibi kavramlar şiirlerde önemli yer tutuyor.
kimi şiirde diğer şairlerin de adı geçiyor, şiirlerde sarih bir kibir de seziliyor, herkesle dalga geçmeye her an hazır bir tutum da sanki sergilenmiş.
bazı şiirlerinde aşktan bıkıp unutmaya karar verişi, bazısında ölümün ansızın geleceği, gidenlerin bir daha dönmeyeceği, insanın çaresizliği gözle görülür nitelikteydi.
kitabı sevdim, sevdiğim birkaç dizeyi bırakıp bitiriyorum.
şairin hayatı kavrayış şeklini şiire bu denli iyi yansıtabilmesini sevdim.
bu tanımı telefon kulübesinde yazmayı ne çok isterdim. ^^
gerçekte yaşayışım senin varlığınladır.
ölüm gelmesin diye yalvarıyordu senin yanaklarındaki benim gri gözlerim.
ve zor olan her şey yalan dolandı senin ve benim gözyaşlarımız akıyordu öfke dolu o küçücük gözlerden ve ilk kez
-- kendi gözyaşları da.
'sevgilim ne zaman döneceksin?!
dört bin gün, yüke benzer.
hapishanelerden dönenler de var, ama yurtdışından -- hiçbir zaman...!
ölümü duyumsuyorum
fakat bilmiyorum saatini.
kalan sadece bakış.
bu dünyayı aklında tut
tutabildiğin kadar.
devamını gör...