tesadüfen yapılan bilimsel keşif ve icatlar
başlık "meja" tarafından 04.02.2022 23:58 tarihinde açılmıştır.
1.
bir konuyu araştırırken başka bir şeyin fark edilmesi üzerine yapılan ve sayıları hiç de az olmayan buluşlar.
örneğin penisilin bunlardan biridir. alexander fleming, bir tür bakteri üzerinde araştırma yaptığı sırada bir tatile çıkar ve bir petri kabını açık unutur. geri döndüğünde bakterilerin hepsinin ölümüne neden olan bir mantar türüyle karşılaşır ve penisilinin icadına giden yol böylece açılmış olur.
big bang teorisi olarak açıklanan büyük patlamanın kalıntısı, bir başka tesadüfi keşiftir. robert wilson ve arno penzias, bir antenle ilgili çalışmalar yaparken, işlerini kesintiye uğratan bir sinyal gürültüsü fark ettiler. anteni temizlediler, hatta kuş pisliklerinin buna sebep olduğunu bile düşündüler ancak sinyal gelmeye devam etti. böylece kozmik mikrodalga arka plan ışınımını keşfetmiş oldular.
radyoaktivite, bir başka tesadüfi keşiftir. henri becquerel x ışınının keşfinden sonra bu konuyla ilgili çalışmalar yaparken, deneyinin bir aşamasında güneş ışığına ihtiyaç duydu. ancak o gün hava bulutlu olduğundan deneye devam edemedi ve fotoğraf camlarından oluşan düzeneğini çekmeceye kaldırdı. bu düzeneğin, güneş ışığı aldığında x ışını yayması beklentisi içerisindeydi. birkaç gün sonra camlardan istediği sonucu elde edince şaşırdı. deneyi tekrarlayınca güneşe gerek olmadığını ve deneyde kullandığı uranyum tuzunun kendiliğinden ışıma yaptığını keşfetti.
mikrodalga fırın, kalp pili, viagra hapı ve daha birçok icat yahut keşif, tesadüf eseri bulundu. günümüzde hâlâ bu türden olaylar yaşanıyor. örneğin geçenlerde bağışıklık sistemiyle ilgili bir deneyde, yaşlanmanın geriye çevrilebileceğini ilişkin tesadüfi sonuçlar bulundu*.
bilimin eğlenceli yanlarından biri de bu bence; bir şey ararken aklınızda olmayan bambaşka bir şeyi bulup dünyayı değiştirmek.
örneğin penisilin bunlardan biridir. alexander fleming, bir tür bakteri üzerinde araştırma yaptığı sırada bir tatile çıkar ve bir petri kabını açık unutur. geri döndüğünde bakterilerin hepsinin ölümüne neden olan bir mantar türüyle karşılaşır ve penisilinin icadına giden yol böylece açılmış olur.
big bang teorisi olarak açıklanan büyük patlamanın kalıntısı, bir başka tesadüfi keşiftir. robert wilson ve arno penzias, bir antenle ilgili çalışmalar yaparken, işlerini kesintiye uğratan bir sinyal gürültüsü fark ettiler. anteni temizlediler, hatta kuş pisliklerinin buna sebep olduğunu bile düşündüler ancak sinyal gelmeye devam etti. böylece kozmik mikrodalga arka plan ışınımını keşfetmiş oldular.
radyoaktivite, bir başka tesadüfi keşiftir. henri becquerel x ışınının keşfinden sonra bu konuyla ilgili çalışmalar yaparken, deneyinin bir aşamasında güneş ışığına ihtiyaç duydu. ancak o gün hava bulutlu olduğundan deneye devam edemedi ve fotoğraf camlarından oluşan düzeneğini çekmeceye kaldırdı. bu düzeneğin, güneş ışığı aldığında x ışını yayması beklentisi içerisindeydi. birkaç gün sonra camlardan istediği sonucu elde edince şaşırdı. deneyi tekrarlayınca güneşe gerek olmadığını ve deneyde kullandığı uranyum tuzunun kendiliğinden ışıma yaptığını keşfetti.
mikrodalga fırın, kalp pili, viagra hapı ve daha birçok icat yahut keşif, tesadüf eseri bulundu. günümüzde hâlâ bu türden olaylar yaşanıyor. örneğin geçenlerde bağışıklık sistemiyle ilgili bir deneyde, yaşlanmanın geriye çevrilebileceğini ilişkin tesadüfi sonuçlar bulundu*.
bilimin eğlenceli yanlarından biri de bu bence; bir şey ararken aklınızda olmayan bambaşka bir şeyi bulup dünyayı değiştirmek.
devamını gör...
2.
(bkz: gramofon)
amerikalı mucit thomas edison, telgrafla sesi iletmek için alüminyum ve kağıtla deneyler yaparken, yanlışlıkla sesini kaydeden ilk insan oldu.
(bkz: post-it)
3m şirketinde çalışan bir kimyagerin, yanlışlıkla bulduğu hafif yapıştırıcı maddeyi küçük not kağıtlarıyla birleştirmesiyle post-it adlı yapışkanlı kağıtlar ortaya çıktı.
araba lastiği yapımında kullanılan maddenin icadı, charles goodyear’ın sağlam ve kullanışlı bir madde üretmeye çalışırken, lastiğe rastgele kurşun ve sülfür eklemesiyle gerçekleşti.
(bkz: kauçuk)
araba lastiği yapımında kullanılan maddenin icadı, charles goodyear’ın sağlam ve kullanışlı bir madde üretmeye çalışırken, lastiğe rastgele kurşun ve sülfür eklemesiyle gerçekleşti.
(bkz: mürekkepli yazıcı)
canon için çalışan bir mühendis, tükenmez kalemin yüksek ısıya maruz kaldığında mürekkebini dışarıya saçmaya başladığını görerek, yazıcının icadında ilk adımı atmış oldu.
kimyager william perkin, sıtma için tedavi ararken, elde ettiği leylak rengi madde gözüne çarptı. farklı renkler elde ettikten sonra, bunları sentetik boya olarak satmaya başladı.
(bkz: sentetik boya)
kimyager william perkin, sıtma için tedavi ararken, elde ettiği leylak rengi madde gözüne çarptı. farklı renkler elde ettikten sonra, bunları sentetik boya olarak satmaya başladı.
(bkz: dinamit)
alfred nobel, nitrogliserin içeren güvenli malzemeler yapmaya çalıştığı sırada, bir tüpü yanlışlıkla talaşın üstüne döküp maddenin stabil olduğunu gördü. sonra üstüne eklediği maddelerle patlayıcıyı icat etti.
(bkz: vazelin)
robert chesebrough, petrolü damıtarak elde ettiği balmumu kıvamındaki maddenin kesiklere ve yaralara iyi geldiğini gördü. 96 yaşında ölen bilim adamı, son nefesini verene kadar her gün, çok sağlıklı olduğuna inandığı vazelinden bir kaşık yedi.
(bkz: viagra)
göğüs ağrısının tedavisinde kullanılmak üzere üretilen viagra’nın yan etki olarak ereksiyona sebep olduğu görülünce, asıl kullanım alanı ereksiyon sorunlarının tedavisi oldu.
(bkz: mısır gevreği)
ekmek hamuru yapmak için kaynattığı buğdayı, hamurun karışımına koymayı unutan will keith kellogg, birkaç saat sonra buğdayın kıtır kıtır olup parçalandığını gördü. böylelikle buğday gevreğini icat etti.
yapay tatlandırıcılar
johns hopkins üniversitesi’ndeki laboratuvarda çalışan bir kimyager, yemek yemeden önce ellerini yıkamayı unuttuğunu fark etti. bir süre sonra garip bir tat almaya başlayan kimyager sakarini bulmuş oldu.
(bkz: mikrodalga fırın)
mühendis percy spencer, kısa radyo dalgaları yayan bir lambayla çalışırken cebindeki çikolatanın erimeye başladığını fark etti ve bu, mikrodalga fırının icadındaki ilk adım oldu.
(bkz: x ışınları)
alman fizikçi wilhelm roentgen, katot ışınlarıyla deney yaparken, floresan bir kartonun odanın karşısından parladığını gördü. ışın kaynağı ile ışığı yansıtan karton arasına beyaz bir perde koyarak ilk röntgeni çekti.
(bkz: kalp pili)
kalp atışlarını kaydetmek için kurduğu devrede yanlış direnci kullanan wilson greatbatch, deneyi mahvettiğini düşünürken, devrenin yaydığı sinyalin kalp atışlarına tıpatıp benzediğini fark ederek çok önemli bir buluşa imza attı.
(bkz: cırt cırt)
isviçreli mühendis george de mestral, ava çıktığında çoraplarına ve köpeğinin tüylerine yapışan garip bir bitkiyi laboratuarına götürdü. bitkinin mikroskopik kancaları olduğunu gören mühendis, cırt cırtı icat etti.
(bkz: penisilin)
birçok enfeksiyonun tedavisinde kullanılan antibiyotik, iki haftalık tatilinden dönen alexander flemming’in, haritanın üstünde bıraktığı penisilini garip bir küf olarak bulmasıyla keşfedildi.
(bkz: anestezi)
19’uncu yüzyılda uyuşturucu madde olarak kullanılan anestezinin acıyı engellediği, kullananlardan birisinin bacağını yaralayıp, hiçbir acı hissetmediğini söylemesiyle keşfedildi.
patates cipsi
şef george crum, patates kızartmasını beğenmeyip ısrarla geri gönderen bir müşteriyi memnun etmek için patatesi olabildiğince ince dilimleyip kızarmış yağa atarak patates cipsini yarattı.
oyun hamuru
en başta temizlik malzemesi olarak üretilen hamur, çocukların ilgisini çekmeye başlayınca içindeki temizleyici kimyasallar atılarak günümüzün en popüler oyuncaklarından birisi haline geldi.
kaynak:
www.ntv.com.tr/amp/galeri/t...
amerikalı mucit thomas edison, telgrafla sesi iletmek için alüminyum ve kağıtla deneyler yaparken, yanlışlıkla sesini kaydeden ilk insan oldu.
(bkz: post-it)
3m şirketinde çalışan bir kimyagerin, yanlışlıkla bulduğu hafif yapıştırıcı maddeyi küçük not kağıtlarıyla birleştirmesiyle post-it adlı yapışkanlı kağıtlar ortaya çıktı.
araba lastiği yapımında kullanılan maddenin icadı, charles goodyear’ın sağlam ve kullanışlı bir madde üretmeye çalışırken, lastiğe rastgele kurşun ve sülfür eklemesiyle gerçekleşti.
(bkz: kauçuk)
araba lastiği yapımında kullanılan maddenin icadı, charles goodyear’ın sağlam ve kullanışlı bir madde üretmeye çalışırken, lastiğe rastgele kurşun ve sülfür eklemesiyle gerçekleşti.
(bkz: mürekkepli yazıcı)
canon için çalışan bir mühendis, tükenmez kalemin yüksek ısıya maruz kaldığında mürekkebini dışarıya saçmaya başladığını görerek, yazıcının icadında ilk adımı atmış oldu.
kimyager william perkin, sıtma için tedavi ararken, elde ettiği leylak rengi madde gözüne çarptı. farklı renkler elde ettikten sonra, bunları sentetik boya olarak satmaya başladı.
(bkz: sentetik boya)
kimyager william perkin, sıtma için tedavi ararken, elde ettiği leylak rengi madde gözüne çarptı. farklı renkler elde ettikten sonra, bunları sentetik boya olarak satmaya başladı.
(bkz: dinamit)
alfred nobel, nitrogliserin içeren güvenli malzemeler yapmaya çalıştığı sırada, bir tüpü yanlışlıkla talaşın üstüne döküp maddenin stabil olduğunu gördü. sonra üstüne eklediği maddelerle patlayıcıyı icat etti.
(bkz: vazelin)
robert chesebrough, petrolü damıtarak elde ettiği balmumu kıvamındaki maddenin kesiklere ve yaralara iyi geldiğini gördü. 96 yaşında ölen bilim adamı, son nefesini verene kadar her gün, çok sağlıklı olduğuna inandığı vazelinden bir kaşık yedi.
(bkz: viagra)
göğüs ağrısının tedavisinde kullanılmak üzere üretilen viagra’nın yan etki olarak ereksiyona sebep olduğu görülünce, asıl kullanım alanı ereksiyon sorunlarının tedavisi oldu.
(bkz: mısır gevreği)
ekmek hamuru yapmak için kaynattığı buğdayı, hamurun karışımına koymayı unutan will keith kellogg, birkaç saat sonra buğdayın kıtır kıtır olup parçalandığını gördü. böylelikle buğday gevreğini icat etti.
yapay tatlandırıcılar
johns hopkins üniversitesi’ndeki laboratuvarda çalışan bir kimyager, yemek yemeden önce ellerini yıkamayı unuttuğunu fark etti. bir süre sonra garip bir tat almaya başlayan kimyager sakarini bulmuş oldu.
(bkz: mikrodalga fırın)
mühendis percy spencer, kısa radyo dalgaları yayan bir lambayla çalışırken cebindeki çikolatanın erimeye başladığını fark etti ve bu, mikrodalga fırının icadındaki ilk adım oldu.
(bkz: x ışınları)
alman fizikçi wilhelm roentgen, katot ışınlarıyla deney yaparken, floresan bir kartonun odanın karşısından parladığını gördü. ışın kaynağı ile ışığı yansıtan karton arasına beyaz bir perde koyarak ilk röntgeni çekti.
(bkz: kalp pili)
kalp atışlarını kaydetmek için kurduğu devrede yanlış direnci kullanan wilson greatbatch, deneyi mahvettiğini düşünürken, devrenin yaydığı sinyalin kalp atışlarına tıpatıp benzediğini fark ederek çok önemli bir buluşa imza attı.
(bkz: cırt cırt)
isviçreli mühendis george de mestral, ava çıktığında çoraplarına ve köpeğinin tüylerine yapışan garip bir bitkiyi laboratuarına götürdü. bitkinin mikroskopik kancaları olduğunu gören mühendis, cırt cırtı icat etti.
(bkz: penisilin)
birçok enfeksiyonun tedavisinde kullanılan antibiyotik, iki haftalık tatilinden dönen alexander flemming’in, haritanın üstünde bıraktığı penisilini garip bir küf olarak bulmasıyla keşfedildi.
(bkz: anestezi)
19’uncu yüzyılda uyuşturucu madde olarak kullanılan anestezinin acıyı engellediği, kullananlardan birisinin bacağını yaralayıp, hiçbir acı hissetmediğini söylemesiyle keşfedildi.
patates cipsi
şef george crum, patates kızartmasını beğenmeyip ısrarla geri gönderen bir müşteriyi memnun etmek için patatesi olabildiğince ince dilimleyip kızarmış yağa atarak patates cipsini yarattı.
oyun hamuru
en başta temizlik malzemesi olarak üretilen hamur, çocukların ilgisini çekmeye başlayınca içindeki temizleyici kimyasallar atılarak günümüzün en popüler oyuncaklarından birisi haline geldi.
kaynak:
www.ntv.com.tr/amp/galeri/t...
devamını gör...
3.
stephen hawking, karadeliklerden hiçbir şeyin kaçamadığını ispatlamaya çalışırken yanlışlıkla hawking ışımasını bulmuştur.
devamını gör...
4.
ben daha zıyade tesadufen ıcat edılen yemeklerden bahsedecegım...
(bkz: patates cipsi)
1853 yılında, efsaneye göre, new york, saratoga springs tatil beldesindeki moon's lake house adlı bir otelde bir müşteri, patates kızartmasının yeterince gevrek olmadığından şikayet eder ve mutfağa geri gönderir. hayal kırıklığına uğrayan duygusal şef george crum, patatesleri mümkün olduğunca ince dilimleyip kızartmaya karar verir ve sonuç onlarca yıl patates cipsi aslında saratoga cipsi olarak adlandırıldı!
(bkz: bira)
bira yaklaşık 10.000 yıldır içilir ve çoğu tarihçi, tahılın nemli bir odaya bırakılıp bazı yabani mayalarla karıştırılıp fermente edilmesiyle kazara icat edildiği konusunda hemfikirdir.
(bkz: şampanya)
şampanyayı ilk yaratan şarap üreticileri sadece sade eski beyaz şarap yapmaya çalışıyorlardı; karbondioksit kabarcıkları, (diğer faktörlerin yanı sıra) bölgenin daha soğuk ikliminin neden olduğu istenmeyen bir ikincil fermantasyonun istenmeyen bir yan etkisiydi. bu baloncuklar, kırılgan cam şişelerin patlamasına neden olarak büyük miktarda şarabı mahvederdi. ancak daha sağlam cam şişeler geliştirildiğinde, ortaya çıkan altın, gazlı sıvının aslında lezzetli olduğu keşfedildi ve şampanya doğdu.
(bkz: dondurma küllahı)
dondurma külahı, 1904 st. louis dünya fuarı'nda iki gıda satıcısının tesadüfen karşılaşması sonucu icat edildi: biri fincanlarda dondurma satan, diğeri orta doğulu waffle'a benzer ince ve gevrek olanhamur işleri satan iki gıda üreticisinin dayanışması sonucu doğdu. dondurma satıcısının dondurmasını servis edeceği kaplar bittiğinde, pastacı ona yardım etmek için waffle'ı koni şeklinde sardı ve dondurma külahı doğdu.
(bkz: chimichanga)
esasen yağda kızartılmış bir börek olan chimichanga da kazara icat edildi ,ancak burritoya ekşi krema, salsa veya guacamole gibi birkaç şey daha ekleyebilirsiniz.efsaneye göre, monica flin tarafından tuscon restoranı el charro café'de icat edildi. restorana göre, “ ünlü el charro kıymalı tacolarını kızartırken, yanlışlıkla zaten yağla dolu olan bir tavaya bir burrito düşürdü ve yağ sıçradığında, 'ch' ile başlayan yaygın bir ispanyol küfür kelimesinden türemesindende sebep oldu. genç yeğenlerinin orada olması nedeniyle , o kelimeyi değiştirdi ve onun yerine 'thingamajig'in eşdeğeri olan 'chimichanga' olarak değiştirdi.” neyse ki, bir ısırık alınca sövmüyoruz biz de
(bkz: corn flakes)
1800'lerin sonlarında yedinci gün adventistleri arasında yumuşak vejetaryen yiyeceklerden oluşan bir diyete bağlı kalmak için bir hareket vardı ve michigan'daki battle creek sanatoryum sorumlusu john harvey kellogg misafirleri için bazı yeni yumuşak yiyecekler geliştirmeye karar verdi. bu yüzden küçük kardeşi will keith kellogg'a bazı tarifler bulmasını emretti. will, bir gün yanlışlıkla bir yığın pişmiş mısır ve buğdayı dışarıda bıraktı ve geri döndüğünde bunların bayatladığını keşfetti. ikili yanlışlıkla buğday tanesini parçaladı, ardından mısırla deney yaptı ve bir şeyleri keşif etmek üzere olduklarını fark etti. tarif mükemmelleştirildi ve mısır gevreği sonunda tüm dünyaya yayıldı.
(bkz: tofu)
tofu, eski çinliler tarafından icat edildi ve birkaç farklı hikayesi var: bir efsane, nigari adlı bir katılaştırıcıyı bir tencere soya sütüne düşüren bir aşçıdan bahseder; bir başka iddia ise haşlanmış soya fasulyesinin kalsiyum ve magnezyum içeren tuzla karıştırılarak pıhtılaşmasına neden olduğudur.
(bkz: yogurt)
orta asyalı çobanlar, sütü hareket halindeyken korumak için hayvan midelerinden yapılmış kaplarda saklardı. buda sütü taze sütten daha uzun süre taze kalan kalın, bir karışıma dönüştürmek için gereken bakteri ve enzimleri sağlar ve bu bakterilerin varlığı nedeniyle sütün bir kısmının kalınlaştığını ve ekşi olduğunu fark ettiler.
(bkz: nacho)
nacho, 1943'te meksika'nın piedras negras kentindeki zafer kulübünde ıgnacio “nacho” anaya adlı bir maître d' tarafından icat edildi. 10 aç abd asker eşi, fort duncan ordusu üssünden sınırı geçti ve şef anaya'yı bulamadı. bir tabak tortilla cipsini rendelenmiş peynirle kaplayarak doğaçlama. bir piliç altında eritti, üzerine dilimlenmiş jalapeños koydu ve meze olarak servis etti.
(bkz: damla çikolatalı kurabiye)
1930'larda massachusetts'te, restoran sahibi bayan wakefield'in kurabiye pişirdiği ve nestlé yarı tatlı çikolata ile ikame edilmiş bir malzemeyi tükettiğini keşfettiği söyleniyor. hikayesinin birkaç farklı versiyonu var. wakefield'in fırıncı çikolatası bitince eriyeceklerini düşünerek kurabiyelere nestlé yarı tatlı çikolata koyduğunu; bir diğeri, büyük bir karıştırıcıdan gelen titreşimlerin, nestlé'nin çikolatasını üstündeki raftan çıkardığını ve çikolatayı bir şans eseri hamura döktüğünü söylüyor. kurabiyelerin çok lezzetli olduğu düşünülüyordu, nestlé ruth'a tarifi paketine yazdırabilmesi karşılığında ömür boyu çikolata tedarik etti.
(bkz: sandwich)
sandviç, adını 18. yüzyıldan kalma bir ingiliz asilzadesi olan dördüncü sandwich kontu john montagu'dan almıştır. oynadığı bir kumar oyununu bırakamadıgı için hizmetçiden iki ekmek arasına et getirmesini ister.ve yemek tutulur , insanlar "sandwich'in aynısından alacağım" demeye başlar ve hikaye biter.
(bkz: küflü peynir)
efsaneye göre küflü peynir, sarhoş bir peynir üreticisinin peynir mağarasında yarısı yenmiş bir somun ekmeği geride bırakmasıyla tesadüfen icat edildi. döndüğünde küflü ekmeğin peynire bulaştığını ve onu maviye çevirdiğini keşfetti. bu günlerde, belirli bakterilerle daha kontrollü koşullar altında yapılır.
(bkz: buffalo wing)
sadece 60 yıl geriye bakmanız gerekiyor, çünkü kereviz ve mavi peynir sosuyla servis edilen derin yağda kızartılmış baharatlı kanatların kazara icadı neredeyse tartışmasız bir şekilde 1964'te buffalo, new york'taki the anchor bar'a dayanıyor. teresa bellissimo tavuk boyunu sipariş vermek istemiştir ancak bunun yerine bir kanat sevkiyatı alır ve bu sevkiyat çöp olmasın diye buffalo wıng tarıfını icat eder.
(bkz: brandy)
şarap taşımanın bir yan ürünü olarak başladı. yaklaşık 900 yıl önce tüccarlar, hem daha kolay nakletmek hem de hacim olarak alınan gümrük vergilerinden tasarruf etmek için büyük miktarda şarabın suyunu esasen kaynatıyordu. bir süre sonra, belki de yolda geçen uzun bir günün ardından canı sıkılan bu tüccarlardan birkaçı, envanterlerine daldılar ve konsantre veya damıtılmış şarabın aslında oldukça iyi bir tadı olduğunu keşfettiler. işte! brendi böyle doğdu.
(bkz: kuru üzüm)
mö 2000 gibi erken bir tarihte, birinin kurumuş bir tarlaya tökezleyip düşerek rastlamasıyla keşfedildigi söylenir. aslında orijinal üzüm başlangıçta dekorasyon için, ticaret ürünü, spor etkinliklerinde ödül ve orta çağda tercih edilen tatlandırıcı olarak kullanılırdı.
(bkz: aspartam)
aspartam şekersiz yiyecek ve içeceklerde kullanılan yapay bir tatlandırıcıdır ve 1965 yılında bilim adamı dr james schlatter tarafından tamamen tesadüfen icat edilmiştir. ülser önleyici bir ilaç bulmaya çalışıyordu ve bir parça kağıt almak için parmağını yaladığında, tadı tatlı buldu. bilimde yanlışlıkla bir kimyasalın yutulmasının olumlu bir sonuca yol açtığı nadir durumlardan biri olması muhtemeldir.
(bkz: çikolatalı brownie)
bangor'da ev ekonomisti mildred brown schrumpf'ın bir çikolatalı kek pişirdiği ve söndüğü bunun sonucu bulundugu söylenir.
devamını gör...