#ödüllü filmler
türkçe adı: şampiyon
abd-fransa ortak yapımı olan drama ve spor filmidir. yönetmenlik koltuğunda ünlü isim darren aronofsky ve başrolünde de başka bir ünlü isim mickey rourke vardır. galasını venedik film festivali'nde 2008 senesinde yapıp en iyi film dalında altın aslan ödülünü almış ve sonrasında birçok başka organizasyonda da ödüllere boğulmuştur. randy "the ram" robinson artık iyiden iyiye yaşlanmakta olan profesyonel bir güreşçidir. çok ağır bir yenilgi aldıktan sonra emekliliğe doğru adım atmayı düşünür ve yeni bir ilişki peşine düşer, epeydir uzak kaldığı kızıyla yeniden bağ kurmaya çalışır ama bu hayat onu mutlu etmez zira içindeki bitmek bilmez güreş aşkı sönmüyordur. ve ringlere geri dönebilmek için sabırsızlanıyordur.
abd-fransa ortak yapımı olan drama ve spor filmidir. yönetmenlik koltuğunda ünlü isim darren aronofsky ve başrolünde de başka bir ünlü isim mickey rourke vardır. galasını venedik film festivali'nde 2008 senesinde yapıp en iyi film dalında altın aslan ödülünü almış ve sonrasında birçok başka organizasyonda da ödüllere boğulmuştur. randy "the ram" robinson artık iyiden iyiye yaşlanmakta olan profesyonel bir güreşçidir. çok ağır bir yenilgi aldıktan sonra emekliliğe doğru adım atmayı düşünür ve yeni bir ilişki peşine düşer, epeydir uzak kaldığı kızıyla yeniden bağ kurmaya çalışır ama bu hayat onu mutlu etmez zira içindeki bitmek bilmez güreş aşkı sönmüyordur. ve ringlere geri dönebilmek için sabırsızlanıyordur.
*detroit film eleştirmenleri topluluğu ödülleri (2008) - en iyi erkek oyuncu [mickey rourke]
*kadın film eleştirmenleri camiası ödülleri (2008) - en iyi erkek oyuncu [mickey rourke]
*venedik film festivali (2008) - altın aslan ödülü [darren aronofsky]
*altın küre ödülleri (2009) - drama türündeki bir filmde en iyi aktör performansı [mickey rourke]
*bafta ödülleri (2009) - en iyi başrol oyuncusu [mickey rourke]
film toplamda 58 ödüle sahiptir.
*kadın film eleştirmenleri camiası ödülleri (2008) - en iyi erkek oyuncu [mickey rourke]
*venedik film festivali (2008) - altın aslan ödülü [darren aronofsky]
*altın küre ödülleri (2009) - drama türündeki bir filmde en iyi aktör performansı [mickey rourke]
*bafta ödülleri (2009) - en iyi başrol oyuncusu [mickey rourke]
film toplamda 58 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bay_moris" tarafından 18.09.2023 15:05 tarihinde açılmıştır.
1.
-- spoiler içerir --
film, guın's n roses'tan "sweet child o'mine" şarkısının bas gitar solosu eşliğinde öyle bir finale giriyor ki, kırılan kalbin, geçmişle hesaplaşmalanın, hatalarla yüzleşmenin notalara dökülmesi ancak böyle kurgulanabilirdi. ne muhteşemdi.
80'lerde muhteşem bir kariyerden sonra düşüşe geçmiş, diplerde gezen bir amerikan güreşçi'sinin hayatından bir bölümü anlatıyor. çok da iç acıtan, sert bir bölüm. maddi sıkıntı geçiren ve geçimini sağlamak için mahalli gösterilere katılan ve markette part-time çalışan raw (mickey rourke) geçirdiği kalp krizi sonrasında, güreşmemesi tavsiyesi üzerine güreşi bırakır ve hayatını toparlama gayretine girer. gayret diyorum çünkü geçmiş hayatının şaşalı günlerini hala yaşamak ister aslında. bir yandan bir umut hafiften yanık olduğu striptizci cassidy 'ye (marisa tomei) ki marisa ablamız bu rolü çok iyi kotarmıştır bence. cassidy'nin tavsiyesi üzerine kızıyla arasını düzeltme kararı alır. cassidy de boş değil aslında ram'e karşı. kızıyla barışmak için bir hediye almasını tavsiye eder hatta ona mağazada buluşup yardım eder. ram kızıyla ilk temasını kurar ve başlarda çok zor geçer ama ram kararlıdır. bunu da seyirciye hissettiriyor. "yürü be koç, hayatını geri al" dedim. başlarda çok iyi giden bu barışma sonradan bir felakete dönüşür. tahmin ederseniz bunun tek sorumlusu da geçmiş hayatını bırakamayan ram'dir. bundan derin bir pişmanlık duyduğunu izleyiciye hissettiren mickey rourke iyi iş çıkarmış diyorum seyrederken. "yapma be!" , "bırakma ipin ucunu, sarıl sımsıkı" "tekrar başla" dedim izlerken. morali bozuk ram teselliyi cassidy'de arar ama cassidy reddeder adamımızı. cassidy'nin de kendi iç hesaplaşmaları ve tek oğluna karşı sorumluluğu vardır. kolay mı kurduğu düzeni riske atmak bir macera için? hayattaki doğru kişiyi bulmayı başaramamış bir kadın için bu büyük bir risktir hem de. bütün bu risklere rağmen onun da kalbi ram için atar ama ipin ucunu bırakmaz istemez . reddedilten sonra ram ne mi yaptı? eski sevgilisine geri döndü tabi, hayatını riske atarak: güreş'e.
bunun hayatına mal olacağını biliyordu ve kabullenmişti. ne de olsa hayatta tutunacak hiçbir şey kalmamıştı, bir tek güreş haricinde. onun da kollarında ölmek için bıraktı kendini ringe. bu arada striptiz direğinde dans eden cassidy, cilveli bakışlarla, kıvrımlarını gösteren dansı sırasında kimsenin ona ilgi göstermediğini fark eder. bir kıvılcım çakıverir kafasında. ram sıradan bir müşteri değildi. onu serseri müşterilerden korumaya çalışan, onu anlamaya çalışan, onunla bir şeyler paylaşmaya çalışan biri olduğunu hatırlar. evet, onunla devam edebilirim der ve arkasından seslenen patronuna aldırmadan ram'in gösterisine gitmek için basar gaza. girer kulise, dışarıyı izlemekte olan ram'in karşısına tüm kararlılığı ile dikilir. kafası tamamen berrak ve ne istediğini artık bilen cassidy, hayatına ortak edecek adamı alıp gidecektir oradan.
tam o anda gösteri alanında sweet child çalmaya başlar. şarkının başında çalan sihirli bas gitar solosu duyulur. işte orada ram gülümser ve mideye atılan bir yumruk olan şu sözleri söyler cassidy'ye:
"benim canım esas ringin dışında yanıyor. kimsenin umrunda değilim."
film, guın's n roses'tan "sweet child o'mine" şarkısının bas gitar solosu eşliğinde öyle bir finale giriyor ki, kırılan kalbin, geçmişle hesaplaşmalanın, hatalarla yüzleşmenin notalara dökülmesi ancak böyle kurgulanabilirdi. ne muhteşemdi.
80'lerde muhteşem bir kariyerden sonra düşüşe geçmiş, diplerde gezen bir amerikan güreşçi'sinin hayatından bir bölümü anlatıyor. çok da iç acıtan, sert bir bölüm. maddi sıkıntı geçiren ve geçimini sağlamak için mahalli gösterilere katılan ve markette part-time çalışan raw (mickey rourke) geçirdiği kalp krizi sonrasında, güreşmemesi tavsiyesi üzerine güreşi bırakır ve hayatını toparlama gayretine girer. gayret diyorum çünkü geçmiş hayatının şaşalı günlerini hala yaşamak ister aslında. bir yandan bir umut hafiften yanık olduğu striptizci cassidy 'ye (marisa tomei) ki marisa ablamız bu rolü çok iyi kotarmıştır bence. cassidy'nin tavsiyesi üzerine kızıyla arasını düzeltme kararı alır. cassidy de boş değil aslında ram'e karşı. kızıyla barışmak için bir hediye almasını tavsiye eder hatta ona mağazada buluşup yardım eder. ram kızıyla ilk temasını kurar ve başlarda çok zor geçer ama ram kararlıdır. bunu da seyirciye hissettiriyor. "yürü be koç, hayatını geri al" dedim. başlarda çok iyi giden bu barışma sonradan bir felakete dönüşür. tahmin ederseniz bunun tek sorumlusu da geçmiş hayatını bırakamayan ram'dir. bundan derin bir pişmanlık duyduğunu izleyiciye hissettiren mickey rourke iyi iş çıkarmış diyorum seyrederken. "yapma be!" , "bırakma ipin ucunu, sarıl sımsıkı" "tekrar başla" dedim izlerken. morali bozuk ram teselliyi cassidy'de arar ama cassidy reddeder adamımızı. cassidy'nin de kendi iç hesaplaşmaları ve tek oğluna karşı sorumluluğu vardır. kolay mı kurduğu düzeni riske atmak bir macera için? hayattaki doğru kişiyi bulmayı başaramamış bir kadın için bu büyük bir risktir hem de. bütün bu risklere rağmen onun da kalbi ram için atar ama ipin ucunu bırakmaz istemez . reddedilten sonra ram ne mi yaptı? eski sevgilisine geri döndü tabi, hayatını riske atarak: güreş'e.
bunun hayatına mal olacağını biliyordu ve kabullenmişti. ne de olsa hayatta tutunacak hiçbir şey kalmamıştı, bir tek güreş haricinde. onun da kollarında ölmek için bıraktı kendini ringe. bu arada striptiz direğinde dans eden cassidy, cilveli bakışlarla, kıvrımlarını gösteren dansı sırasında kimsenin ona ilgi göstermediğini fark eder. bir kıvılcım çakıverir kafasında. ram sıradan bir müşteri değildi. onu serseri müşterilerden korumaya çalışan, onu anlamaya çalışan, onunla bir şeyler paylaşmaya çalışan biri olduğunu hatırlar. evet, onunla devam edebilirim der ve arkasından seslenen patronuna aldırmadan ram'in gösterisine gitmek için basar gaza. girer kulise, dışarıyı izlemekte olan ram'in karşısına tüm kararlılığı ile dikilir. kafası tamamen berrak ve ne istediğini artık bilen cassidy, hayatına ortak edecek adamı alıp gidecektir oradan.
tam o anda gösteri alanında sweet child çalmaya başlar. şarkının başında çalan sihirli bas gitar solosu duyulur. işte orada ram gülümser ve mideye atılan bir yumruk olan şu sözleri söyler cassidy'ye:
"benim canım esas ringin dışında yanıyor. kimsenin umrunda değilim."
devamını gör...