1.
senden çok şey çalan fakülte
devamını gör...
2.
senden her şeyi çalan fakülte, sabahın bu saatinde bile "ulan boş boş takılıyoruz ama dersler birikti keşke uyusa mıydım" diye düşündürürken "anaa saat 9 olmuş girsem mi acaba zaten online" şeklinde kendi kendine muhalif eder insanı
devamını gör...
3.
okuması kazanmasından daha zor olan fakültedir.
devamını gör...
4.
ilköğretimden liseye sayısız deneme ve yazılı sınavlarda emek verilerek ve o dönemlerde nerdeyse aralıksız çalışarak ancak girebileceğiniz hatta mezuna kalarak mental olarak daha zor günler geçirebileceğiniz bir dönemden sonra bir de üstüne sınıf geçmek için çaba verme dönemi başlar. yalnız birinci sınıf dinlenme dönemidir. sonraki dönemler zorlayıcı olur. nacizane görüşüm fakülteyi bitirmek kazanmaktan daha kolaydır. çünkü aralıksız çalışmaya gerek yoktur. textbooklardaki bütün bilgiler ezberlenmesi gerekir gibi gözükür ama öyle değildir çünkü ancak bir uzman o kitapları tamamen bitirir. (robbins gibi özel kitaplar hariç ki o da isteğe bağlıdır) tabiki sözlüler de çok korkutucu olabilir ama o da hocasına bağlıdır. örneğin nazik bir hoca sınav notunuz yüksekse yardımcı olabilir. ama düşük vermesiyle nam salan bir hocanız varsa stresli bir şekilde sözlü saatini beklersiniz. ama yıllar geçer ve bir şekilde mezun olursunuz. ama bir şekilde tıp kazanamazsınız. çünkü üniversite sınavlarında başarılı olan insanlar 9. veya 10. sınıftan itibaren aralıksız çalışırlar ve 2 milyon kişi içerisinde yaklaşık yüzde 1'lik dereceye girmek zorundadırlar (devlet okulları için) özel için ise bu oran yüzde 2'dir
devamını gör...
5.
gözlemim önceden üniversiteye hazırlanan 10 kişiden 4ü tıp istiyorsa son 2-3 senede bu 7-8e çıktı. bunla bağlantılı her yere tıp fakültesi açılmasına rağmen doktor açığı kapanmıyor. herkesin istediği ama ilkokuldan itibaren sağlam çalışma ve disiplinle girilen bölüm
ileride doktor sayısı fazla gelip sonu öğretmenlik gibi olursa bu tanımı editlerim.
ileride doktor sayısı fazla gelip sonu öğretmenlik gibi olursa bu tanımı editlerim.
devamını gör...
6.
tıp eğitiminin verildiği fakültedir.
devamını gör...
7.
öğrencileri eğitmek için kurulan fakültelerdir. hasta tedavisi ikinci plandadır. hastalar denektir. bir önemleri yoktur. hocalar bunu unutup para kazanma derdine düşerse oradan bir halt olmaz.
devamını gör...
8.
6 yıl (minimum) sonunda öğrencilerin saçlarını beyazlatacak olan fakülte.
devamını gör...
9.
gelmeyin birader gidin mühendislik yazın.
devamını gör...
10.
üniversitelerin tıp eğitimi veren fakültesi.
eğitim süresi 6 (altı) yıldır.
üniversite sınavından başarılı olmuş en iyiler gider.
bitirenler tıp doktoru olur.
stajları hastanede yapılır. kazanmak daha zordur.
pratisyen, asistan, uzman, doktor öğretim üyesi, doçent doktor ve profesör doktor olarak gider.
en kutsal mesleklerden biri.
ilk kuralı zarar vermedir.
eğitim süresi 6 (altı) yıldır.
üniversite sınavından başarılı olmuş en iyiler gider.
bitirenler tıp doktoru olur.
stajları hastanede yapılır. kazanmak daha zordur.
pratisyen, asistan, uzman, doktor öğretim üyesi, doçent doktor ve profesör doktor olarak gider.
en kutsal mesleklerden biri.
ilk kuralı zarar vermedir.
devamını gör...
11.
bir grup öğrenci var, çok az bunlar ama varlar, kafasını hala anlayamıyorum. işte o grup öğrencilerin bulunduğu fakülte bu tıp fakültesi.
yüzyüze tanışmadım, ama şunu savunan bir kesim grupla internet ortamında denk geldim yıllar içinde. tıp fakültesinde ders anlatacak adam tıp mezunu olmalıdır. dayanak olarak da "siz bizim fakülte sonrasında ne yaşayacağımızı nereden biliyorsunuz ki". aslında teknik olarak haklılar, bir kimyager mesela hastanede çalışmadığı için ne kadar alanında süper olursa olsun bir farmakolog kadar iyi olamaz. bence tabi bu.
"tıp fakültesi tıpçılarındır" diye diretmelerini sonuna kadar destekliyorum arkadaşların, fakat şuna karşıyım: "biz tıpçılar o kadar mükemmeliz ki hem tıp fakültesinde hem diğer fakültelerde çalışırız, size ders anlatırız, fakültede anlattığımızın zekatını versek fen fakültesi uzaya roket yollayacak seviyeye gelir de işte biz yapmıyoruz, çünkü kazanıp da tıp okusaydınız ehelemehele".
hani yani bölüm başkanı md phd biri olan bir fakülteden mezun olup hasbelkader yolum tıp fakültesine düştü, bu azınlık yüzünden kendimi sorguluyorum sürekli.
yetiştirdiğim çocuklarla dalga da geçiyorum, yan yana oturup kılıç kalkan kuşanıp ejderha avlamaya da gidiyorum. bu durumdan rahatsız olduklarını sanmıyorum çocuklarımın.
yüzyüze tanışmadım, ama şunu savunan bir kesim grupla internet ortamında denk geldim yıllar içinde. tıp fakültesinde ders anlatacak adam tıp mezunu olmalıdır. dayanak olarak da "siz bizim fakülte sonrasında ne yaşayacağımızı nereden biliyorsunuz ki". aslında teknik olarak haklılar, bir kimyager mesela hastanede çalışmadığı için ne kadar alanında süper olursa olsun bir farmakolog kadar iyi olamaz. bence tabi bu.
"tıp fakültesi tıpçılarındır" diye diretmelerini sonuna kadar destekliyorum arkadaşların, fakat şuna karşıyım: "biz tıpçılar o kadar mükemmeliz ki hem tıp fakültesinde hem diğer fakültelerde çalışırız, size ders anlatırız, fakültede anlattığımızın zekatını versek fen fakültesi uzaya roket yollayacak seviyeye gelir de işte biz yapmıyoruz, çünkü kazanıp da tıp okusaydınız ehelemehele".
hani yani bölüm başkanı md phd biri olan bir fakülteden mezun olup hasbelkader yolum tıp fakültesine düştü, bu azınlık yüzünden kendimi sorguluyorum sürekli.
yetiştirdiğim çocuklarla dalga da geçiyorum, yan yana oturup kılıç kalkan kuşanıp ejderha avlamaya da gidiyorum. bu durumdan rahatsız olduklarını sanmıyorum çocuklarımın.
devamını gör...
12.
#2344339
insanların gruplaşma, kendini üstün görme çabası var hayatın her yerinde. tıbbın kendi içinde de bu tarz düşünceler eksik olmaz.
bana göre oldukça saçma bir düşünce. asıl önemli olan hocanın donanımı, dersi anlatma becerisi, etik değerleri. bunların kombinasyonları şeklinde o kadar farklı hoca grupları var ki. donanımlı olup ders anlatma becerisi pek olmayan mı dersiniz ya da kafasına silah tutulmuş gibi zorla ders anlatan mı dersiniz.
genel olarak eğitim seviyesi pek iyi değil. tıp fakülteleri çok kan kaybetti. dağa taşa fakülte açıldı, var olanların kontenjanları çok arttırıldı. aslında ülkedeki her şeyin özeti burada da geçerli. saray donanımlı,etik değerleri olan insan istemez. bu yapıyı her yerde görüyoruz, bu kalitesizlik her yerde.
konudan biraz saptım da son bir örnek vereceksem eğer benim hayatımda tanıdığım en donanımlı anatomi hocası biyoloji mezunuydu, onun kadar alanına hakim hoca bulmak cidden zor. hem alanına hakim hem de zevkle ders anlatan hocaydı. bu hocamızın başı çok belaya girmiş ama fakültede bazı olaylar falan yaşamış en başta da dedim saray sistemi böyle insanları istemez. saçma bir örnek vereyim, hocamız intörn öğrenciler için tusa yönelik anatomi anlatmak istemiş hafta sonları, dekanlık engellemiş. zaten son yıllarda tıp fakülteleri çok hoca kaybetti.
insanların gruplaşma, kendini üstün görme çabası var hayatın her yerinde. tıbbın kendi içinde de bu tarz düşünceler eksik olmaz.
bana göre oldukça saçma bir düşünce. asıl önemli olan hocanın donanımı, dersi anlatma becerisi, etik değerleri. bunların kombinasyonları şeklinde o kadar farklı hoca grupları var ki. donanımlı olup ders anlatma becerisi pek olmayan mı dersiniz ya da kafasına silah tutulmuş gibi zorla ders anlatan mı dersiniz.
genel olarak eğitim seviyesi pek iyi değil. tıp fakülteleri çok kan kaybetti. dağa taşa fakülte açıldı, var olanların kontenjanları çok arttırıldı. aslında ülkedeki her şeyin özeti burada da geçerli. saray donanımlı,etik değerleri olan insan istemez. bu yapıyı her yerde görüyoruz, bu kalitesizlik her yerde.
konudan biraz saptım da son bir örnek vereceksem eğer benim hayatımda tanıdığım en donanımlı anatomi hocası biyoloji mezunuydu, onun kadar alanına hakim hoca bulmak cidden zor. hem alanına hakim hem de zevkle ders anlatan hocaydı. bu hocamızın başı çok belaya girmiş ama fakültede bazı olaylar falan yaşamış en başta da dedim saray sistemi böyle insanları istemez. saçma bir örnek vereyim, hocamız intörn öğrenciler için tusa yönelik anatomi anlatmak istemiş hafta sonları, dekanlık engellemiş. zaten son yıllarda tıp fakülteleri çok hoca kaybetti.
devamını gör...
13.
eğitimde zirvedesiniz. en ufak hatanız çığ altında kalmanıza sebep olabilir. sessiz olun tııııpss. bir de buraya tırmanmak çok zor. bakın buraya gelen arkadaşların pestili çıktı. - tıp fuckültesi. kazanmak ayrı dert, bitirmek ayrı. mesleği sürdürmek …..
deneyimlemek isteyen cesur yürekleri şimdiden ayakta alkışlıyorum. iyi ki varsınız…
deneyimlemek isteyen cesur yürekleri şimdiden ayakta alkışlıyorum. iyi ki varsınız…
devamını gör...