tlc programları

people dergisi araştırıyor. tek kelimeyle muhteşem.

ne zaman açsam hep şişman insanların olduğu programlardır.

geçmişte kilo vermeme ilham olan 'ağır yaşamlar ' programı..fast food bağımlılarına özellikle izlemelerini tavsiye ederim.ayrıca efsanevi cimri kate abla unutulmazsın.

şu sıralar anasının kuzusunu izliyorum. müthiş eğlenceli ya.

bu kanalın sarmadığı tek kişi ben miyim?

ya acaba odamı şöyle yeniden yapsam bak göl evine mi taşınsam deyip doğru ya maaşım 4000 lira dedirten programlar topluluğudur.

özellikle ev ve ada satın alan tipleri izlerken türkiye’deki durumdan daha da çok acı çekmeye sebep olur. zor geçen bir günde izlendiğinde ada satın alacak olan kişi burun kıvırması üzerine kumanda televizyona fırlatılabilir

tamamı amerikan menşeli programlardır. amerika'nın reality show konusunda ne kadar başarılı olduğunu ispatlar niteliktedir.

adamlar bir kayıp vakasını, basit bir ev alım-satım meselesini, zayıflama hikayesini, kırsala yerleşen aileleri öyle güzel program haline getiriyorlar ki... eminim çoğu da öyle aman aman para ve prodüksiyon gerektirmiyor üstelik.

bizim ekranlarda kanser dizi rekabetinin yanında hemen hemen birbirinin aynısı bilgi yarışmaları dışında neredeyse hiçbir şey yok. kim milyoner olmak ister, kelime oyunu yıllardır devam ediyor. muhabirlikten gelip zengin olan acun 20 senedir survivor çekiyor. elle tutulur gezi programı bile yok. yöresel lezzetlerden artık gına geldi.

ülkenin yaratıcı ve üretici beyin eksikliği her sektörde olduğu gibi televizyonda da aynen kendini belli ediyor. işin kötüsü yerli dijital platformlar da hemen hemen aynı durumda. x kuşağının küçümseyip beğenmediği youtuberlar yaratıcı içerik konusunda televizyona fark atmış durumda.

bügune kadar hep 'televizyona çıkılır', 'internete düşülür'dü. görünüşe göre bu deyimler yer değiştirecek.

reklamların arasına serpiştirilen programlardır.eğer iflah olmaz bir reklam izleyicisi iseniz mutlaka tlc derim. tlc ve trendyol ikilisi akrabaymış gibi bir his var içimde.

televizyonu açtığım zaman tek izlediğim kanal tlc.programlari çok hoşuma gidiyo özellikle evleri yenileme programlarına. harabeden harikaya,ya sev ya sat çok güzel

kalabalık aile iyidir ya. benim favorim her zaman minnoş olan hazel grace.*

büyük kızlarına bir kardeş isterken tam 5 tane kız çocuk sahibi olan ailenin hikayesi. programı yapmak istemeseler bile zorundalar. yoksa onca çocuğun masrafını nasıl karşılayacaklar. yalnız hanımefendinin ne yumurtaları ve beyefendinin de ne spermleri varmış. maşallah. aynı anda 3 yumurta döllenip 5 çocuk...

beyefendi doğumdan sonra vasektomi oluyordu zaten.*

katil karılar

yorganı kafamın üstüne çektiğim oluyor bazen korkudan.
bazen de mutfağa topukluyorum..
kadınlardan korkuyorum.

bana hep tadilat programları denk geliyor.
az çok da anlarım yani tadilattan. o işleri burada yapsalar ya iflas ederler ya da dayak yerler.
bu kadar özensiz iş ben görmedim. bir de bitince " aman tanrım, inanılmaz, waoow " diyorlar ya, kafayı yiyorum izlerken.