2017 yılı ispanya yapımı komedi filmi. film, 6 farklı okb'si olan hastanın, bir yanlışlık sonucu hepsine de aynı saatte randevu verilmesi sonucu gelişen olayları ve birbirlerini tanıma süreçlerini esprili bir dille anlatıyor.
yönetmen:
vicente villanueva
oyuncular:
paco leon
alexandra jimenez
rossy de palma
oscar martinez
nuria herrero
adrian lastra
vicente villanueva
oyuncular:
paco leon
alexandra jimenez
rossy de palma
oscar martinez
nuria herrero
adrian lastra
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "kafasızyazar" tarafından 29.12.2020 22:54 tarihinde açılmıştır.
1.
farklı türden obsesif kompulsif bozukluğu olan 6 insanı konu alan, tek mekanda geçmesi sebebiyle tiyatro havasında olan ispanyol yapımı kara mizah filmi.
yer yer eğlenceli bir film ama kara mizah kelimesine takılıp aşırı kahkaha beklentileriyle izlememenizi tavsiye ederim. neticede bir stand up gösterisi değil, bir hastalığa ve hastalarının güncel hayatta yaşadıkları zorluklara dikkat çekilmeye çalışılıyor.
yer yer eğlenceli bir film ama kara mizah kelimesine takılıp aşırı kahkaha beklentileriyle izlememenizi tavsiye ederim. neticede bir stand up gösterisi değil, bir hastalığa ve hastalarının güncel hayatta yaşadıkları zorluklara dikkat çekilmeye çalışılıyor.
devamını gör...
2.
adının açılımı ispanyolca trastorno obsesivo compulsivo, yani obsesif kompülsif bozukluk olan, rossy de palma, paco león, ınma cuevas, óscar martínez, alexandra jiménez, adrián lastra ve ana rujas'ın rol aldığı, yönetmeni vicente villanueva olan ve warner bros tarafından dağıtılan, 2017 tarihli 90 dakikalık bir filmdir. filmin ismi türkçe'ye "takıntılar, takıntılar" olarak çevrilmiştir.
oldukça kolay izlenir ve kahkahalar attırmasa da insanı epey bir eğlendirir. özellikle de karakterlerden birindeki bozukluk sizde de varsa (hastalık derecesinde olmasa da) eminim filmden daha da keyif alırsınız.
ben şahsen ana maria karakterinde ilerideki halimi gördüm. şu an onun kadar olmasa da sürekli bir şeyleri kontrol etme (ay yok ocağı kapattım mı, yok anahtarımı aldım mı, yok ütünün fişini çektim mi gibi-) ihtiyacı duyuyorum. o yüzden onun sahnelerini izledikçe hem gelecekteki halim için biraz endişelendim* hem gerçekten çok eğlendim.
oldukça kolay izlenir ve kahkahalar attırmasa da insanı epey bir eğlendirir. özellikle de karakterlerden birindeki bozukluk sizde de varsa (hastalık derecesinde olmasa da) eminim filmden daha da keyif alırsınız.
ben şahsen ana maria karakterinde ilerideki halimi gördüm. şu an onun kadar olmasa da sürekli bir şeyleri kontrol etme (ay yok ocağı kapattım mı, yok anahtarımı aldım mı, yok ütünün fişini çektim mi gibi-) ihtiyacı duyuyorum. o yüzden onun sahnelerini izledikçe hem gelecekteki halim için biraz endişelendim* hem gerçekten çok eğlendim.
devamını gör...
3.
2017 yılında yayınlanan başrollerinde nuria herrero, alexandra jimenez, rossy de palma, paco leon, oscar martinez ve adrian lastra' nun olduğu ispanyol komedi/psikoloji netflix filmidir. türkçe'ye çevrildiğinde "takıntılar,takıntılar" olarak çevrilmektedir.
filmin konusu okb yani obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulmuş veya hastalığını teşhis etmek için doktora giden ve burada denk gelen 6 hastanın grup terapisi ile birbirleriyle karşılaşması anlatılmaktadır. dünyaca ünlü ve tanınmış doktorun ofisine giden 6 kişi, doktorun gıcık asistanına maruz kalırlar. doktorun seyahatte olduğu ve birkaç saate geleceğini söyleyen asistan bu 6 hastaya aynı güne aynı saate randevu verince işler karışır.
doktorun gelmesini bekleyen 6 kişi bekleme odasına geçer ve film başlar. "6 takıntılı" karakterden bahsetmek istiyorum.
emilio rolünü paco leon canlandırmaktadır. taksicidir. sürekli konuşmayı, bilgi edinmeyi, kafasında metamatik işlemleri yapmayı çok sever. evlidir. evinin arka bahçesini gerekli- gereksiz bir sürü eşya ve çöp ile doldurduğu (istifçilik) - dispozofobi için eşiyle kavga etmiş boşanma aşamasına gelmiştir. filmin en çok güldüğüm sahnelerinden biri de taksisinin içinde yolcuyu unuttuğu sahnedir. o kısımda baya bi güldüm *

görselin kaynağı
federico rolünü usta oyuncu oscar martinez canlandırmaktadır. orta yaşlarda, evliliğin kıyısına kadar gelip son anda eşiğinden dönen, balkonunda kendi gibi sürekli küfür eden papağanlarla yaşayan bekar ve yalnız bir adamdır. evet sürekli elinde olmadan çevresindeki insanlara küfürler, hakaretler tourette sendromu ve el, kol hareketleri yapar. kendini tutmaya çalıştıkça da daha çok küfür eder.

görselin kaynağı
otto filmin en tatlı ve sempatik karakteridir. adrian lastra resmen oyunculuğun hakkını vermiş. fiziksel açıdan da otto ile resmen uyumlular. sokakta yürürken kaldırımın üstündeki çizgilere basamıyordur. bunun için özel geliştirdiği çantası sayesinde çizgilerin üstüne basmadan, dikkatli bir şekilde hayatını sürdürmektedir. otto,kızların ilgisini çekse de ilişkileri maksimum 3 gün sürmüştür. otto'nun diğer bir takıntısı ise simetri takıntısıdır. etrafındaki yamuk duran her şeyi düzeltir.

görselin kaynağı
blanca rolünü alexandra jimenez canlandırmaktadır. film boyunca harcanan peçete sayısı, su oranını görünce elim ayağım titredi. evet benim takıntım da bu* kendisinin temizlik takıntısı bulunmaktadır. laboratuvar teknisyenidir. arada sırada taktığı eldiven takıntısı buradan gelmektedir. hatta kendi laboratuvarını kendi temizler. çantasında saç kurutma makinesinden, sabuna kadar her şeyi taşır. sürekli elini yıkar. elini yıkamadığı zamanda bir sürü mikrobun ve bakterinin onu öldüreceğini düşünür.

görselin kaynağı
ana maria ise bana oldukça antipatik gelen fakat rolünü rossy de palma'nın canlandırdığı karakterdir. sürekli çantasından evinin anahtarının olup olmadığını, evden çıkmadan önce mumlarını, ocağını ve suyunu kapatıp kapatmadığını kontrol eden ve sürekli dışarıya çıktığında kontrol etme takıntısı yüzünden günde yaklaşık 9 kere otobüse binip/inen bir tiptir. bundan dolayı da her yere geç kalır. sürekli tanrıyla iletişim halinde olma, günah işlemekten korkma (dini kompülsiyon) ve televizyonda gördüğü bazı kötü olayları ciddiye alma gibi sayısız takıntısı vardır. fakat kendisinde bir hastalık olduğunu kabul etmez. incil'i hep elindedir.

görselin kaynağı
ve son olarak lili rolünü de nuria herrero canlandırmaktadır. kendisini gördüğüm de scooby do çizgi filmindeki emma'ya benzettim. spor salonunda eğitmendir. babasının ölümünden sonra değişik takıntılar edinmiştir. ilki cümlelerin sonundaki kelimeyi 2 kere tekrar etme ekolali veya heyecanlandığında kelime yerine cümleleri tekrar etmeye başlar. diğer bir takıntısı ise ölümden korkmaktadır. elinden telefonunu düşürmez ve hastalığını ifade etmekte zorluk çekmektedir.

görselin kaynağı
bekleme salonunda birbirleriyle komik bir şekilde karşılaşan bu 6 kişi, birbirleriyle tanışmaya başlarlar. her biri kendi takıntısından bahseder. takıntılarıyla ilgili 3 dakika oyununu oynarlar. 3 dakika boyunca takıntılarını bastırmaya çalışırlar. gerektiğinde ve acil bir durum olduğunda takıntılarından uzaklaştıklarını farkederler. lili ve otto'nun sevgili olduğu sahne çok güzeldi. ayrıca filmin sonunda federico'nun kim olduğunu öğrendiğinizde de oldukça şaşıracaksınız.
grup terapisi yapıp iyileşen ve birbirleriyle tanıştıktan sonra hayatları değişen bu 6 kişiyi izlemek çok güzeldi. eğer boş bir vaktiniz varsa çok bir beklentiye girilmeden izleyebileceğiniz filmlerden biri. filmin 6.8 imdb puanı bulunsa da ödül almıştır.
filmdeki okb'li kişilerin deli olmadığını, sadece anlayış ve destekle rahatsızlıklarının giderilebileceğine ders verici bir şekilde değinilmiştir.
filmin konusu okb yani obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulmuş veya hastalığını teşhis etmek için doktora giden ve burada denk gelen 6 hastanın grup terapisi ile birbirleriyle karşılaşması anlatılmaktadır. dünyaca ünlü ve tanınmış doktorun ofisine giden 6 kişi, doktorun gıcık asistanına maruz kalırlar. doktorun seyahatte olduğu ve birkaç saate geleceğini söyleyen asistan bu 6 hastaya aynı güne aynı saate randevu verince işler karışır.
doktorun gelmesini bekleyen 6 kişi bekleme odasına geçer ve film başlar. "6 takıntılı" karakterden bahsetmek istiyorum.
emilio rolünü paco leon canlandırmaktadır. taksicidir. sürekli konuşmayı, bilgi edinmeyi, kafasında metamatik işlemleri yapmayı çok sever. evlidir. evinin arka bahçesini gerekli- gereksiz bir sürü eşya ve çöp ile doldurduğu (istifçilik) - dispozofobi için eşiyle kavga etmiş boşanma aşamasına gelmiştir. filmin en çok güldüğüm sahnelerinden biri de taksisinin içinde yolcuyu unuttuğu sahnedir. o kısımda baya bi güldüm *

görselin kaynağı
federico rolünü usta oyuncu oscar martinez canlandırmaktadır. orta yaşlarda, evliliğin kıyısına kadar gelip son anda eşiğinden dönen, balkonunda kendi gibi sürekli küfür eden papağanlarla yaşayan bekar ve yalnız bir adamdır. evet sürekli elinde olmadan çevresindeki insanlara küfürler, hakaretler tourette sendromu ve el, kol hareketleri yapar. kendini tutmaya çalıştıkça da daha çok küfür eder.

görselin kaynağı
otto filmin en tatlı ve sempatik karakteridir. adrian lastra resmen oyunculuğun hakkını vermiş. fiziksel açıdan da otto ile resmen uyumlular. sokakta yürürken kaldırımın üstündeki çizgilere basamıyordur. bunun için özel geliştirdiği çantası sayesinde çizgilerin üstüne basmadan, dikkatli bir şekilde hayatını sürdürmektedir. otto,kızların ilgisini çekse de ilişkileri maksimum 3 gün sürmüştür. otto'nun diğer bir takıntısı ise simetri takıntısıdır. etrafındaki yamuk duran her şeyi düzeltir.

görselin kaynağı
blanca rolünü alexandra jimenez canlandırmaktadır. film boyunca harcanan peçete sayısı, su oranını görünce elim ayağım titredi. evet benim takıntım da bu* kendisinin temizlik takıntısı bulunmaktadır. laboratuvar teknisyenidir. arada sırada taktığı eldiven takıntısı buradan gelmektedir. hatta kendi laboratuvarını kendi temizler. çantasında saç kurutma makinesinden, sabuna kadar her şeyi taşır. sürekli elini yıkar. elini yıkamadığı zamanda bir sürü mikrobun ve bakterinin onu öldüreceğini düşünür.

görselin kaynağı
ana maria ise bana oldukça antipatik gelen fakat rolünü rossy de palma'nın canlandırdığı karakterdir. sürekli çantasından evinin anahtarının olup olmadığını, evden çıkmadan önce mumlarını, ocağını ve suyunu kapatıp kapatmadığını kontrol eden ve sürekli dışarıya çıktığında kontrol etme takıntısı yüzünden günde yaklaşık 9 kere otobüse binip/inen bir tiptir. bundan dolayı da her yere geç kalır. sürekli tanrıyla iletişim halinde olma, günah işlemekten korkma (dini kompülsiyon) ve televizyonda gördüğü bazı kötü olayları ciddiye alma gibi sayısız takıntısı vardır. fakat kendisinde bir hastalık olduğunu kabul etmez. incil'i hep elindedir.

görselin kaynağı
ve son olarak lili rolünü de nuria herrero canlandırmaktadır. kendisini gördüğüm de scooby do çizgi filmindeki emma'ya benzettim. spor salonunda eğitmendir. babasının ölümünden sonra değişik takıntılar edinmiştir. ilki cümlelerin sonundaki kelimeyi 2 kere tekrar etme ekolali veya heyecanlandığında kelime yerine cümleleri tekrar etmeye başlar. diğer bir takıntısı ise ölümden korkmaktadır. elinden telefonunu düşürmez ve hastalığını ifade etmekte zorluk çekmektedir.

görselin kaynağı
bekleme salonunda birbirleriyle komik bir şekilde karşılaşan bu 6 kişi, birbirleriyle tanışmaya başlarlar. her biri kendi takıntısından bahseder. takıntılarıyla ilgili 3 dakika oyununu oynarlar. 3 dakika boyunca takıntılarını bastırmaya çalışırlar. gerektiğinde ve acil bir durum olduğunda takıntılarından uzaklaştıklarını farkederler. lili ve otto'nun sevgili olduğu sahne çok güzeldi. ayrıca filmin sonunda federico'nun kim olduğunu öğrendiğinizde de oldukça şaşıracaksınız.
grup terapisi yapıp iyileşen ve birbirleriyle tanıştıktan sonra hayatları değişen bu 6 kişiyi izlemek çok güzeldi. eğer boş bir vaktiniz varsa çok bir beklentiye girilmeden izleyebileceğiniz filmlerden biri. filmin 6.8 imdb puanı bulunsa da ödül almıştır.
filmdeki okb'li kişilerin deli olmadığını, sadece anlayış ve destekle rahatsızlıklarının giderilebileceğine ders verici bir şekilde değinilmiştir.
devamını gör...
4.
okb tanısı konulmuş bir hasta olarak filmi izlediğimde normal olmadığımı biraz fark ettim. halbuki hep ben iyiyim normal olmayan sizsiniz derdim aileme ve arkadaşlarıma. çok başarılı bir film farkındalık yaratıyor insanda.
devamını gör...
5.

dilimize "takıntılar" olarak çevrilmiş, ispanyol yapımı tatlış, anlık can sıkıntınıza iyi gelecek, yormayacak, çıtır çerezlik bir komedi filmidir.
allah affetsin, oldukça ıstıraplı hastalıklardan biri olan okbye de gülünür mü? gülünür efenim, bu film güldürür. konusunu özetleyeyim hemen:
efenim, okbden mustarip 6 hasta, danışanları ile senede bir kere görüşen dünyaca ünlü bir doktorla bire bir seanslarına katılmak üzere doktorun ofisine giderler. doktorumuz da o sırada dünyanın farklı bir yerindeki, başka bir hastanın ziyaretinden dönmek üzere yoldadır ancak türlü aksilikler yaşadığı için randevuya vaktinde yetişmekte epey gecikir. üstelik sorumsuz sekreter, bu 6 hastaya aynı gün aynı saate randevu vermiştir, sistem hatası filan der ama yani bariz bellidir ki bu sekreter hastaları pek sallamıyordur. tabii doktorun yokluğunda boş bulmuş meydanı, ohhooo.
neyse efenim, bu 6 hastamızın okb türleri de çeşit çeşit, adeta bir potpuri; istemsizce sövüp sayanı mı dersiniz, ellerini yıkamadan duramayanı mı, evde gazı ocağı açık mı bıraktım ki diye 394389 kere kontrol edeni mi, simetri zorlaması olanı mı... zaten bilirsiniz okb insanın zihnindeki bir sakız gibidir ve çiğner durursunuz (kendim bipolar olmamdan mütevellit, kaygı artışı yaşadığım dönemlerde o sakızın bir türünü çiğnediğimden anlayabiliyorum), işte bu 6 okb hastası da çiğnedikleri sakızlarıyla beraber doktoru beklerlerken "yahu geleceği yok bunun, bari kendi aramızda biraz dertleşek mi naapak?" olayına giriyorlar. e damdan düşenin halini, damdan düşen anlar.
şahsi seansları, birden grup terapisine dönen bu 6 hasta, acaba başlarında bir profesyonel olmadan birbirlerine nasıl fayda sağlayabilecekler? yoksa birbirlerini mi tetikleyip duracaklar, öfkelendirecekler?
izleyin, hoş bir tat ve sonunda sizi bir ters köşe bekliyor.
gerçi benzeri çok film izlediğim için beni o köşeye yatıramadı film ama sizde belki olur, bi deneyin ahshs)
ver o ters köşeyi, lütfen ver ben filmin her şeyini bilip öyle izleyenlerdenim diyorsanız buyurun:
doktor aralarından biri.
kim olduğunu da sen bul ahshs
keyifli seyirler.
devamını gör...