tüm tanımlarını silen bazı yazarlar

aralarında önceden sıkı takipçisi olduğum güneş* gibi yazarların olduğu kişilerdir. bildiğim kadarıyla mesela güneş çok güzel hikayeler yazan biriyken densizin biri, ona aşırı eleştiri ve hakaretlerde bulunarak onu çok üzmüştü. bu ve benzeri durumlar, benim de başıma gelirse, bir gün ben de o yazarlardan biri olabilirim.

keşke silmeseler de okuyup oylamaya devam etsek. ama bazen şartlar bunu gerektirebiliyor.

nasıl beceriyorlar bunu merak konusu. böyle bir buton varda benim mi haberim yok, "tüm entry'lerimi sil" gibisinden.

silmesi yeğdir. nitekim burada girdilerde bulunan insancıkların klavyeden parmak tıkırdatarak yazdığı paylaşımda bulunduğu herhangi bir yazıyı; ''kirli çıkılığı'' üstlenerek normal sözlük yönetimi kendi malıymışcasına himayesine bürüyor.

metin-yazı buraya aktarılınca artık sahibesiz kaldığından, (kopyala yapıştırla, kişilerin yazıları bir başkası yazmışcasına, kendilerini salt bir kandırmacaya ortak ederek, tastamam kullan-at klavuzluğunu üsteleyip, (''ha bakın bu da bizim kurallarımız'' diyen, bir de iki üç kadroya zorbalığı en doğrusu budurcu tavırla izdeşlerini de bulduklarında yaptıkları gibi, yani tastikleyecekleri kişileri de her kim olduklarının zerre önemi yok... deymeyin keyiflerine. tipik trye yaraşır tiranik uygulumanın kokuşmuşluğundan başka bir şeyin tezahürü değil. sonra özgünlük arayışı mottomuz şu bu kurumsal ağız gevelemeleri artık boş göğü bile doldurmuyor. yok bilmem kaç karakter aşımıymış... ''nasıl yazacağına ben karar veririm'' orada ''yazıyorsan burada yazamazsın'' oligarişiyi benimsemiş sözde sözlük. ''mış'' gibi yapanlar tam da her yana sirayet etmişken, güncelere bir şeyler karalansın ama buralara bir şeyler yazmamak yeğdir. )

şu an buraya karaladıklarımız bile bir lüks burası için. getirisi ise hiçbir şey üzerine kurulu! en cazip olanını yapmış sayın arkadaş kimse. çünkü böyle 'senin yazdığının ne önemi var hem nereden bileceğim senin yazdığını' hödük yorumlamayla anonimite sıçan bir -atık sanal imaj insanlarıyla- fazla da muhatap olmamak evladır.

yazı bana ait değildir!!! zirzop veya yosmanın birinden alıntıladım. böylesi müthiş imiş ya (!)

@entropi onlardan biri olmuş. bayağı tuhaf oldum. kendisi sözlüğe farklı bir renk katıyordu.

bir tanesini tanıdığım yazar grubu: entropi.

kendisiyle görüşmeye farklı platformdan devam ediyoruz. yukarıda arkadaş sormuş "öyle bir buton mu var?" diye ama yok. her gün gelip azimle üçer beşer sildi ve bitirdi sonunda.

ben silmeye kalksam yıllar alır. gerçi ben silmem de. ben nereye gitsem, kendi cümlelerimle yeniden yazarım burada yazdığım her şeyi, benim için sorun değil. diyelim ki sorun yaşadım biriyle ve gitmeye karar verdim. yazdıklarımı kendim için silmektense, buradan benim gitmeme sebep olmayan, konuyla ilgisi olmayan ve yazdıklarım hakkında bilgi edinmek isteyen kişiler için bırakmayı yeğlerim.

az kaldı henüz 20’ye düşürebildim, zaten çok değildi. zaten yok hükmünde çöp gibi boş entrylerdi. kimseyle bir sorunum yok ama güvensizlik oluşturan durumlar oldu bazı kurallar vs yani ilginç geldi bana. bu kafa ekşi kafasından daha fena gibi geliyor, diktatör tarzı belki. yani ilk sıcaklık, o sevecen desteklediğim ortamı yapıyı göremiyorum. ilk başlarda hepimiz biz iken, şimdi biz ayrı siz ayrı gibi ne bileyim iktidarın kömür vs ile kandırıp 20 yıldır silkelemesi gibi, ekmeği tuza banıp yer gibi hani değilde o his o kekremsi tadı alır gibi oldum.

silemem, silmek istemem.
üşenirim bir kere.
hem yıllarımı silmiş olurum...
tüm tezatlığımla gözler önündeyim.
beni sevmeyenler ölemeden sürünsün..

(bkz: seri tanım silmek sözlüğe zarar vermektedir)

uğraşmaya gerek var mı ? sanki atomu parçalıyoz şorada.