genel olarak bakacak olursak yetişkin kısım ve yeni jenerasyonun çooook çok az bir yüzdesi türk halk müziğini dinliyor ya da türk halk müziği hakkında bir şeylere sahip. çoğu genç bağlama görünce '' abe bu ne yaaaa'' dediğinin ve bunu çok ''köylüce'' bulduklarını biliyorum birçok kez gördüm. oysa yakın zamanda çıkmış çoğu şarkıdan daha çok şey katıyor ve aydınlatıyor ama hayır kadınları aşağılayıcı ve villada büyüymemiş her insanın kendini ''sokak çocuğu'' sananların müziği daha iyi abe.
devamını gör...
halk müziği, binyılları aşıp gelen ve halklar varoldukça da sürecek olan halk(lar)ın sesidir. onu müzik marketlerde, podcast ya da top listlerde aramayınız zaten.. karacoğlan eurovizyondan dolayı ün kazanmadığı gibi, ne veysel baba ne neşet ertaş şan dersleri de görmemiş, nota okumamış kişilerdir.. 'önümüzdeki yaza damga vuracak!' işlerle uğraşmamışlardır. unutmayın, yok edilmiş kızılderililerin bile müzikleri yaşamaktadır hala..
şimdi önce açın bir 'el condor pasa' dinleyin. ve
endişe buyurmayınız siz.!
devamını gör...
turk halk muziginde
yalniz eserlerin degil sazların bile binlerce yıllık ataları vardir.
sazın atasi dede korkut'un kolca kopuzudur ornegin

bu kadar eski ,köklü ve cesitli ürünlere sahip bir muzigi turklerin hepsini yeryuzunden silmeden isteseniz dahi yok edemezsiniz.
devamını gör...
paul dwyer bu konudaki son temsilcidir.
devamını gör...
merak etmeyin halk müzik gayet yerinde. anadolu'ya çıkın bakın.
devamını gör...
müziğini bilmem de bağlama gayet de yok olmaktadır. katili de elektro sazdır.
allah o elektro sazı icat edeni de, çalanı da, dinleyeni de davun etsin.
o ne biçim ses. kuyruğuna basılmış sokak iti ciyaklaması. voinnnk.
ay sinirim bozuldu hatırlayınca. voink.
devamını gör...
dün yani 01/04/2024 tarihinde ''halkın akp'ye cevabı '' başlığında yazdım, ortada halk-ulus falan yok ,halkın olmadığı yerde de halk müziği çıkmaz.

ben ankara havalarını çok sevrim ,ekleyeyeim anlara'yı sevmem , mehmet demiştaş ustadan sonra kimse çıkmadı ,kimdir mehmet demirtaş öz be öz türk , mançurya-altay'ın bağrından çıkan (belki de sibirya'da ki atalardan gelen) sazı-bağlamayı çalan insan .
gidin ankara'ya arayın türk bulmak için fener gerekir. anlayan anlar.

siz milliyetçilik-dincilik adına devşirme kültürünün yüceltirseniz ancak sarayda ki nedim gibi şair çıkar.

tabi birde köylerin boşalması kasaba eğlence kültürünün yok olması en önemlisi de ideolojik din kültürünün müziğe düşmanlığı.
islam müziğe düşman falan değildir 1400 yıldır her islam topluluğunda müzik yapıldı .
endülüs ve bağdat en ilerisi idi.

ankara bir örnektir ,ülkemizde her yer ankara'da olanı yaşıyor.

mhp -ülkü ocakları denilen yerde bir gün türk halk müziği-folklor çalışması gördünüz mü ?
devamını gör...
şimdi burada türk kültürüne ve toplum yapısına hakim olmayan bir yazarımız olduğu kanaatindeyim. türkiye'de hiç bir dönemde zaten halk müziği dinlenmiyordu, evet bestekarlar vardı ama insanların katı katıya bağlı kalarak dinlediği , genele hitap eden bir müzik türü hiç değildi. daha çok kırsal bölgelerde hüküm süren, ozanların vasıtasıyla hayatta kalan bir yapıydı bu. aslında halk müziği = kırsal bölge insani demektir. bunu aşağılamak amaçlı yazmadım, sadece zaten müzik o tabandan çıktığı için, ağırlıkla o yaşam tarzına sahip insanlar tarafından dinleniyordu.

1950-60-70-80-90-2000'lere hep baktığınız zaman, genelde batı müziği, türk sanat müziği ve pop müziğin hakim olduğunu görürsünüz. yeşilçam döneminde dahi ( siyah beyaz filmlerin olduğu dönem ve sonrasından bahsediyorum. yeşilcam'ın başlangıcında filmler siyah- beyazdı sonradan renkliye döndü.) hep bir türk sanat müziği ya da batı müziği kullanımı var hatta ismini hatırlayamıyorum ama baş rol'ün kartal tibet olduğu bir türk filminde, bangır bangır tom jones - delilah dinleniyor ve karakterler arasında şöyle bir konuşma geçiyor;

" aa duymadın mı şekerim, son zamanların en hit parçası bu."

keza yeşilçam filmlerinin tamamında özellikle gösterilen elit tabakaya ait club kültüründe, hep yabancı parçaların dinlendiğini görürsünüz hatta toplumun giyim/ tavır ve dans ediş tarzının bile batıya ait olduğunu fark etmemek imkansız.. sonuçta her film, kendi dönemini yansıtır yani aslında türk sinemasını ve televizyon kültürünü baz alırsak, halk müziği hiç bir zaman türk toplumunda ana kategoride bulunan bir müzik türü zaten olmamış.

şimdi gelelim ana konuya; bu müzik türünün unutulması normal çünkü artık bu müzik kültürünü besleyecek yaşayış kalmadı. eskiden kırsal alanlar ile kentler taban tabana birbirinden zıt çerçeveye sahipti, şimdi ise ; rant sebebiyle tüm köyler kentleşiyor. halkın kültürünü ve jargonunu koruyacağı alan bırakılmadı. bir köy kahvesinde bile radyodan joytürk dinlenebiliyor su an.

zaman ileri gittikçe, dünya değişir. ona bakılırsa, rönesans dönemi ve öncesinde (19.yy öncesi tüm zaman dilimleri ), maskeleli balolar vardı avrupa'da. insanlar birbirlerine buradan potansiyel eş adayı seçiyordu. kadınlar için bu şölenler çok önemliydi çünkü zengin toprak sahipleri/ lordlar ve düklere aynı anda görücüye çıkıyorlardı.

şimdi avrupa'da bu kültürün en modern örneğini dahi bulamazsınız. her toplum ileri gittikçe kültüründen bir şeyi eksiltir, yerine yenisini koyar. değişim kaçınılmaz.

bunu kabul edip, adapte olmak gerekiyor.
devamını gör...
benim için türk halk müziği sadece neşet ertaş'ın ürettikleriyle sınırlıdır. diğerleri çok da bana hitap etmiyor. demek ki çoğunluğa da hitap etmiyor ki modası geçiyor yavaş yavaş.

ama bak türk sanat müziği'ne. o kadar ince elenip sık dokulmuş kaliteli eserler var ki her daim tazeliğini koruyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türk halk müziğinin yavaşça yok olması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim