arabeski kötülemek için açmadım bu başlığı onu baştan söylemek isterim. ancak bizim pop müziğimizde de rap müziğimizde de hâlâ arabesk tınıları mevcuttur. rock müziğimizin içinde bile arabesk kokusu var. ruhumuz arabesk bizim anlaşılan.
devamını gör...
melankoli seven bir milletiz.
devamını gör...
diziler de arabesk, yaşamlar arabesk, inançlar arabesk, kararlar arabesk, her şey arabesk.
devamını gör...
alındım, gücendim.
devamını gör...
arabesk bize özeldir çünkü, türkiye'ye özgü bi müzik tarzıdır. fransızca'dan geçmiştir dilimize "arabesk"arap tarzı anlamına gelir ama arap müziği değil, arap ezgileri ile yapılan müzik.
devamını gör...
suçlusu bağlama olan kabahattir.
devamını gör...
türk müziği batı müziğinin etkisinden de kurtulamamıştır. kültürlerarası etkileşimin bir neticesidir ve bence farklı coğrafyalarla harmanlanan müzik özgün olduğu müddetçe bizdendir, sıkıntı yoktur. devam.
devamını gör...
kurtulması gerektiğini ya da kurtulamadığını kim söyledi ki?

müzik evrensel bir şeydir elbette ama pop müziğin dahi otantik bir yanı da vardır. aşık olduğunuzda, en duygusal anlarınızda bir gözlerin doğuyor gecelerime, bir teselli ver, bir fırtına tuttu bizi dinlemiyor musunuz yani?
biz işgal görmüş bir milletin, yenilmiş bir medeniyetin, ataerkil bir toplumun çocuklarıyız tabii ki de arabesk(ki sorunlu ve uyduruk bir tanım) olacak müziğimizde. fakat türk müziğinin tamamen arabeskten oluştuğunu düşünmek de doğru değil son 50 yıl için konuşursanız belki doğru) ama mehter marşlarından alevi nefeslerine kadar baktığımızda hem şaşaa hem de bir nahiflik vardır. üstelik yeniçerilerin bektaşi olmalarından dolayı bunlar bazen iç içe de geçmiştir.

batı müziğini seven biri olarak beatles, pink floyd gibi grupları anlamak için 60'ları ve 70'leri iyi anlamak gerek. çünkü beatles batı'daki çiçek çocukların umutlu yıllarıyken pink floyd o gençlerin olgunlaştığındaki hayal kırıklığıdır. mesela dark side of the moon hayatı ve ölümü anlattığından dünyadaki en evrensel albümlerden birisi olmasına rağmen ilk dinleyişte anlayamasanız da konuyu 70'lerde yaşayan bir ingiliz gibi anlatır. hele the wall falan tamamen batı felsefesi ve modernizminin etkisi altındaki albümlerdir.
devamını gör...
arabesk yaygın anlamıyla belli bir müzik türünü temsil ediyor olsa da bence kullanılan ekipmanlar veya müziğin ritminden vs bağımsız olarak tema olarak arabesk bir müzik anlayışı var. bu anlayışın temeli de bizim insanımızın kaderci bakış açısı.

kader hepimizi aynı çatı altında buluşturan bir yapıya da sahip olduğu için yalnız hissetmeye de engel oluyor.

mesela coğrafya kaderdir sözünü olumlayan biri için aynı coğrafyadan biriyle kader birliği içinde olmak onu mutlu ediyor.

çile çekmek bazıları için kutsal bir şey. kastedilen elbette tasavvuf değil. kastedilen kötü şeyler yaşamış insanın acıyı yüceltmesi. kendine acımaktan haz duyması.

ben de kötü şeyler yaşadım ama kendime acımayı sevmiyorum. bunun istisnası aşık olduğum zamanlardı.


elbet şiir olacak şairin tesellisi
ve en kötüsü bile işe yarayacak aşklaşmaların
yazana değilse bile okuyana faydalı
bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen

o da üzülmüş aynı benim gibi
benimki daha acıklı değil
onunkinden, fiyakalı değil onun acısı benimkinden
sade güzel olan kelimeler
sade kelimeler
kelimeler
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türk müziğinin arabeskten kurtulamaması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim