türkiye’de herkesin borçlu olması

öğrenciler bile kredi kartı kullanıyor işsiz gezen adamın bankaya borcu var. zaten dünyanın şaşıp kaldığı kredi kartı borcunu yine kredi kartı ile kapatarak döndürüldüğünü söyleyince adamlar donup kalıyor. en ufak ihtiyaç için bile hepsiburada alışveriş kredisi veriyor. adam 100 tl kulak için bile alışveriş kredisi seçeneği koymuş.
türkiye dünyada nüfusa oranla en çok kredi kartı borcu olan ülke. abd çin avrupa diyeceksiniz bende nüfusu oranla diyorum zaten. yoksa kimse amerikada araba almak için bile kredi kullanmıyor.
bu borçluluk bir yerde patlayacak ama nerede ve nasıl olacak işte o zaman ayvayı yiyeceğiz gibi.

borcu borçla kapatma politikası sonucu ortaya çıkan, düşünüldüğünde sonsuza kadar sürecekmiş gibi görünen durumdur.

annemin "ama anne herkes şöyle şöyle yapıyor." dediğimde söylediği "sen herkes değilsin." sözünün doğruluğunu kanıtlayan başlık.

' borç yiğidin kamçısıdır ' kafasının torunlarıyız biz .
yıllardır aynı kafa bir türlü değişmedi, böyle olunca da kaçınılmaz son bu oluyor maalesef.

çünkü borçlanmadan bir şey sahibi olmak imkansız maalesef.
babadan hanlar kalmadı, kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum. bu şartlarda borçlanmadan sadece karnımı doyururum.

ev kredisi , araba kredisi , kyk ve bir takım elden alınmış borçlar ile benim de dahil olduğum durum. kredi kartlarını saymıyorum bile.
ülkede nakit parayla alınabilecek hiç birşey kalmadı ki.
bu halde tüm maaşım kredilere giderken daha hala kredi vermeye çalışan bankalar var. herkesin borçlu olmasının bir nedeni de bu bence.

18 yılın özetidir. yol yaptılar ama, bir de hastane. borç falan önemli değil yani.

şimdi birileri yine "akp ne alaka" diyebilir. bal gibi akp ile alakası var. en son örnek; pandemi zamanı çatır çatır kredi veren kimdi ??. al sana borçlanma.

eskiden kredi almayı bırakın, kredi kartı almak için insanlar takla atardı. çünkü iktidar, halkın sebepsiz yere borçlanmasının önüne geçmekle mükelleftir. ama betonlar satılsın, halk sahte bir refah yaşasın diye, banka önünde geçerken selam verseniz, 2 güne kredi kartınız evinize geliyor. sms atıp, kredi alıyorsunuz yahu. bir de bunu hizmet olarak ittiriyorlar.

velhasıl, böyle bir ortamda borçlu olmamak mümkün mü.

herkes aynı anda borcunu ödemek istese dünyada o miktarda bir para yok. oyna devam.

kredi kartlarının hepsini bir anda kapasan, iç savaş çıkar dediğim borçlardır.

genellemeye dayalı önerme. öncelikle aslında borçlu olmakla ile ödeme gücü arasındaki bağlantıyı irdelemek daha doğru olacaktır. yurtdışındaki birçok ülkede yaşayan insanlar da aynı şekilde borca girmektedir; ancak aradaki fark; ödeme gücüdür. yurtdışında da peşin para ile ev alabilme imkanı sınırlıdır; ancak mortgage gibi araçlarla alınmaktadır; yukarıda da bahsettiğim gibi tek fark diğer ülkelerde yaşayan insanların ödeme gücünün yüksek olmasıdır.

aynı şekilde diğer ülkelerdeki vergi yükünün az olması da önemli bir etkendir. vergi tamamiyle yok değildir; ancak kesintiler sonrasında insanların elinde kalan para hem yatırıma, hem de standart bir hayatı idame ettirmeye yetecek ölçüdedir.

para biriktirmenin imkânsız olduğu bir yerdeyiz sonuçta. insanlar satın almak istedikleri herhangi bir eşya, mülk, araç için mecburi borca giriyorlar. bu durumdan da en çok memnun olan ise bankalar maalesef.

dahil olmadığım için mutlu olduğum bir başka gruptur (sgk ya olan borç hariç) nefes aldığım için yaşıyor olduğum için borçluyum ona da . yani hiçbir şey yapma yine borç oluyor bir yerlere.

türkiye bankalar birliği risk merkezi verilerine göre link, "son bir yılda bireysel kredi borçlularının sayısının 2,1 milyon kişi arttığı, bireysel kredi borçlarının da 527 milyar tl’den 769,2 milyar tl’ye yükseldiği, ilk defa ihtiyaç kredisi kullanan tüketicilerin sayısınn 2019 temmuz’da 105 bin kişi iken, 2020 temmuz’da 392 bin kişi olduğu" göz önünde bulundurulursa genelleme yapılması mümkün olmamakla birlikte türkiye'de borçlu sayısının artış temayülü içinde olduğu söylenebileceği bir argümandır.

bu kadar kötü bir ekonomi yönetiminde bence gayet normal olan durumdur.

ekonomi politikaları değişmez ise daha da beter olacağız maalesef.

rica edeceğim bu kadar düz bakmayın global dünyada kapitalist sistem içinde yaşayan tüm dünyalının borçlu olduğunu unutmayalım lütfen. tabi vergi oranlarını ve borçlarını bu genellemeden ayrı tutuyorum.

'lokma hırka' deyip doymak bilmeyen titrek bademler, ahlak-etik bilmeyen şerefsiz halk olduğu sürece o kredileri bize daha çok dürüm yapıp yedirirler.

bütün neyse onun en ufak parçaları da çoğunluk olarak onun birer örneğidir. yani ülke gırtlağa kadar, vatandaş gırtlağa kadar!

gönüllü köle olmanın doğal sonucu.