türkiye'nin en büyük düşmanının kendisi olması
başlık "boop" tarafından 22.04.2021 20:17 tarihinde açılmıştır.
1.
türkiye'nin en büyük düşmanı 100 yıl öncesinin korkularında saplanıp kalmış politikalarıdır, toplum psikolojisidir.
ne zaman yurtdışında türkiye hakkında türkiye'nin demokrasiye, insan hakların saygılı olması, ab'ye katılmak istiyorsa ekonomisini düzeltmesi gerektiği gibi türkiye'nin hoşlanmayacağı bir mesaj verilse, hatta siyasetle alakası olmayan ünlü bir artist, şarkıcı vb. türkiye hakkında olumsuz bir şey söylese hemen başlar bu eski nakarat, türkiye'yi bölmek istiyorlar, bizi kıskanıyorlar, herkes bizim peşimizde vb.
ne zaman yurt içinde mevcut devlet politikasına, hükümete yönelik bir eleştiri yükselse, büyük sünni-türk anlayışına uymayacak bir şey olsa, ekonomi kötü gitse, herhangi bir grup ya da kişi farklı düşünse, deprem olsa, osman ağa hapşırsa , hatice teyzenin tarlasına inekler girse hemen dış güçlerin ülkeyi bölme çabasından başlarız, hoşlanmadığımız, kendi menfaatlerimiz açısından tehdit gördüğümüz siyasetçileri, o görüşü savunanları, farklı sosyal kültürel grupları vatan haini ilan ederiz.
türkiye'nin bölünme korkusu politikacıların yağlı ballı ekmeğidir. bu fobiyi kendi elleriyle beslerler. nitekim bu korku yokken ekonomiyi, siyasette yapılan gerçek eylemleri tartışan ve eski kin ve nefretleri unutmaya başlayarak hak ve adalet konularında birleşen bir millet popüler siyasetin en büyük düşmanıdır. yükselen doları unutturmanın en iyi yolu hemen bir vatan haini ilan etmekten geçer, dış tehdit oluşturmaktan geçer. bu mevcut iktidara en eleştirel yaklaşan kişilerin bile vatan, millet, sakarya bayrağı altında toplanmasını sağlar.
türkiye uluslarası konjonktür anlamında önemlidir ancak bu önemi abartmamak gerekir. hele bugün gerek amerika gerekse avrupa için türkiye'nin bölünmesi yararadan çok zarar getirir. bu nedenle her fırsatta tantrum fırlatan çocuk gibi ayaklarını vurarak ama bizi bölmek istiyorlar, herkes bize karşı diye ağlayan ve her seferinde karşılığında bir şeyler isteyen bu şımarık çocuğu pohpohlarlar. daha doğrusu pohpohlarlardı. türkiye geçmişte bölgede tampon bir bölge olarak önem taşırken bugün tampon bölge olarak arada kaldığı ülkelerden farkı kalmamıştır. hani o beğenmediğimiz incirlik, eleştirdiğimiz nato var ya, türkiye'nin hala tolere edilmesinin en büyük nedenidir.
demokratik ve barış içinde bir türkiye gerek amerika, gerekse avrupa için çok önemlidir ancak demokrasiden uzaklaşan, kendi içinde barışın olmadığı ve bölge barışını tehdit eden türkiye sadece tolere edilen ülkedir.
türkiye'nin en büyük sorunlarından biri dış politikayı hala modası geçmiş dış politika anlayışıyla yorumlamaya çalışmasıdır. dış politika anlayışı özellikle 2000'lerden bu yana çok değişmiştir.
türkiye'nin aman bölüneceğiz korkusu içeride ise her dönem farklı bir sosyal kültürel grubu olarak ilerlemiştir. 70'ler rumlar, 80'ler solcular, islamcılar, süryaniler vb. . 90'lardan itibaren kürtler, aleviler, islamcılar, komünistler hedef alınırken, 90'lardan itibaren kürtler herhangi bir siyasi kriz halinde vatan haini ilan edin oyununun joker kartı olmuştur. pkk 'nın şiddet eylemleri nedeniyle bir anda kürtler türkiye'nin zencisi, nigger ı olmaktan daha kötü bir konuma düşmüştür. pkk ile kürt vatandaşı ayrımı yapılmamış, bir grubun şiddet eylemleri nedeniyle tüm bir halk mahkum edilmiştir.
2010'lardan itibarense vatan haini tanımlamasının kapsamı artık takip edilemeyecek hızla ilerlemeye başlamıştır. kendisi gibi düşünmeyen herkese vatan haini diyen insankarın dönemi başlamıştır. öyle ki insanların cinsiyetleri ve cinsel kimlik tanımlamaları bile en nihayetinde vatan haini grubuna girmiştir. gayler, lezbiyenler ve gökkuşağının tüm renleri bu ülkeyi bölmeye çalışıyordur.
sonunda bu ülkeyi bölmek isteyenlere dair komplo teorileri, covid 19 komplo teorileriyle aynı kategoriye girecek noktaya gelmiştir.
bu ülkenin gerçek anlamda bölünmesine neden olan tek şey vardır.
o da bölünme fobisini iç ve dış politika malzemesi yapan tavırdır. içeride sürekli birilerini vatan haini ilan eden, insanları birbirine düşmanlaştıran ve baskılayan tavır, dışarıda bizi kıskanıyorlar, bölmek istiyorlar diyerek uluslararası ilişkilerde yaratılan dengesizlik ve düşmanlıktır. bu anlamda türkiye'nin en büyük düşmanı kendisidir.
( zenci ve nigger kelimeleri bu sosyal kültürel gruba karşı hakaret amacıyla kullanılan kelimeler olmakla birlikte burada kürtlere yönelik tavrı nitelemek amacıyla kullanılmıştır. amerikan siyahilerine yönelik hakaret amacıyla kullanılmamıştır. )
(bkz: )
ne zaman yurtdışında türkiye hakkında türkiye'nin demokrasiye, insan hakların saygılı olması, ab'ye katılmak istiyorsa ekonomisini düzeltmesi gerektiği gibi türkiye'nin hoşlanmayacağı bir mesaj verilse, hatta siyasetle alakası olmayan ünlü bir artist, şarkıcı vb. türkiye hakkında olumsuz bir şey söylese hemen başlar bu eski nakarat, türkiye'yi bölmek istiyorlar, bizi kıskanıyorlar, herkes bizim peşimizde vb.
ne zaman yurt içinde mevcut devlet politikasına, hükümete yönelik bir eleştiri yükselse, büyük sünni-türk anlayışına uymayacak bir şey olsa, ekonomi kötü gitse, herhangi bir grup ya da kişi farklı düşünse, deprem olsa, osman ağa hapşırsa , hatice teyzenin tarlasına inekler girse hemen dış güçlerin ülkeyi bölme çabasından başlarız, hoşlanmadığımız, kendi menfaatlerimiz açısından tehdit gördüğümüz siyasetçileri, o görüşü savunanları, farklı sosyal kültürel grupları vatan haini ilan ederiz.
türkiye'nin bölünme korkusu politikacıların yağlı ballı ekmeğidir. bu fobiyi kendi elleriyle beslerler. nitekim bu korku yokken ekonomiyi, siyasette yapılan gerçek eylemleri tartışan ve eski kin ve nefretleri unutmaya başlayarak hak ve adalet konularında birleşen bir millet popüler siyasetin en büyük düşmanıdır. yükselen doları unutturmanın en iyi yolu hemen bir vatan haini ilan etmekten geçer, dış tehdit oluşturmaktan geçer. bu mevcut iktidara en eleştirel yaklaşan kişilerin bile vatan, millet, sakarya bayrağı altında toplanmasını sağlar.
türkiye uluslarası konjonktür anlamında önemlidir ancak bu önemi abartmamak gerekir. hele bugün gerek amerika gerekse avrupa için türkiye'nin bölünmesi yararadan çok zarar getirir. bu nedenle her fırsatta tantrum fırlatan çocuk gibi ayaklarını vurarak ama bizi bölmek istiyorlar, herkes bize karşı diye ağlayan ve her seferinde karşılığında bir şeyler isteyen bu şımarık çocuğu pohpohlarlar. daha doğrusu pohpohlarlardı. türkiye geçmişte bölgede tampon bir bölge olarak önem taşırken bugün tampon bölge olarak arada kaldığı ülkelerden farkı kalmamıştır. hani o beğenmediğimiz incirlik, eleştirdiğimiz nato var ya, türkiye'nin hala tolere edilmesinin en büyük nedenidir.
demokratik ve barış içinde bir türkiye gerek amerika, gerekse avrupa için çok önemlidir ancak demokrasiden uzaklaşan, kendi içinde barışın olmadığı ve bölge barışını tehdit eden türkiye sadece tolere edilen ülkedir.
türkiye'nin en büyük sorunlarından biri dış politikayı hala modası geçmiş dış politika anlayışıyla yorumlamaya çalışmasıdır. dış politika anlayışı özellikle 2000'lerden bu yana çok değişmiştir.
türkiye'nin aman bölüneceğiz korkusu içeride ise her dönem farklı bir sosyal kültürel grubu olarak ilerlemiştir. 70'ler rumlar, 80'ler solcular, islamcılar, süryaniler vb. . 90'lardan itibaren kürtler, aleviler, islamcılar, komünistler hedef alınırken, 90'lardan itibaren kürtler herhangi bir siyasi kriz halinde vatan haini ilan edin oyununun joker kartı olmuştur. pkk 'nın şiddet eylemleri nedeniyle bir anda kürtler türkiye'nin zencisi, nigger ı olmaktan daha kötü bir konuma düşmüştür. pkk ile kürt vatandaşı ayrımı yapılmamış, bir grubun şiddet eylemleri nedeniyle tüm bir halk mahkum edilmiştir.
2010'lardan itibarense vatan haini tanımlamasının kapsamı artık takip edilemeyecek hızla ilerlemeye başlamıştır. kendisi gibi düşünmeyen herkese vatan haini diyen insankarın dönemi başlamıştır. öyle ki insanların cinsiyetleri ve cinsel kimlik tanımlamaları bile en nihayetinde vatan haini grubuna girmiştir. gayler, lezbiyenler ve gökkuşağının tüm renleri bu ülkeyi bölmeye çalışıyordur.
sonunda bu ülkeyi bölmek isteyenlere dair komplo teorileri, covid 19 komplo teorileriyle aynı kategoriye girecek noktaya gelmiştir.
bu ülkenin gerçek anlamda bölünmesine neden olan tek şey vardır.
o da bölünme fobisini iç ve dış politika malzemesi yapan tavırdır. içeride sürekli birilerini vatan haini ilan eden, insanları birbirine düşmanlaştıran ve baskılayan tavır, dışarıda bizi kıskanıyorlar, bölmek istiyorlar diyerek uluslararası ilişkilerde yaratılan dengesizlik ve düşmanlıktır. bu anlamda türkiye'nin en büyük düşmanı kendisidir.
( zenci ve nigger kelimeleri bu sosyal kültürel gruba karşı hakaret amacıyla kullanılan kelimeler olmakla birlikte burada kürtlere yönelik tavrı nitelemek amacıyla kullanılmıştır. amerikan siyahilerine yönelik hakaret amacıyla kullanılmamıştır. )
(bkz: )
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
bakın o düşman kim çıktı tarzında haberciliğin başlığı.
devamını gör...