türklerin katledilerek müslüman olması

tarih kitaplarında pas geçilen,saptırılan olay.kimse dini gücünü başkasına vermez.

akıl ve mantığınızı kullanın.siz kağan'sınız.tengri inançına göre ailenizde kut,yani seçilmişlik var.tengrizm ile milyonlarca insanın üstünde etkiniz var.neden durup dururken arap milletinin dinine inanırsınız?neden gücünüzü kaybetmek istersiniz?dini gücü kendi ailenizden alıp halifeye neden verirsiniz?sırf dinler "çok benzediği"için mi?
tengrizmi savunmuyorum bençe saçma unsurları olan bir din ama güzel yanları da var doğayla dost olması vsvs.sadece bir ley soruyorum.

şimdi düşünsene ingiliz klisesi anaa bizim dinimiz rus klisesine negada benziii la,alın kilisemizi size verek rusya klisesi demesi gibi bişey.

araştırsalardı kardeşimmm demek istediğim başlıktır.
öyle inanmadan araştırmadan din mi seçilir.

beni ilgilendirmeyen konu, onlar öldürüldü falan filan, bir çok yahudi de hitler almanyasında öldürüldü bir kaç sene evvel, ama görüyor musunuz yahudilerde almanlara karşı bir kin olduğunu?
öldürüldüyse öldürüldü beni bağlamayan konu kaç yüz yıl evvel.

bir yazarın sayıklamasıdır.
türkler islam'ı tanıdığı için, kalben mutmain olduğu için sevmiştir ve seçmiştir.
allah da türklere islam'ı nasip etmiştir, çok şükür.
islam'da kalmak zorla değildir. isteyen istediğine inanır.
isteyen mesela şu an gidip şaman adetlerine inanır, onu uygular. kimse zorla islam'da tutulmuyor!

kahvehane üniversitesi çay ocağı fakültesi öğretim üyesinden "tarihin geyikleri" konulu ders.

elinizde delil olmadan tarihle ilgili bir yargıya varmanın doğru olmadığını düşündüren başlıktır. tarih tahminlerle icra edilen bir bilim değildir. sırf genel olarak kabul edilen görüş size mantıksız geliyor diye ortaya bir iddia atmak doğru değil.

mantık yürütülürse, hiç bir millet zorla din değiştiremez. çünkü seni dininden vazgecirmeye çalışmaları, dinine daha çok baglanmana sebep olur.

zaten birçok türk boyları yıllar geçtikçe gök tanrı inancını kaybetmeye başladılar. kimisi budist oldu, kimisi musevi oldu, kimisi de müslüman. farklı dinlere mensup tacirler türkler ile ilişkiler kurmaya başladılar... elçiler tarafından müslümanlık hz. muhammed döneminde yayılmaya başlanmıştı bile. özellikle yeni bir yurt arayışında olan türkler komşu devletler için paralı askerlik bile yapıyorlar. zamanla ilişkiler genişledikçe hem müslüman olup hem de devlet yönetimine kadar çıkabiliyorlardi.

zaten sonra bildiğiniz gibi türklerin oluşturduğu müslüman (bkz: selçuklu) devletleri ve (bkz: osmanlı) imparatorluğu ortaya çıkıyor. islam'in temsilcisi haline geliyoruz. (tabii selçuklu'da ve osmanlı'da yabancı yöneticiler de vardır. ama birçoğu dinlerini değiştirerek müslüman olmuştur) türklerin islam ile tanışması onları tamamen asimile etmedi. günümüzde hala türkçe kelimeler kullaniyorsak, atalarımızın kim olduğunu biliyorsak, eski türklerden bahsedip onları övebiliyorsak hala birşeyler kalmış demektir. bana atalarından örnek gösterip övünen sayılı günümüz devletlerinden gösterin.

doğrudur. hiçbir topluluk "ay biz bu dini çok beğendik hadi kızlar dinlerimizi değiştirelim" diyerek din değiştirmemiştir. ben bile ateizme geçtikten sonra ailemin ve sınıfımdaki primatların zorbalığına dayanamadığım için müslüman rolüne girmiştim. bu işler bu kadar basit değil. tarihteki çok sayıda savaş din yüzünden çıkmıştır ve dinler kan dökülerek yayılmıştır. bunu inkâr etmek en kibar tabiriyle akıl tutulmasıdır.

kaynak neydi oturma organı..

türkler kendi isteğiyle mi müslüman oldu yoksa zorlandılar mı başlığına bir savunma metni okuyordum, biri yazmış ki ''kılıçla olsa bile teşekkür etmeliyiz büyüklerimizi müslüman yapmışlar''. hayatımda böyle bir aymazlık görmedim ben, 40 yıl düşünsem bu kadar omurgasız olamazdım herhalde. düşünsenize kuşaklar sonraki torununuzun ağzından böyle bir laf çıkıyor.

bir tarafın tembelliğine, diğer tarafın savaşçılığına (cihad) iyi gelmiş. öyle ya da böyle doğru zamanda iyi stratejiyle sunulmuş.

ki arapların elinde kalsa yok olur giderdi fikrimce.

yanlış bilgidir. türkler katledilerek müslüman olmadı.

siz her konuya milliyetçilik penceresinden baktığınız için gözleriniz var görmez, kulaklarınız var duymaz. kültürel etkileşim denen bir şey vardır. değişik kültürler birbirlerinden etkilerler ya da etkisi altına girerler.

mesela yuan hanedanlığı normalde bir moğol devletidir ama zamanla çin kültürünün etkisi altına girdi. çünkü moğollar zayıf kültürlü bir halktır, çinliler ise on bin yıllık bir geçmişe sahiptir.

insanlar yer değiştirdikleri vakit zamanla bulundukları coğrafyanın şeklini alırlar. daha geniş bilgi isteyen kadir mısıroğlu'nun yazdığı muhtasar islam tarihi kitabının ikinci cildine bakabilirler.

bunu savunan insan hem cahildir hem de gerizekalidir. yani kusura bakmayın diyeceğim de gerçek bu.
edit: başlık hortlatilmasi bir anda başıma kaldı ve ilginç bir şekilde alta geçti. derin sözlük her yerde.

pek de doğru olmayan bir görüş. türkler oldukça çıkarcı bir ulustur ve bana göre din değiştirmelerinin en büyük nedeni de budur.
talkan ve curcan katliamları elbette yaşandı. ancak bu kentlerde yaşayanlar büyük oranda iranlıları. sadece araplardan önce türk yönetimi altındaydılar. türklerin yaşadığı bozkıra da zaten ulaşamadılar.
benim görüşümü destekleyecek bir iki örnek verecek olursam bunlardan birisi hazar karanlığından korunmak için bolgar hanı abbasilere heyet yollayıp dininize gireceğim bana sur yaptırmak için yardım adın gibi bir istekte bulunması ve ikinci olarak adını unuttuğum arap seyyahın türkler arasında inanmadığı halde bize iyi görünmek için kelime-i şehadet getirenler var yazmış olmasını gösterebilirim. zaten o dönemde zengin yerler müslümanların elindeydi. bu dine geçmek yararlı gözüküyordu. yine de din değişimi daha çok sözde kalmış türkler daha çok kendi kurallarına göre yaşamıştır. doğal olarak bu dün değişimi birden bire olmamış yüzyıllar boyunca sürmüştür.

ne müslüman romantiklerin iddia gibi bir günde binlerce çadır müslüman olmuştur, ne de müslüman sevmeyenlerin iddia ettiği gibi iki adet katliam ile olmuştur.

türklerin müslüman olması bir olay değil, bir olgudur ve bir süreçtir. hiçbir milleti birkaç günde müslüman yapamazsınız. buna türkler de dahil.

türkler anadolu ve iran coğrafyasına geldikleri zaman burada ciddi bir müslüman çoğunluğu söz konusuydu. müslüman olmayan bir devletin müslümanların bu kadar sık bir coğrafyayı yönetmesinin bir felakete söz açması şöyle dursun, bu aynı zamanda halifelik ve ümmet anlayışının sağladığı siyasi gücü de adeta yok yere geri çevirmek anlamına gelirdi.

bu bir idi, türklerin müslümanlığı kabul etmesi her şeyden önce bir siyasi meseledir. aynı şekilde türk ve müslüman ülkeler arasında yıllarca gelişen ticari ve kültürel ilişkiler, ve türklerin mezvubahis müslüman devletlerde paralı askerlik yapması. türklerin bozkır medeniyetini terk ederek, zaman içinde yerleşik yaşamı ve bununla beraber islamiyeti kabul etmesini sağlayan bir süreci doğurmuştur.

aynı şekilde islamı resmi olarak kabul etmiş karahanlı hükümdarı satuk buğra'nın dönemi (932) ve talkan ve curcan katliamlarının yaşandığı dönem arasında (709-711) iki asırdan fazla süre vardır. kaldı ki, satuk buğra han döneminde her ne kadar islam resmi olarak kabul edilmişse de, karahanlı halkının büyük çoğunluğu hala tengriciliğe mensup idi. ki bu da bahsettiğim süreci açıklar.

diğer tanım: artık müslüman olmayan biri olarak tarafsızca ele almaya çalıştığım yazı.

nasıl ki islamcıların yalanlara ve çarpıtmalara dayanan kendi tarih anlatıları varsa bu da türkiye'de son yıllarda ortaya çıkmış olan "tengrici" türk milliyetçilerinin saçmalıklara dayanan kendi sapkın tarih anlayışlarının en önemli dayanak noktasıdır. üzgünüm, ne kadar tanrıtanımaz da olsam tarih konusunda objektif davranmak lazım.

bu tarih anlatısındaki en büyük çarpıtma türkleri yekpare bir millet olarak göstermektir. bilakis türkler macaristan'dan çin'e kadar uzanan devasa bir coğrafyada farklı boylar ve siyasi yapılar halinde örgütlenmiş bir halktı. arapların birbirinden binlerce km uzaktaki bu toplulukların tamamını kılıç zoruyla islamlaştırdığı iddia etmek tarih ve coğrafya konusunda cehalet master'ı yapmayı gerektirir.

talkan ve curcan katliamı meselesi var örneğin. boyutları belirsiz. bu iki şehri haritadan silecek kadar büyük kıyımlar dahi olsa milyonlarca km karelik bir alana yayılmış bir topluluğun iki şehirde yapılan katliamlarla islamlaşması komik bir iddia. işin daha komiği, bu şehirlerin olduğu bölgeler o tarihlerde henüz türkleşmiş bile değil. hatta şimdi en can alıcı noktaya geliyoruz: bu bölgenin türkleşmesi bölgede yapılan kıyımlardan sonrasına rastlıyor. nasıl ama?

ilk müslüman olan türkler volga boylarında oturan bir boy. bu boyun bırakın araplar tarafından katledilmesini, araplardan haberi dahi yok. ibn fadlan gidiyor oralara ve islam'a geçmelerini teklif ediyor. onlar da geçiyor. bu kadar. tek bir adam. kılıç yok.

en büyük kitlesel islamlaşma olayı karahanlılar döneminde 900'lü yıllarda oluyor. yine kılıç yok. karahanlıların hanı ben müslüman oldum diyor ve bir anda 200 bin çadır müslüman oluyor. bu arada talkan ve curcan dedikleri 700'lü yıllar. arada iki asır var. yani türkler iki asır beklemiş mi müslüman olmak için? gerçi talkan ve curcan'ın haritadaki yerini de gösteremezler ya, neyse...

türki halkların çoğunluğunu oluşturan oğuzların islamlaşmaya başladığı dönemde (9. asır) iran ve orta asya'da arap kalmamış. farsiler o bölgeleri araplardan almış ve tekrardan farsçayı hakim dil yapmış. etkileşime girdiklerimiz de bunlar zaten. türkçedeki islam'la alakalı kelimelerin alayının farsça olmasının sebebi de budur. namaz, oruç, abdest, bayram hepsi bu şekilde girmiştir. söz konusu kelimelerin arapçaları ise sırasıyla şöyle: salat, şawm, wudu, eid. epey yabancılar değil mi? neden acaba?

anadolu'ya 12. ve 14. asırlarda akın akın türk göçleri oldu bugünkü maveraünnehir'den. gelenlerin önemli bir kısmı tengrici ya da yarı tengriciydi ve burada müslüman oldular. halil inalcık bu islamlaşmayı kolonizatör dervişler adını verdiği bir tezle açıklamaya çalışır. ilk türk-arap kontağı 8. asır ama türkler 14. asırda bile hala islamlaşma sürecinde. nasıl bir kılıçsa 6 asır sürmüş...

karadenizin kuzeyi, orta asya stepleri, tataristan ve hatta çin. buralar arapların ayak dahi basmadığı yerler. hepsi müslüman. buyur açıkla. dünyada kılıçla müslüman olmuş tek halkı söyleyeyim size: araplar.

(bkz: ridde savaşları)

gerisi ekonomik ve politik kazanımlar için islamlaşmıştır.

talkan ve culcan katliamları olmuştur, ve türklerin tamamı olmasa da bir kısmı bu kanlı katliamlar sonrasında müslüman olmak zorunda kalmıştır akabinde olmayanları ötekileştirmiş ve baskı kurmuştur bunun aksini iddia eden bir şey yok şu anda. ha bana gidip fesli deli ile gelirseniz kalbinizi kırarım. jean paul roux gibi efsane bir türkolog bile bunu yazmışsa çoğumuza ne düşeceğini siz tahmin edin.

şimdi diyeceksin bunun "bizim dinimize benziyor" ile pekte alakası yok bunun daha çok güçlü olmakla alakası var, yavuz sultan selim ortadoğuyu fetih ettiğinde müslüman değil de hristiyan olsaydı sizce şu an islam diye bir dinden bahsedebilir miydik? ben zannetmiyorum çünkü ortada bir şey kalmazdı, hülagü han müslümanlara daldığında hakeza aynı.

hatta şöyle örnekleyeyim cengizhan ortadoğuya yaklaştığında müslümanlar moğollar gibi giyinmeye saç uzatmaya başlamışlardı (pek çok tarihçiye göre hatta bunun da iki kaynağı var birincisi bernard lewis in hata neredeydi ikincisi ise ahmet taşağıl bir konuşmasında söylemişti) kısaca tüm milletler hayatta kalmak için gerekeni yapar. bu talkan ve culcan katliamlarının türklerin müslüman olmasına önayak olduğu gerçeğini değiştirmediği gibi moğollar ortadoğunun içinden geçip hristiyan olacaksınız deseydi ya seve seve ya seke seke olacakları gerçeğini değiştirmez.

şimdi yok o katliam' a bağlı değil falan diye hönkürüp türkçülere falan sallamadan önce doğru düzgün tarihçilerden tarih öğrenin, tarihin sosyolojik tarafını gözardı etmeyin. eğer ederseniz de desteksiz sallamak zorunda kalırsınız

hangi millet katliam sonucu din değiştirir? bu hem tarihe, hem de mantığa aykırı bir görüştür. kaldı ki anadoludaki halkın içerisinde birçok etnik topluluk vardı. bunların bir kısmı müslümandı. türkler de her karşılaştıkları toplulukla kaynaştıkları için bu toplulukların kültürel ve dini motiflerinden etkilenmişlerdir. müslümanlığa geçiş hem siyasi, hem de toplumsal bir süreçtir. ayrıca, bizim islam dinini yorumlayışımız ve yaşayışımız birçok açıdan araplardan farklıdır. anadoludan tasavvuf, mevlevilik ve alevilik gibi birçok farklı islami görüş de çıkmıştır. bugünün yobazlarına bakıp böyle bir çıkarım yapmak için tarihe at gözlüğü ile bakmanız lazım.

(bkz: böyle bir şey yok ama olabilir de)

dimi canım?

yine de nolur nolmaz,

(bkz: kuteybe bin muslim)