tutulmayan takımların veya sporcuların müsabakalarından zevk almamak

bendeki durumdur. mesela ingiltere'de tuttuğum takım yok ve o yüzden prömiyer ligi hiç izlemem.

spor müsabakalarını izlemeyi çok severim hatta en sevdiğim birkaç aktiviteden biridir bu ancak tutmadığım veya sempati duymadığım takımların/sporcuların müsabakalarından hiç keyif/zevk almıyorum.

futbolda; galatasaray, inter ve fiorentina...

basketbolda; euroleague'de efes ve fenerbahçe (keşke galatasaray'ın da bunlar gibi süper bir basket takımı olsaydı)...

teniste; jannik sinner...

ve milli takımlar/sporcular bağlamında önce elbette ülkem türkiye sonra da italya... yani bir turnuvada, varsa koşulsuz şartsız türk sporcuları ve türk takımlarını desteklerim. biz katılamamışsak veya başarı sağlayamazsak da italyan takımlarını ve sporcuları desteklerim. sonra da arjantin, hırvatistan, danimarka gibi ülkeler geliyor. böyle sempati duyduğum başka ülke takımları/sporcuları da var.

ya vallahi heyecan duyamıyorum tuttuğum takımlar/sporcular yoksa bir müsabakada/turnuvada.

yalnız bir de uyuz olduğum ülkeler var. mesela futbolda ispanya... onların da mağlubiyetlerinden zevk aldığım için maçlarını izleyebiliyorum.

başlık yetersiz oldu yani aslında; yenilmesinden zevk duyduğum takımların/sporcuların maçlarını da seyredebiliyorum.

ek olarak; tuttuğum takımların liglerdeki/gruplardaki/eşleşmelerdeki durumunu/konumunu etkileyen maçları da seyredebilirim. örneğin şampiyonlar ligi'nde galatasaray'ın rakiplerinin maçlarını neden seyretmeyeyim?.. işte ille bir sebep olacak, tutmadığım veya sempati duymadığım takımların maçlarını izlemem için.

böyle.