uçağa ilk defa binecek kişi için tavsiye

- kulağınızda basınç oluşabilir, yutkunun veya sakız çiğneyin.
- kemerleri çözmeyin.
- rahat olun, her uçak mutlaka yere iniyor!
korkuyorsanız hiç binmeyin.

uçak indiği gibi ayağa kalkmanıza gerek yok. (herkes uçaktan inecek korkmayın)
uçak indi diye kaptanı alkışlamanıza gerek yok.

uçağın tekerleri yere değince içinizden "frene bas ulan frene bas" şeklinde söylenmeyin.

uçmaktan korkuyorsanız kitap okuyun. gerilim-korku dışındaki türlerde bir roman olabilir mesela, zira gerilim romanı okurken anlamsızca korkulara kapıldığım bir uçuş geçirmiştim. kitap yoksa da ön koltuğun cebine koydukları dergiyi okuyun. güzel gezi yazıları falan oluyor okyanus aşırı uçmuyorsanız siz bitirene kadar inersiniz zaten.
uçak inmeden yerinizden kalkıp koridorda sıra olmayın. ben oluyorum benden tavsiye istemeyin veya benim 30 sn daha erken inebilme şansımı elimden almayın. hadi bakayım.
hemen aklıma gelen bir edit: fazıl say’ın bir gönderisinde okumuştum uçmaktan çok korkuyormuş. bir pilot arkadaşı uçak ters dönmedikçe bir şey olmaz ters dönerse korkabilirsin demiş. bu da böyle bir bilgi, birilerinin işine yarayacağına eminim.

sakız al.

uçak düşebilir, dikkatli olun.

uçak düşerse ölürsünüz.

binmeyindir.

hayatınızdaki en güzel 2 saati yaşamaya hazırlıklı olun.

şansınız yaver giderse çocuklu ailelerden uzakta olursunuz. bu iyi birşey.

bulutların üzerinde kuş gibi hissedeceksiniz kendinizi.

şahsen ilk uçuşumu atlas global'e ait bir boeing 757 ile yapmıştım. hayatımdaki en güzel anlardan birisiydi.

bir uçağı pilot isteyerek bile dusuremez. rahat olun. uçağın içinde olmak sokakta yürümekten daha güvenlidir.

hiç öyle heyecanlı dakikalar yaşayacağınızı, eğlenceli olacağını, inanılmaz manzaralar göreceğinizi düşünmeyin. pencereden baktığınızda sadece bulutları görüyor, yani bembeyaz hiçbir şey ifade etmeyen bir görüntüyü izliyorsunuz.
sadece uçağın kalkışı ve uçağın inişinde karaya yaklaştığınızdan dolayı güzel bir manzara oluyor ki o da çok kısa süren bir durumdur. ek olarak uçak seyahati yakıtından bakımından vesaire maliyetli bir dalga olduğundan mütevellit uçaklar çok çok fazla yolcu alıyorlar. gerçekten bunaltıcı bir durum tabii ki. üç kişi omuz omuza gidiyorsunuz.

ama şunu söylemek gerekiyor ki onlarca kez uçağa bindim ve bir kez bile tedirgin edici bir durumla karşılaşmadım. karayolunda yaptığınız seyahatlerden kat be kat daha güvenli. malum türkiye'nin aslfaltlarının kalitesizliğinin de büyük bir payı var bu durumda. ancak dediğim gibi bence dünyanın en güvenli ancak en sıkıcı yolculuğudur, uçak yolculuğu...

son olarak çok sıkıcı, bir an evvel bitsin diye uyumaya çalıştığınız, gayet dandik bir seyahat şeklidir. paranız ve vaktiniz varsa ayrıca gideceğiniz yer çok uzak değilse her ne kadar tehlikesi daha fazla da olsa kendi aracınızla geze geze gidin.

uçaktan diş fırçası macunu uyku yastığı vs. ihtiyacınız olduğunu hissettiğiniz ıvır zıvırları hostese sorun çoğu hizmet gereği ücretsiz bir şekilde verilmektedir

eğer uzun bir uçuşsa -ki bu genelde yurtdışı olur- verilen yemeğin plastik kaplarının sırasını düzenini ezberleyip öyle yemeğe yumulun. sonra hostes boşları alırken gerilim yaşarsınız. puzzle gibiler çünkü.

tuvalet kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin gerekmedikçe. genelde mikrop yuvasıdır.

korkmanızı gerektirecek bir durum yok genellikle. heyecanlı dakikalar geçirmeyeceksiniz. hatta otobüste daha çok manevra hissedersiniz.

inişlerde basıncı dengelemek için ağzınızı açık tutabilirsiniz. genelde işe yarıyor bende.

yurtdışına çıkacaksanız pasaport kontrolden geçmeden önce yurtdışı çıkış harç pulu almayı unutmayın.

havalı havalı davranmanıza gerek yok, komik kaçıyor.

vurun kafayı yatın uyuyun gitsin. o uçakta inan uğraşacak vakit geçirecek bir şey yok.

gidiyor hissi oluşmayınca insan kendini havada boşlukta gibi hissedip panikleyebiliyor. telefona okuyacak, oyalanacak bir şeyler indirin. bulmaca çözebilirsiniz. uçağın daracık koltuk aralığı bile beni ekstra geriyor. arada saate bakın, tam saatinde ineceksiniz ve kısa bir uçuşsa 40 dk sonra bitecek gibi kendinizi telkin edin. 10 saat araba yolculuğu mu 1 saat tertemiz uçak mı bunu düşünün.

ağzınızı o kadar açmaya gerek yok.*