roman / aşk / edebiyat
9.3 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

kemal varol'un iletişim yayınlarından çıkmış romanı.


romanda anadolu'da bir zamanlar yaygın bir adet olan ücret karşılığı ölüye ağıt yakma işini yapan yaşlı bir kadının kendi ölümü yaklaştıkca gençlik aşkı olan heves ali'yi arama yolculuğu ve bu süreçte karşılaştığı insanlar anlatılıyor. arguvan'dan başlayan yolculuk konya,bursa,istanbul diye devam ederken tekrar kendi evinde çok ilginç bir şekilde sona eriyor.

kitabın dili çok ağır olmamakla beraber olay zaman ve yer betimlemeleri, karakter tahlilleri, türkiye tarihinin kırılgan meseleleri ince ince işlenmiş. bir otobüs garında görebileceğiniz ya da gozlemleyebileceginiz her detaya bıkıp usanmadan yer verilmiş. konu olan şehrin iklimi birebir anlatılmış, kitaptaki kahramanların yaşlarina ve hayat tarzlarına bağlı vücut şekillerinden yüz hatlarına kadar gözlerinizin önüne getirilmis.
üslup olarak ölümle iç içe ve ölümden bahseden kitap olduğu için ve ağıtçı bir kadını anlattığı için destansı mi ya da lirik mi diyeyim bilemedim ama etkileyici bir anlatımı olduğunu soyleyebilirim. hatta öyle etkileyici ki çok kalın bir kitap olmamasına rağmen aynı kalinliktaki başka kitapları bir iki günde bitirebilirken bu kitabi dinlene dinlene, sindire sindire,bir kaç hafta da bitirebildiğimi hatirliyorum.

yine de her bölümde kadının ayrı bir şehirde ayrı bir hayatı ayrı bir hikayeyi karşılaması ile kitap hiç sıkılmadan bitiyor. finali ise insanın ağzını açık bırakarak biten filmler gibi ya da hic beklemediğiniz anda gelen ölüm haberi gibi bir anda bitiyor. zaten ölümden bahseden kitaptan da bu beklenirdi bence.

son yıllarda şehirden, beyaz yakalılardan, aşktan, varoluşsal acılardan bolca söz eden modern romanlar yerine fakirlikten, zenginlikten ama yalnızlıktan ya da kalabalığın bir üyesi olmaktan,gerçek bir mozaik olan anadolu kültüründen, insandan yazgıdan,mağrur ve mağdur olmaktan bahseden güzel bir roman.
#1608102 tanımda belirtildiği gibi günümüz yaşar kemal'i olabilecek kaleme sahip.
bir kaç alıntı ile tanımı sonlandıralım.

|harflerim tamam da
noktalarım eksik kaldı senden
sonra.



kelimeler birlik olup ağzına
doğru hareket etmek yerine
yorgun ve kirgın kalbine
yığıldı



hiçbir şey eskisi gibi değildi
bu ülkede. gezip dolaştığı
şehirlerin günden güne
şahsiyetlerini yitirip birbirine
benzediğini görüyordu
hayıflanarak. her şehir bir an
evvel ıstanbul olmak istiyordu.

devamını gör...
bir kemal varol kitabıdır.

dünyanın en zor mesleklerinden biri olabilir belki de ağıtçılık. bu işe profesyonelce bakılabilir elbette ama gerçekten yapıldığında insanın içinde ne kadar çok hikaye, ne kadar çok acı birikir. ne zor olur onları taşımak. hele ki zaten kendi içinde acılı bir hikayesi varsa insanın.

son ağıtçı içinde yüzlerce ölü ile yollara düşer çünkü ölümün ne olduğunu en çok o bilir. ve hisseder ki ölüm yakında. ve yine bilir ki çıkacağı bu yolculuğun ucunda ölüm vardır.

onun acılı hikayesi heves ali’dir. artık ölümle yıllar süren dostluğunun vuslatına ermek üzere olan son ağıtçı hayatının, ağıtlarının en acılı nağmesi heves ali’yi bulmak için yollara düşer. gittiği her yerde yeni hikayeler toplar ağıtçı. artık içi, terk edilmiş bir mezarlık gibidir, kimsenin gelip gitmediği. her sayfanın ucunda ölüm vardır. ve ölüm o kadar da korkunç değildir.

heves ali’yi bulabilir mi, bilinmez. en azından son ağıtçı için bunun garantisi yoktur ama kemal varol okurları heves ali’yi bulur, hem de bir aşıklar bayramında.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ucunda ölüm var" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim