1.
alman ve japon mühendisliklerine daha fazla odaklanarak, az önce yanlış açtığım başlıktaki tanımımı taşıyarak (büyük oranda copy-paste) açtığım başlıktır.
sözlükte japon mühendisliği vs alman mühendisliği diye bir başlık varmış ve benim dikkatsizliğim neticesinde ülkelerin yeri farklı olarak tekrar açtım. ama yazım başka ülkelere de eğildiği için ayrı bir başlık açmayı uygun gördüm. işte o başlık bu.
az önce ikisinin de başlığı yeni açıldı. yani: (bkz: alman mühendisliği), (bkz: japon mühendisliği)
ben de senelerdir bu ikisini zirvede görürüm açıkçası. mesela italyan arabalarının "çürük" olduğunu söyleyen bir dostum var. kendisi bir alfista. öyle demişti galiba. alfa romeo tutkunu ve ortalamanın üstünde pahalı bu marka bir arabası var ama servise götürmekten bıktığından başka bir araba daha aldı. alfa romeo'su adeta batmobile gibi karizmatik. benziyor da cidden. onla da havam olsun diye geziyor. hehehe. ben arabalardan hiç anlamam da kendisi anlar ve italyan arabalarını hiç önermem demişti. ondan önceki daha düşük model alfa romeo arabasıyla da benzer sıkıntılar yaşamıştı.
çin nasıl gidiyor ya? batı'yı kopyaladıklarını biliyoruz (post)postmodern zamanlarda ama bu hep böyle mi gidiyor ya da gidecek? tarihin günümüze gelen en eski medeniyeti artık yaratıcılığını da ortaya koymalı bence bu konuda! *
güney kore nasıl? bende iriver spinn vardı ve çok klas aletti. flac dosyası da oynatan ve amoled ekranlı (yani film de izlenebiliyordu ve verdiği görüntü süperdi) bir cihazım vardı teee ne zaman. cidden de ultra-klas bir cihazdı. bir de o çevirmeli ve basmalı olan silindirik şeysi çok orijinal ve fonksiyoneldi. bozulmadı da seneleeeeeerce. kimleri kimleri kıskandırmamıştım ki. * pahalıydı ama tabii. başka güney kore malı bir şeyler de kullanmışımdır herhalde de aklıma gelm.. geldi. bir samsung telefonum olmuştu. hihi.
tayvan malı olarak bir msi laptop alabilirim, şimdiki kullandığım dell'ime bir şeyler olursa. ama lenovo legion veya başka bir marka da alabilirim. aklımda 4-5 tane var.
çekik gözlülerden gittim ama ingiliz firması/markası nothing'in bir telefonunu kullanıyorum şu anda ve o da fişşek gibi aslında. sharp marka bir tv'mde olmuştu ve çok sağlamdı. o da ingiliz markası diye biliyorum.
neyse, konuya dönersek... mühendislikte almanlar ve japonlar hepsini döver aslında herhalde ya. yani bence kesin öyledir. ama başka ülkelerden de çok iyi markalar da çıkmıyor anlamına gelmez bu. genel tabloda almanlar ve japonlar derim ben de.
bundan sonrası copy-paste değil. şimdi yazıyorum.
amerikan mühendisliği... işte dell marka bir laptopum var. 8 senedir falan canavar gibi. aldığımda final boss gibiydi hatta. haha.
ama amerikan mühendisliği hakkında çok da konuşabilecek bilgilerimin olduğunu sanmıyorum. sayısız amerikan ürünü kullanmışımdır elbette de işte... motorola marka iki telefonum da oldu. ilk cep telefonum motorola cd930 idi hatta 90'lar sonunda. başlığında birçok şeyini anlatmıştım. sağlamdı, birçok yönden muadillerinden olumlu olarak farklıydı ve bence dizaynı da çok cool'du, pek kimsede de yoktu o zamanlar.
şuradaki tanımımda da aslında bilgisayar mouse'larında da öncü iki ülke olarak abd ve almanya'yı görebileceğimizi anlayabiliriz: bilgisayar farelerinin ataları
fransız mühendisliği... bookeen cybook opus diye fransız malı bir e-kitap okuyucum olmuştu ve şu açtığım başlıkta bundan bahsetmiştim: (bkz: yazarların e-kitap okuyucuları) hatta ilk kitap okuyucumdur ve 2009 veya 2010'da almıştım. e-ink/e-mürekkep teknolojisi kullanılanlardan. ve bildiğim kadarıyla bu konuda en eskilerdenmiş. ama görünümü çok havalı olsa da malzeme kalitesi ultra dandikti, montajı kötüydü ve 2 senede haşat oldu alet. artık japon markası kobo ile mutluyuz. hakikaten sağlam ve fonksiyonel. işte japonları bir kez daha övelim. haha. fransız arabaları konusuna falan giremem zira arabalardan anlamıyorum. ama bir arkadaşımın ikinci aldığı bir peugeot marka otomobil yolda kalmıştı. bu, aldığı ürünün bir defosunun saklandığı anlamına da gelebilir tabii. yani şimdi bilmedik yere markaya kötü bişey demiyim...
şimdi de ülkemize gelelim. türk mühendisliğinde de aklıma aselsan cep telefonları geldi. kullanmadım ama bir modelinden bir arkadaşımda vardı teeeeeeeeeeeee ne zaman. sağlamdı ama çok ağırdı. gülle gibiydi hatta. haha. mühendislikte pek önde gelen bir ülke olduğumuzu sanmıyorum açıkçası ama bundan emin de sayılmam. yani gene önde gelmiyoruzdur herhalde de belki de sandığımdan daha iyiyizdir. ön yargılı olmayayım şimdi az bildiğim bir konuda.
sizler başka ülke mühendisliklerini de ekleyebilirsiniz buraya tabii.
son olarak da, yazdıklarımdan ve yanlış açtığım başlığın bir versus başlığı olduğumdan bunun temelde bir goygoy yazısı olduğunu anlayabilirsiniz. yani teknik olarak mühendislikten pek de çakmam zaten. bu konudan anlayan birileri doyurucu tanımlar da girebilir buraya elbette.
sözlükte japon mühendisliği vs alman mühendisliği diye bir başlık varmış ve benim dikkatsizliğim neticesinde ülkelerin yeri farklı olarak tekrar açtım. ama yazım başka ülkelere de eğildiği için ayrı bir başlık açmayı uygun gördüm. işte o başlık bu.
az önce ikisinin de başlığı yeni açıldı. yani: (bkz: alman mühendisliği), (bkz: japon mühendisliği)
ben de senelerdir bu ikisini zirvede görürüm açıkçası. mesela italyan arabalarının "çürük" olduğunu söyleyen bir dostum var. kendisi bir alfista. öyle demişti galiba. alfa romeo tutkunu ve ortalamanın üstünde pahalı bu marka bir arabası var ama servise götürmekten bıktığından başka bir araba daha aldı. alfa romeo'su adeta batmobile gibi karizmatik. benziyor da cidden. onla da havam olsun diye geziyor. hehehe. ben arabalardan hiç anlamam da kendisi anlar ve italyan arabalarını hiç önermem demişti. ondan önceki daha düşük model alfa romeo arabasıyla da benzer sıkıntılar yaşamıştı.
çin nasıl gidiyor ya? batı'yı kopyaladıklarını biliyoruz (post)postmodern zamanlarda ama bu hep böyle mi gidiyor ya da gidecek? tarihin günümüze gelen en eski medeniyeti artık yaratıcılığını da ortaya koymalı bence bu konuda! *
güney kore nasıl? bende iriver spinn vardı ve çok klas aletti. flac dosyası da oynatan ve amoled ekranlı (yani film de izlenebiliyordu ve verdiği görüntü süperdi) bir cihazım vardı teee ne zaman. cidden de ultra-klas bir cihazdı. bir de o çevirmeli ve basmalı olan silindirik şeysi çok orijinal ve fonksiyoneldi. bozulmadı da seneleeeeeerce. kimleri kimleri kıskandırmamıştım ki. * pahalıydı ama tabii. başka güney kore malı bir şeyler de kullanmışımdır herhalde de aklıma gelm.. geldi. bir samsung telefonum olmuştu. hihi.
tayvan malı olarak bir msi laptop alabilirim, şimdiki kullandığım dell'ime bir şeyler olursa. ama lenovo legion veya başka bir marka da alabilirim. aklımda 4-5 tane var.
çekik gözlülerden gittim ama ingiliz firması/markası nothing'in bir telefonunu kullanıyorum şu anda ve o da fişşek gibi aslında. sharp marka bir tv'mde olmuştu ve çok sağlamdı. o da ingiliz markası diye biliyorum.
neyse, konuya dönersek... mühendislikte almanlar ve japonlar hepsini döver aslında herhalde ya. yani bence kesin öyledir. ama başka ülkelerden de çok iyi markalar da çıkmıyor anlamına gelmez bu. genel tabloda almanlar ve japonlar derim ben de.
bundan sonrası copy-paste değil. şimdi yazıyorum.
amerikan mühendisliği... işte dell marka bir laptopum var. 8 senedir falan canavar gibi. aldığımda final boss gibiydi hatta. haha.
ama amerikan mühendisliği hakkında çok da konuşabilecek bilgilerimin olduğunu sanmıyorum. sayısız amerikan ürünü kullanmışımdır elbette de işte... motorola marka iki telefonum da oldu. ilk cep telefonum motorola cd930 idi hatta 90'lar sonunda. başlığında birçok şeyini anlatmıştım. sağlamdı, birçok yönden muadillerinden olumlu olarak farklıydı ve bence dizaynı da çok cool'du, pek kimsede de yoktu o zamanlar.
şuradaki tanımımda da aslında bilgisayar mouse'larında da öncü iki ülke olarak abd ve almanya'yı görebileceğimizi anlayabiliriz: bilgisayar farelerinin ataları
fransız mühendisliği... bookeen cybook opus diye fransız malı bir e-kitap okuyucum olmuştu ve şu açtığım başlıkta bundan bahsetmiştim: (bkz: yazarların e-kitap okuyucuları) hatta ilk kitap okuyucumdur ve 2009 veya 2010'da almıştım. e-ink/e-mürekkep teknolojisi kullanılanlardan. ve bildiğim kadarıyla bu konuda en eskilerdenmiş. ama görünümü çok havalı olsa da malzeme kalitesi ultra dandikti, montajı kötüydü ve 2 senede haşat oldu alet. artık japon markası kobo ile mutluyuz. hakikaten sağlam ve fonksiyonel. işte japonları bir kez daha övelim. haha. fransız arabaları konusuna falan giremem zira arabalardan anlamıyorum. ama bir arkadaşımın ikinci aldığı bir peugeot marka otomobil yolda kalmıştı. bu, aldığı ürünün bir defosunun saklandığı anlamına da gelebilir tabii. yani şimdi bilmedik yere markaya kötü bişey demiyim...
şimdi de ülkemize gelelim. türk mühendisliğinde de aklıma aselsan cep telefonları geldi. kullanmadım ama bir modelinden bir arkadaşımda vardı teeeeeeeeeeeee ne zaman. sağlamdı ama çok ağırdı. gülle gibiydi hatta. haha. mühendislikte pek önde gelen bir ülke olduğumuzu sanmıyorum açıkçası ama bundan emin de sayılmam. yani gene önde gelmiyoruzdur herhalde de belki de sandığımdan daha iyiyizdir. ön yargılı olmayayım şimdi az bildiğim bir konuda.
sizler başka ülke mühendisliklerini de ekleyebilirsiniz buraya tabii.
son olarak da, yazdıklarımdan ve yanlış açtığım başlığın bir versus başlığı olduğumdan bunun temelde bir goygoy yazısı olduğunu anlayabilirsiniz. yani teknik olarak mühendislikten pek de çakmam zaten. bu konudan anlayan birileri doyurucu tanımlar da girebilir buraya elbette.
devamını gör...
2.