1.
tdk:
1. zarf herkesin içinde aleni bir biçimde, çekinmeksizin:
"kimileri zenginliklerini ulu orta sergilemekten zevk duyuyordu." - tülin tankut
2. zarf düşünüp taşınmadan, yapacağı etkiyi ölçmeden, ölçüp biçmeden; yerli yersiz:
"bunu, kendisini ulu orta suçlayanlar dahi bilmiyor, bilmeden de ona ve onun şahsında türk harsına ve irfanına kıyasıya hücum ederek onulmaz yaralar açıyorlardı." - samiha ayverdi
3. sıfat açıkça yapılan, gizlemeye gerek görmeden yapılan:
"tutkunluk gözünüzü ne derece bürümüş ki ulu orta oyunları görmez olmuşsunuz." - safiye erol
bir de böyle size şanlı bir kupa kazandıran orta olabilir mesela bence. yani ulu bir orta yapılır, kutsal bir kafa vuruşuyla da maçı ve kupayı kazanırsınız. o misal. muz orta da yenebilir mesela.
1. zarf herkesin içinde aleni bir biçimde, çekinmeksizin:
"kimileri zenginliklerini ulu orta sergilemekten zevk duyuyordu." - tülin tankut
2. zarf düşünüp taşınmadan, yapacağı etkiyi ölçmeden, ölçüp biçmeden; yerli yersiz:
"bunu, kendisini ulu orta suçlayanlar dahi bilmiyor, bilmeden de ona ve onun şahsında türk harsına ve irfanına kıyasıya hücum ederek onulmaz yaralar açıyorlardı." - samiha ayverdi
3. sıfat açıkça yapılan, gizlemeye gerek görmeden yapılan:
"tutkunluk gözünüzü ne derece bürümüş ki ulu orta oyunları görmez olmuşsunuz." - safiye erol
bir de böyle size şanlı bir kupa kazandıran orta olabilir mesela bence. yani ulu bir orta yapılır, kutsal bir kafa vuruşuyla da maçı ve kupayı kazanırsınız. o misal. muz orta da yenebilir mesela.
devamını gör...