orijinal adı: howl
yazar: allen ginsberg
yayım yılı: 1956
tam ismi "carl solomon için howl" olan ve dünyanın en çok okunan şiir kitabı olma özelliğini taşıyan eserdir. sadece bir şiir kitabı olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı bu eser, bir kültürün ortaya çıkışını ve bir neslin protestosunu yansıtır.
yazar: allen ginsberg
yayım yılı: 1956
tam ismi "carl solomon için howl" olan ve dünyanın en çok okunan şiir kitabı olma özelliğini taşıyan eserdir. sadece bir şiir kitabı olarak değerlendirmenin mümkün olmadığı bu eser, bir kültürün ortaya çıkışını ve bir neslin protestosunu yansıtır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "namarie" tarafından 01.07.2021 16:58 tarihinde açılmıştır.
1.
gördüm kuşağımın en iyi beyinlerinin çılgınlıkla yıkıldığını, histerik çıplaklıkla açlıktan geberdiğini
dünyanın en çok satan şiiri ve şiir kitabı böyle başlar. şiir böyle başlar da öncesinde tek bir şey yazılır “carl solomon için”. hatta bazı basımlarda şiirin ismi carl solomon için uluma’dır. allen ginsberg bu epik, çirkin, iğrenç, güzel şiiri ilk defa kenneth rexroth’un düzenlediği six gallery buluşmasında okudu. burada gelecekte beat’i yaratacak –tabi böyle bir şey mümkünse- insanlarla tanışır. herkes oradadır. bütün beatnickler, allen ginsberg, philip wallen, gary synder, philip lamantia, jack kerouac. neredeyse herkes ulumayı “beat kuşağı manifestosu” olarak değerlendirir. bu şiirin içeriği bu coğrafyada ne yazık ki hep yüzeysel kaldı. kaybedenler kulübü görünümlü fazla deri ceketli abilerimiz içini biraz boşaltsa da amerikan kültür devriminin belki de en önemli insanlarından biri tarafından tamamen “bize” yazılmıştır.
bu şiir neyi, kimleri anlatıyor? hipsterlar (bugünkü anlamıyla değil), melekler, zenciler, yok edilmişler, eşcinseller, kaybedenler, gecenin çocukları, hırsızlar, uyuşturucu bağımlıları, beatnickler, vicdani retçiler, anarşistler, deliler, divaneler, punklar, translar, hayvanlar, kadınlar, erkekler, iktidarsızlar ve daha bir çok şey, konu.. bu şiir sevilecek bir şiir değil bu arada. üstünde çay kahve içeceğiniz, gördükçe sinirleneceğiniz, sarhoş olunca bağıra bağıra okuyabileceğiniz saçma sapan bir şiir. her kelimesi tek tek seçilmiş saçma sapan bir şiir. çok seviyoruz ve çokça nefret ediyoruz.
mahkemelere konu oluyor bu şiir. edepsiz diye. yasaklanıyor, toplatılıyor. mahkemede açık açık burada ne demek istediniz diye soruluyor. şiirden çok da anlamayan devlet şiiri yargılamaya çalışıyor ve rezil rüsva oluyor tabi.
carl solomon şairimiz allen ginsberg’e bir psikayatri kliniğinde ilham oluyor. allen ginsberg de orada çünkü o zamanlar a.b.d’de eşcinselseniz gideceksiniz hastahaneye ve yemin edeceksiniz ben bundan sonra düzcinsel olacağım diye. öyle gezemezsiniz cinsel cinsel. o da bu yemini edip beynine şok yemeden kurtuluyor oradan ve carl solomon için yazıyor bu şiiri ve bir devrim başlatıyor. ona herkes bu devrimin başlatıcısı olduğu için teşekkür ediyor, cesaretini kutluyor ama onun verdiği cevap hep aynı “yalnızca kitaplarını bastırmak isteyen bir avuç insandık”. o yüzden hâlâ bir avuç insana umut dahi olabiliyor bu şiir.
aynı isimle lineer akışı çok da takip etmeyen biyografik bir film de çekildi. aşağıya bırakıyorum bir sahnesini, beat’den duyacağınız tek şey olacaksa en azından aşağıdaki “şiiri” duyun.
moloch
demiştim ya bu şiir yargılanıyor diye. aynı zamanda yargılıyor da. şikago yedilisi davasında ginsberg tanık olarak çağrılıyor ve tanık sandalyesinde yaptığı tek şey ulumayı okumak. ulumak, inadına.
devamını gör...