üniversitede slayttan okuyan hoca

öğrencinin sınavda kopya çekmesinden farkı yoktur. slayt dediğimiz şey küçük hatırlatma yardım için kullanılır normal de lakin bu kendini hoca sanan yüksek ihtimal tanıdıklarının torpili ile bir üniversiteye yerleşmiş tipler kitap okur gibi dümdüz yazı okuyarak kendilerini kandırırlar saygı ve aldıkları parayı zerre kadar hak etmezler. her hocanın tarzı var diyorlar bir de bu tarz değil kendine güvenmeyen anlattığı konuya hâkim olmayan egoist tiplerin sığındığı bahanedir.

okuma yazma bildiğimizin farkında olmayan hocadır.

sunum yapmamızı istediğinde, slayttan okumamızı istemeyen hocadır... evet cuma gününe sunum yetiştirmeye çalışıyorum.

sunum yapmayı slayt okumak sanan hocadır. cidden bir tek ben mi takılıyorum buna?

hoca olduysa neden üniversitede okuyor halen diye sorguladığım hoca

bir hocam, kendisi slayttan okurken "ııııı, eeee, aaaa, ımmm hatta bazen ooo,uuuu ööömm" gibi sesler çıkartıyor. yahu bakıp okuduğun şeyi okurken nasıl bir düşünme payıdır bu ömm umm diyosun kelime arasında. bu gün bu hoca sunum ödevi verdi. ve arkadaşlarım sunum yaparkan şaka gibi ama gayet normal bir şekilde okuyan kızı böldü araya girdi kıza bağırdı çağırdı ve şunu diyor "dümdüz okuyorsun, biz de okurduk slayttan"... kendi kendime "e dengesiz insan slayttan daha bir kelime okuyunca ikinci kelimeye geçerken on kere ıı aa ee diyosun şimdi bu öğrencilere laf mı ediyorsun" dedim.. en gıcık hoca tipidir. asıl üzüldüğüm konu şu bu akademisyen unvanını taşıyan öğretmen hayatı boyunca, öğretmenlik hayatı boyunca hiçbir öğrencisine bir katkı sağlayamayacak. hiçbir öğrenciye bir faydası dokunmayacak..

okuduğum universitede iki kelimeyi bir araya getiremeyen hocada var tüm dersi slayttan okuyarak geçen hocada var ve bu kişileri universiteye kim aldı anlamıyorum, yanlis anlasilmasin köy üniversitesi sayilmaz üniversitem hatta bölümünün hocalarindan ve bir iki yan ders hocasindan memnunum ama araya böyle garip tiplerde karisiyor ve bana cok garip geliyor, sokakta gorsen akademisyen demyecegin tipler cikiyor hoca oluyor bazen.

bunun kitaptan okuyan versiyonu vardı bizim fakültede,
anayasa hukuku dersini kitaptan işliyordu inanamamıştım ilk gördüğümde,
şaka falan yapıyor olmalıydı, yapmıyormuş meğer.

allah korusun,
hiçbir akademisyenin başına gelmesin böyle şeyler...


diğer anayasa hocamız nasıldı ama ya, kitapsız gelir anlatır çıkardı.

bakın bunu da anlatmadan geçemeyeceğim,
ceza hukuku hocamızın dersinde sıkıntıdan patlardık.
30- 40 dk sonra takip edememeye başlardık,
neden biliyor musunuz adam kitap gibiydi. ara vermeden 1 saat elli dk ders anlattığını biliyorum. dua ederdik bitirsin diye. öyle kitap gibiydi ki yazıya dökseniz sadece noktalama işaretlerine ihtiyaç duyardınız. sonra ver matbaaya bassınlar.

maşallah hocama! allah kem gözlerden nazarlardan korusun!

bu muhteşem hoca mevcut türk ceza kanunu'nun yazımında en etkili olmuş isimdir.
ne hale getirdiler hocanın yazdığı kanunu. yazık!

bildiklerini kendine saklayan, öğrenciye değer vermeyen hocadır ya da çok bir şey bilmeden aynı sistemle hoca olup gelmiş zinciri kırmadan bu tarz anlatıma devam eden bomboş, ezberci hocadır. yüksek lisans dersi veren hocalarda da aynı durum söz konusu. insan daha farklı anlatım bekliyor, yüksek lisans bu sonuçta diyorsun ama maalesef yok. üstüne bir de biz öğrencilerden sunum hazırlamamızı isteyip sunumdan okumadan daha yaratıcı anlatımlar beklemeleri de çok ironik değil mi?

bir de ikide bir ııığğlayan hocadır. hay allahın belası.

kendi öğrenciliğinden kalan yaprakları sararmış defterden okuyup tahtaya yazan hocadan bir nebze daha iyi olan hocadır. öğrencisinin muntazam defterini görünce utanmadan onu isteyen hocadan da iyidir. en azından slayt hazırlamıştır. hazırlamış mıdır acaba? kafamda deli sorular...

daha korkuncu, senenin başında öğrencilere kendi yazdığı kitabı aldırıp, tüm sene derslere gelmeyen hocadır.
vardı öyle bir hocamız, allah onu bildiği gibi yapsın.

taşınabilir belleğini kaybettiğinde, akademik anlamda sahip olduğu bilginin tamamını da kaybetme olasılığı olan hocadır.

muhtemelen branşı değildir ya da öğretmeye aç bi hoca değildir . "slayt mlayt okudum mu okudum tamam " düşüncesi ve o okuduğu slaytlardan sorumlu olan biz gariban öğrenciler

mesleğine ve öğrencilerine saygısı olmayan başarısız hocadır.

ıııııııııııııııııııııııııııı , eeeeeeeeeeeeeeğeğeğeğeğeğğğğğğğeğeğeğe diye aynı tonda konuşup üstüne slayttan okuyup üstüne bizlere sıkıcı olmayın şunu bunu yapın diye tavsiye vermeye çalışıp sıkıcı olan ve bu da yetmezmiş gibi 300 slayt ödev veren eğitim fakültesi hocaları bu başlıktaki şampanya sizler için patlatılıyor.

sosyoloji dersime giren kadındır. doçent olmuş ama 30 sayfalık slaytı bile okuduğu halde kem küm eden, yarım yamalak ingilizce ile sizi hayattan soğutan bir insan.

işin komik yanı, 1.5 saat işlediği dersine sadece 10 11 slayt anca sığdırıp bize her hafta en az 30 40 sayfalık okuma vermesi.

açıkcası ben eleştirip yargılamıyorum bu hocaları. bölümüm sözel bir bölüm farklı materyalleri de kullanarak ve sürekli bizden dönüt almaya çalışarak ders işlemeye çalışan hocalar var ki sınıfların büyük bir kısmı genelde derslere katılmazken.

biz ödev sunarken aynı şeyi yapsak hemen höö. ne höö.

bir çok nedenle olabilir tabi ama en seviyesizi gerçekten bir halt bilmeyip yahut bilgisine güvenmeyip, dersi ve derstekileri bi yerine takmadan günü geçiren, ot beyinli, torpil vicdanlı türdür.