1.
60 yıl önce büyük çoğunluğu öğrenci olan, fırtına nedeniyle 400 yolcu ile sulara gömülen, türkiye'nin en ölümcül deniz kazasıdır. bu olaydan sonra hiç bir yetkili ceza almamıştır. 1 mart 1958 tarihinde gerçekleşmiştir. bu konu hakkında, izmit'te yaşayan insanlardan çok değişik hikayeler de anlatılmaktadır.
1 mart 1958 cumartesi günü, üsküdar isimli vapur, izmit - gölcük arasında günün son seferini yapmak için yola çıktıktan kısa süre sonra aniden bastıran fırtınaya yakalandı. yolcuların çoğu cumartesi günü yarım gün öğrenim gören izmit lisesi ve sanat okulu talebelerinden oluşan üsküdar vapuru fırtına ve dalgalara dayanamayarak körfez’in soğuk sularına gömüldü. vapurda bulunan çoğu öğrenci yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
buradan
devamını gör...
2.
72 baca numaralı üsküdar vapuru.
cumhuriyet tarihinin en fazla ölüme yol açan sivil deniz kazası.
farklı farklı sayılar yazılıp çizilir, resmi kayıtlara göre ölen sayısı 392 kişidir. 72 baca numaralı üsküdar vapuru, 1927 alman yapımıydı. battığında 31 yaşındaydı. yolcuları ekseriyetle lise talebelerinden ve fabrika işçilerinden oluşmaktadır.
500'ün üzerinde yolcu sayısıyla yola çıktığı tahmin edilmektedir.
derince açıklarına gelindiği vakit, korkunç güçte bir fırtına kopar, bir görgü tanığı vapurun ahvalini şöyle tarif eder; "vapur bir defa battı çıktı, sonra bir defa daha battı ve çıktı, üçüncü batışında çıkamadı, derinlere gömüldü. hayret edilecek bir şeydir fakat vapur battı, fırtına kesildi..."
hikayenin en acılı yanı kıyıda hadiseye şahit olan, vapur yolcularının yakınlarının çaresizliği ve neredeyse tüm körfez halkının bildiği, dile getirdiği, yolcuların söylediği, yerel gazetelerin dahi yazdığı şey; " bu vapur bir gün batacak..."
faicanın ardından ağır eleştiriler gelir. haldun taner şöyle der; "bütün ikazlara rağmen düz denizler için yapılmış, alçak bordalı bir çelimsiz gemiyi üst güvertelerini kapayıp büsbütün havaleli ve netameli hale getirmese idik, yüzlerce yavrumuzu izmit körfezinde yoku yokuna harcamazdık."
ve bu facia üzerine söylenebilecek en vurucu sözlerden birini, günümüz türkiyesi'nde de halen geçerliliği olan şu sözü söyler hasan ali yücel; "bizim için ölüm değil, hayat bir tesadüftür. biz, tesadüfen ölmüyoruz, tesadüfen yaşıyoruz."
cumhuriyet tarihinin en fazla ölüme yol açan sivil deniz kazası.
farklı farklı sayılar yazılıp çizilir, resmi kayıtlara göre ölen sayısı 392 kişidir. 72 baca numaralı üsküdar vapuru, 1927 alman yapımıydı. battığında 31 yaşındaydı. yolcuları ekseriyetle lise talebelerinden ve fabrika işçilerinden oluşmaktadır.
500'ün üzerinde yolcu sayısıyla yola çıktığı tahmin edilmektedir.
derince açıklarına gelindiği vakit, korkunç güçte bir fırtına kopar, bir görgü tanığı vapurun ahvalini şöyle tarif eder; "vapur bir defa battı çıktı, sonra bir defa daha battı ve çıktı, üçüncü batışında çıkamadı, derinlere gömüldü. hayret edilecek bir şeydir fakat vapur battı, fırtına kesildi..."
hikayenin en acılı yanı kıyıda hadiseye şahit olan, vapur yolcularının yakınlarının çaresizliği ve neredeyse tüm körfez halkının bildiği, dile getirdiği, yolcuların söylediği, yerel gazetelerin dahi yazdığı şey; " bu vapur bir gün batacak..."
faicanın ardından ağır eleştiriler gelir. haldun taner şöyle der; "bütün ikazlara rağmen düz denizler için yapılmış, alçak bordalı bir çelimsiz gemiyi üst güvertelerini kapayıp büsbütün havaleli ve netameli hale getirmese idik, yüzlerce yavrumuzu izmit körfezinde yoku yokuna harcamazdık."
ve bu facia üzerine söylenebilecek en vurucu sözlerden birini, günümüz türkiyesi'nde de halen geçerliliği olan şu sözü söyler hasan ali yücel; "bizim için ölüm değil, hayat bir tesadüftür. biz, tesadüfen ölmüyoruz, tesadüfen yaşıyoruz."
devamını gör...