uzak şehir dizisinin abartılı beğenildiğini düşünmek

hiç izlemedim izlemeyi de düşünmem şahsen ama dışsal dışsal fikrim budur şahsen.

benim gibi düşünen anyone else?

+1 puan veriyorum.

kendimi bildiğimden beri, bu ülkenin nedense "aşiret dizilerine" bir ayrı merakı var. küçücük yaştaydım, o zamanlar dahi hatırlıyorum sayısız aşiret dizisi döner dururdu televizyonda. sanırım türk toplumu "zorbalık- bastırılma- kontrollü yaşama" ve nedense " kadının üstünde var olan eril sistem baskısını" izlemeyi gereksiz seviyor.

her dizin içerisinde boş yere şişirilmiş bir dram, abartılmış hayat hikayeleri, gittikçe kötüye giden bir karakter evrimi var. uzak şehir özelinde ise, "baskı ve tehdit ile" yaşadığı yabancı ülkeye geri gönderilmeyen, kadınlık iradesi ve hakları yok sayılan bir kadın profili izliyoruz. kadınlara bilhassa soruyorum bu manyaklığın nesini beğeniyorsunuz?

annem çok dik, aşırı özgürlüğüne düşkün ve asi bir kadın olmasına rağmen, o bile diziye tutuldu. 7/24 youtube üzerinden geçmiş bölümleri izliyor. artık evde dizinin jeneriğini dahi dinlemekten kusacak duruma geldim. neredeyse tüm replikler ezberimde.. evde bütün gün, beyin yıkama seansı gibi, uzak şehir bölümleri tekrar tekrar oynatılıyor. babam ve ben kaçacak delik arıyoruz.

kızları için savaştıklarını söyleyen, onları okutmak ve eril sistemin baskısından korumak amacıyla resmen savaş açmış annelerin, bu diziyi "şakşaklamasını" anlamıyorum. içtenlikle eleştirdiğiniz hatta meydan okuduğunuz ideolojiyi, dümdüz hayranlıkla izliyorsunuz. burada bir şizofreni var, üzgünüm.

bir tarafınızı net belli edin.
"kadınlar özgürdür" diyorsanız, bu diziyi kesinlikle izlememeniz hatta sevmemeniz lazım. seviyorsanız da, tanrı bu ülkenin kadınları olarak, hepimize yardım etsin.. annelerimiz/ anneannelerimiz/ babaannelerimiz dümdüz " erkek egemenliğine ve kadının üstünde baskın erkek kontrolüne" hayran demektir.