1.
ilk bölümü birkaç gün önce yayınlanan türk dizisi; başrolde sinem ünsal ve ozan akbaba gibi oyuncular yer alıyor;
ahmet katıksız tarafından yönetildiği bilinmektedir.
dizimizin sadece 1 bölümü yayınlandığı için sadece ilk bölüm hakkında konuşulabilir ve ben de dizi hakkında biraz konuşmaya karar verdim.
öncelikle diziyi izleme sebebim istanbul'da geçen dizilerden sıkılmış olmak ve projede tanıdığım sevdiğim oyuncuların yer almasıydı.
şimdi konumuza geçelim ama geçmeden önce senaryoda bazı kopukluklar olduğunu düşünüyorum, başta mardinli bir adam kanada'da karısının kullandığı arabada kaza sonucu ölüyor ama o sahneler asla yok, karakteri daha göstermeden öldürüyorlar.
dizimizin konusunu biraz daha açalım;
mardinli bir ailenin kanada'da yaşayan oğlu ve gelininin geçirdiği trafik kazası, karakterin ölümü, kocasının vasiyetini yerine getirmek için uzak şehir'den gelen alya ve kocasının ailesinin yaşamlarının kesişmesini çeşitli entrikalarla anlatıyor.
dizinin konusunu biraz sıradan bulsam da sinem ünsal'ın içten ve iyi oyunculuğu diziyi izlenilir kılıyor.
ozan akbaba'nın oyunculuğu diğer rollerine benzese de fena olmayan bir oyunculuk sergilediği söylenebilir.
dizinin müziğini de beğenmiştim,
mardin'de çekiliyor olması da diziyi farklı kılıyor.
yıllardır kanada'da yaşayan birinin türkçe'yi biraz aksanlı konuşması gerekmez miydi?
drone ile çekilen sahneler bence iyiydi.
ahmet katıksız tarafından yönetildiği bilinmektedir.
dizimizin sadece 1 bölümü yayınlandığı için sadece ilk bölüm hakkında konuşulabilir ve ben de dizi hakkında biraz konuşmaya karar verdim.
öncelikle diziyi izleme sebebim istanbul'da geçen dizilerden sıkılmış olmak ve projede tanıdığım sevdiğim oyuncuların yer almasıydı.
şimdi konumuza geçelim ama geçmeden önce senaryoda bazı kopukluklar olduğunu düşünüyorum, başta mardinli bir adam kanada'da karısının kullandığı arabada kaza sonucu ölüyor ama o sahneler asla yok, karakteri daha göstermeden öldürüyorlar.
dizimizin konusunu biraz daha açalım;
mardinli bir ailenin kanada'da yaşayan oğlu ve gelininin geçirdiği trafik kazası, karakterin ölümü, kocasının vasiyetini yerine getirmek için uzak şehir'den gelen alya ve kocasının ailesinin yaşamlarının kesişmesini çeşitli entrikalarla anlatıyor.
dizinin konusunu biraz sıradan bulsam da sinem ünsal'ın içten ve iyi oyunculuğu diziyi izlenilir kılıyor.
ozan akbaba'nın oyunculuğu diğer rollerine benzese de fena olmayan bir oyunculuk sergilediği söylenebilir.
dizinin müziğini de beğenmiştim,
mardin'de çekiliyor olması da diziyi farklı kılıyor.
yıllardır kanada'da yaşayan birinin türkçe'yi biraz aksanlı konuşması gerekmez miydi?
drone ile çekilen sahneler bence iyiydi.
devamını gör...
2.
murat soner olmasa varlığından haberim olmazdı. ozan akbaba olduğu için merak ettim. onun çırak isimli dijitale çektiği diziyi yeni izlemiştim zaten.
eşkıya dünyaya hükümdar olmaz izlemiş biri olarak favori karakterim ilyas çakırbeyli olduğu için ozan akbaba eşkıya sonrası ulusal kanallara ne yapacak merak ediyordum.
atlayarak da olsa yayınlanan 4 bölümü hızlıca izledim. diziye getirilen eleştirileri de takip ettim.
her şeyden önce istemeyen izlemek zorunda değil. yıllarca entelektüel geçinen yılmaz erdoğan bugün sözde kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için pavyon temalı mafya babalı dizi çektiyse yılların mafya dizileri eleştirilmezken , konak - töre dizilerinin eleştirilmesini anlamıyorum.
töre dizisini eleştirmek anlaşılmaz değil. anlaşılmaz olan bu diziyi izlemeden eleştirmek. murat soner de aynısını yapmış.
bir örnek vereyim. kadın adamı vuruyor. adam ölmek üzere kan kaybediyor. adamı eve getirip acil doktor bekliyorlar. adamın annesi daha önce kendi kullandığı araçta ölen oğlunu referans verip bunu da mı öldüreceksin diyerek kadına tokat atıyor.
murat soner de sadece bu sahne var. tamam kadına tokat atılmış ama olayın öncesi var. sen neden silah çekiyorsun, hadi çektin neden namluya mermi sürüp silahı doğrultuyorsun.
aynı durumu bir erkek yapsa silahı olan biri de hayatım tehdit altına girdi diyerek çekip vursa % 100 olmasa da muhtemelen nefsi müdafaa'dan yararlanır.
sonuç olarak murat soner sırf izlenme almak için dizileri haksız yere gömüyor. bu tek örneği de değil.
ayrıca bu dizi töreyi de berdel denen uygulamayı da kan davasını da savunmuyor.
eşkıya dünyaya hükümdar olmaz izlemiş biri olarak favori karakterim ilyas çakırbeyli olduğu için ozan akbaba eşkıya sonrası ulusal kanallara ne yapacak merak ediyordum.
atlayarak da olsa yayınlanan 4 bölümü hızlıca izledim. diziye getirilen eleştirileri de takip ettim.
her şeyden önce istemeyen izlemek zorunda değil. yıllarca entelektüel geçinen yılmaz erdoğan bugün sözde kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için pavyon temalı mafya babalı dizi çektiyse yılların mafya dizileri eleştirilmezken , konak - töre dizilerinin eleştirilmesini anlamıyorum.
töre dizisini eleştirmek anlaşılmaz değil. anlaşılmaz olan bu diziyi izlemeden eleştirmek. murat soner de aynısını yapmış.
bir örnek vereyim. kadın adamı vuruyor. adam ölmek üzere kan kaybediyor. adamı eve getirip acil doktor bekliyorlar. adamın annesi daha önce kendi kullandığı araçta ölen oğlunu referans verip bunu da mı öldüreceksin diyerek kadına tokat atıyor.
murat soner de sadece bu sahne var. tamam kadına tokat atılmış ama olayın öncesi var. sen neden silah çekiyorsun, hadi çektin neden namluya mermi sürüp silahı doğrultuyorsun.
aynı durumu bir erkek yapsa silahı olan biri de hayatım tehdit altına girdi diyerek çekip vursa % 100 olmasa da muhtemelen nefsi müdafaa'dan yararlanır.
sonuç olarak murat soner sırf izlenme almak için dizileri haksız yere gömüyor. bu tek örneği de değil.
ayrıca bu dizi töreyi de berdel denen uygulamayı da kan davasını da savunmuyor.
devamını gör...
3.
diziyi izliyorum. konusunu soran birine mardin'de geçen konakta yaşayan aşiret reisi bir adamın annesi ve karısı arasında kalması olarak söylesem eksik kalır ama yanlış olmaz.
dizinin konusu çekici değil ama oyunculukların başarılı olduğunu düşünüyorum. bir diziyi izleten kötü karakterin inandırıcılığıdır bana göre.
bu dizide aşiret reisi olan ozan akbaba'nın annesi sadakat hanım inanılmaz güzel rol yapıyor. en son bu kadar güzel rol yapan ve kendisinden tiksindirmeyi başaran kuzey güney dizisinde kuzey'in annesi vardı.
tesadüf o ki ozan akbaba o dizide de oynuyordu. muhtemelen oynadığı ilk yani benim izlediğim ilk dizisi de kuzey güney diye düşünüyorum.
ozan akbaba aşiret reisi olarak daha önce izlediğim aynı role kıyasla daha başarılı. başarılı derken oyunculuk olarak başarılı. bu karakterler acımasız ve sert yazılır ama aynı zamanda da kadın karaktere de aşık olması gerektiği için bir tık da duygusal olması gerekir.
asmalı konak, sıla gibi dizilerdeki aşiret reisi modellerin bu duyguyu geçirdiğini hatırlamıyorum. örneğin seğmen ağa rolünde özcan deniz oyunculuk olarak kötüydü. sıla'daki boran ağa da mimiksiz oynuyordu.
ozan akbaba çocuğu kucağına aldığında şefkatli bir baba figürü olarak duyguyu doğru veriyor ama eline silah aldığında da sakil durmuyor.
öyle her dakika elini beline götüren bir tip değil hatta diğer dizilerin aksine her sahnede belinde silah gösterip sahneyi terörize etmiyor.
yan karakterlerin sahnelerini de izliyorum geçmiyorum. sadece esas kadın bir tık abartı oynuyor ve küçük çocuk da fazla bilmiş. ona biraz daha az diyalog yazarlarsa iyi olacak. maalesef küçük filozof atakan mı ne vardı, biraz o olma yolunda ilerliyor bu çocuk.
benim favorim olan karakter demir karakteri. adam bence mükemmel rol yapıyor. kendisi diyarbakırlıymış. bu nedenle sanırım mükemmel ağız (şive diye bilinen) yapıyor.
ayrıca kötü adam olarak çukurda da oynamıştı. orada da çok başarılıydı. bu dizideki karakteri o dizideki vartolu ile görsel olarak çok benziyor.
kötü adam dediğin güneş gözlüklü ve zincirli olmalı. akıllı kötü adamlar sinsi ve takım elbiseli olabilir ama bence ben kötüyüm diyen ama geçmişte ona yapılanların intikamını almak için yola çıkan vartolu*, demir, * ömer * hatta edmond dantes çok haklı kardeşim.
dizinin konusu çekici değil ama oyunculukların başarılı olduğunu düşünüyorum. bir diziyi izleten kötü karakterin inandırıcılığıdır bana göre.
bu dizide aşiret reisi olan ozan akbaba'nın annesi sadakat hanım inanılmaz güzel rol yapıyor. en son bu kadar güzel rol yapan ve kendisinden tiksindirmeyi başaran kuzey güney dizisinde kuzey'in annesi vardı.
tesadüf o ki ozan akbaba o dizide de oynuyordu. muhtemelen oynadığı ilk yani benim izlediğim ilk dizisi de kuzey güney diye düşünüyorum.
ozan akbaba aşiret reisi olarak daha önce izlediğim aynı role kıyasla daha başarılı. başarılı derken oyunculuk olarak başarılı. bu karakterler acımasız ve sert yazılır ama aynı zamanda da kadın karaktere de aşık olması gerektiği için bir tık da duygusal olması gerekir.
asmalı konak, sıla gibi dizilerdeki aşiret reisi modellerin bu duyguyu geçirdiğini hatırlamıyorum. örneğin seğmen ağa rolünde özcan deniz oyunculuk olarak kötüydü. sıla'daki boran ağa da mimiksiz oynuyordu.
ozan akbaba çocuğu kucağına aldığında şefkatli bir baba figürü olarak duyguyu doğru veriyor ama eline silah aldığında da sakil durmuyor.
öyle her dakika elini beline götüren bir tip değil hatta diğer dizilerin aksine her sahnede belinde silah gösterip sahneyi terörize etmiyor.
yan karakterlerin sahnelerini de izliyorum geçmiyorum. sadece esas kadın bir tık abartı oynuyor ve küçük çocuk da fazla bilmiş. ona biraz daha az diyalog yazarlarsa iyi olacak. maalesef küçük filozof atakan mı ne vardı, biraz o olma yolunda ilerliyor bu çocuk.
benim favorim olan karakter demir karakteri. adam bence mükemmel rol yapıyor. kendisi diyarbakırlıymış. bu nedenle sanırım mükemmel ağız (şive diye bilinen) yapıyor.
ayrıca kötü adam olarak çukurda da oynamıştı. orada da çok başarılıydı. bu dizideki karakteri o dizideki vartolu ile görsel olarak çok benziyor.
kötü adam dediğin güneş gözlüklü ve zincirli olmalı. akıllı kötü adamlar sinsi ve takım elbiseli olabilir ama bence ben kötüyüm diyen ama geçmişte ona yapılanların intikamını almak için yola çıkan vartolu*, demir, * ömer * hatta edmond dantes çok haklı kardeşim.
devamını gör...
4.
dizinin reytingleri gayet iyi gidiyormuş. yayınlandığı gün kendisi birinci özeti üçüncü oluyormuş.
son bölümü 11.35 reyting almış. bu sayı bana bir şey ifade etmediği için araştırdım. son 13 yılda tüm kişiler kategorisinde en çok izlenen yapım maçlar çıkarılınca 21.87 reytingle sen anlat karadeniz olmuş.
son bölümü 11.35 reyting almış. bu sayı bana bir şey ifade etmediği için araştırdım. son 13 yılda tüm kişiler kategorisinde en çok izlenen yapım maçlar çıkarılınca 21.87 reytingle sen anlat karadeniz olmuş.
devamını gör...