vapurun güvertesinden özgürlük diye bağıran beyaz yakalı

polyanna'nın el salladığı köledir.

özgürlük, çalıştığın şirketin patronunun her sabah 10 hatun ile uyandığı villaya ve her renk kadına sahip olmaktır.

özgürlük, sabah kahvaltısını ingilitere'de yaparken ingiliz fuckbuddy ile heyecanlı dakikalar yaşayıp, öğle yemeği için italya'ya geçerken özel jetindeki hatun ile fingirdeşmek; akşam bir tiyatro gösterisi için yol aldığı fransa'da başrol aktris ile sabahlara kadar role playing yapmaktır.

özgürlük, beklemek değil beklenmektir, insan sürülerinin arasına girmeye gerek kalmadan sosyalleşebilmektir, millet otopark ararken yatıyla yanaştığı gece kulübünden ilik gibi hatunları miço ilan edip boğaz köprüsü manzaralı orgazm olmaktır.

çıkmışsın affedersin belediyenin vapurunun iki metrelik çürümüş güvertesine, bin tane bordro kölesi arasında popişkolar temas halinde özgürlük diye yırtınıyorsun.

saate bak, işe geç kalmışsın beyaz yakalı, ne özgürlüğü.