varoluşsal sancılar çeken sözlük yazarları
başlık "mercimek çorbasını protesto eden kellepaçacı" tarafından 23.04.2023 01:18 tarihinde açılmıştır.
1.
benim içinde olmadığım sözlük yazarları grubudur nasıl çekiyorlar? ne anlam yüklüyorlar varoluşsal sancılara? benim tek çektiğim sancı böbrek taşı sancısı son zamanlarda bence varoluşsal sancıdan daha beter bir sancı. hele bir de diş ağrısı var ki anlatamam bunun sancısını çeken bilir neymiş varoluşsal sancı der.
devamını gör...
2.
kronik bir ağrı gibi , bazen azalıyor ; bitiyor gibi oluyor ; fakat geçmiyor.
devamını gör...
3.
içinde olmadığı bir grubun içinde olduğu bir durumda olduğunu düşünerek başlık açan ya içindesin çemberin ya da dışında kalacaksın kafasına varmasına bir duble kalan yazar başlığı.
devamını gör...
4.
varlık yokluğa eşittir olum. çok da şiyapmayın..
devamını gör...
5.
başlarım varoluşsal sancısına yok olacaz düşüne düşune.
düşünmüyorum artık gelişine yaşıyorum.
bugün bu tarih bu saatte son sözüm şu:
var olduk işte daha neyin kanıtı sancısı sus beyin artık yaşamaya geldin yaşayacak ve gideceksin. sanki ben bulabilecektim hubble teleskobunu. ne düşünücem başkası düşünsün benim çapım bu ben yaşamaya gidiyorum hadi eyvallah.
düşünmüyorum artık gelişine yaşıyorum.
bugün bu tarih bu saatte son sözüm şu:
var olduk işte daha neyin kanıtı sancısı sus beyin artık yaşamaya geldin yaşayacak ve gideceksin. sanki ben bulabilecektim hubble teleskobunu. ne düşünücem başkası düşünsün benim çapım bu ben yaşamaya gidiyorum hadi eyvallah.
devamını gör...
6.
varoşluk sancısı çeken sözlük yazarları diye okudum.
varoşluktan çıkın arkadaşlar, varoşlukla bir şey elde edemezsiniz. varoş olmayınız.*
varoşluktan çıkın arkadaşlar, varoşlukla bir şey elde edemezsiniz. varoş olmayınız.*
devamını gör...
7.
yok yav.. dağ yürüyüşü felan gazıyla ayak bileğimi zorladım zaar. nitekim ondanmış benimki geçti de. başkasını bilemem.. :)
devamını gör...
8.
çoğu katıksız depresyon be kardeşim. geçmiş travmalar, genetik falan filan, ekonomik sebepler, ülkeyi yöneten iktidarın sebep olduğu umutsuzluk, ülkeye doldurulan 10 milyon gayri türk, hukukun olmaması, endişeler...
varoluş sancısı kaynaklı değil. bu ortamda o bile çok lüks kaçar inanın...
tıp var, hekim var. çaresiz değiliz elbet ama bu iktidar ve bu iktidardan nemalanan bunca insan varken içindeki kızgınlığın, acının, sinirin, stresin hatta öfkenin dinmesi zor.
varoluş sancısı kaynaklı değil. bu ortamda o bile çok lüks kaçar inanın...
tıp var, hekim var. çaresiz değiliz elbet ama bu iktidar ve bu iktidardan nemalanan bunca insan varken içindeki kızgınlığın, acının, sinirin, stresin hatta öfkenin dinmesi zor.
devamını gör...
9.
ben sabah uyandıktan bir saat kadar sonra gaz sancısı çektim. o sayılır mı?
devamını gör...
10.
devamını gör...
11.
saçmalığın devasa gücünü hissediyor musun? mantık yanında o kadar cılız kalıyor ki, okyanusta damla bile değil. bilinç sınırlıdır, saçmalık sonsuz. bilincin saçmalığı algılaması imkansız. o sebeple mantığa büründürme savunma mekanizmasını icat etmiş zaten. yine de yeterince işlevsel değil. çünkü saçmalığın sonsuzluğu içinde bilinç boğulmaya mahkum. insanların her şeyde mantık araması, çaresizce bu devasa güçle baş etmenin cılız çabasından ibaret. asla kazanamayacağı bir savaşın sürekli devam ettirilmesinin psikolojik yorgunluğu. sonunda şizofreni. küçücük bedenlerine sıkışmış, dışarıya çıkmakta zorlanan aciz ruhlar. solipsizmin sahte sığınağında bir parça nefes almaya çalışıyorlar. öyle bile olsa saçmalık her yerden taşıp, çepeçevre hepsini çevreleyip, boğuyor. insanların hayatı boğulmamak için çırpınmaktan ibaret. saçmalıkta yüzmesini bilselerdi boğulmazlardı. ama bunu bilinçleri ile öğrenmeye çalıştıkları için, hayatları upuzun bir boğuntular silsilesi.
bütün insanlık kağıtlara köle olmuş bir biçimde. diploma, para, tapu, sabıka kaydı falan. bilinçsiz bir nesnenin, yani kağıdın bilinçli bir özneyi köle etmesinden daha saçma ne olabilir ki? dünyada hüküm süren kağıtlar. bilincin ve mantığın ne kadar aciz olduğunun ispatı.
bu mantığa büründürme mekanizması olmayan bir sebep-sonuç ilişkisine dayanır. halbuki bu dünyada hiçbir şeyin sebebi yoktur. hiçbir şey açıklanamaz.
tabii etrafta olan bitene ya da eylediklerinize açıklama bekleyen mantığın mantıksızlığının farkında olamayacak kadar mantıktan yoksun mallar olduğu için, saçmalığa daha fazla saçmalık katmak istemeyen susar. ben saçmalığa alışkınım, o yüzden saçmalarım, sorun yok. zaten saçmalığa alışkın olmak demek varoluş krizinden muzdarip olmamak demektir. benim öyle muzdaripliklerim yok.
bütün insanlık kağıtlara köle olmuş bir biçimde. diploma, para, tapu, sabıka kaydı falan. bilinçsiz bir nesnenin, yani kağıdın bilinçli bir özneyi köle etmesinden daha saçma ne olabilir ki? dünyada hüküm süren kağıtlar. bilincin ve mantığın ne kadar aciz olduğunun ispatı.
bu mantığa büründürme mekanizması olmayan bir sebep-sonuç ilişkisine dayanır. halbuki bu dünyada hiçbir şeyin sebebi yoktur. hiçbir şey açıklanamaz.
tabii etrafta olan bitene ya da eylediklerinize açıklama bekleyen mantığın mantıksızlığının farkında olamayacak kadar mantıktan yoksun mallar olduğu için, saçmalığa daha fazla saçmalık katmak istemeyen susar. ben saçmalığa alışkınım, o yüzden saçmalarım, sorun yok. zaten saçmalığa alışkın olmak demek varoluş krizinden muzdarip olmamak demektir. benim öyle muzdaripliklerim yok.
devamını gör...