1.
bir mao zedung cümlesinin son bölümdür ki cümlenin tamamını tanımın sonunda yazacağım.
oturup yıldızlardan bakınca dünyadaki halimize gördüklerim çok da iç açıcı değildi açıkçası. sanki gezegen o kadar da mavi yeşil görünmüyor artık. daha bir memur kahverengisi, belki biraz da istifra yeşili, sanki bir tutam alizarin kırmızı -o da sizin güzel hatırınız için- ve ucundan azıcık insan ruhu siyahı. vaziyet harika.
afrika’da açlıktan susuzluktan ölenlere artık o kadar da üzülmüyoruz. çünkü hem alıştık insanların ölmesine hem de bunun sadece afrika’da olmadığını dünyanın her yerdeki eşitsizlik ve adaletsizliğin tahakkümü altında olduğunu gördük. vaziyet harika.
artık güzellik algısı o kadar değişti ki her konuda insanlar yüz kişinin çok beğendiği aptal saptal şeylere saygı duyup yüceltmeye başladılar. sanat ayaklar altına alınırken insanların fiziksel görünüşüne duyulan saygı da azalmaya başladı. sanat yok oldukça insana saygı da kayboldu gitti. vaziyet harika.
nükleer savaş başladı başlayacak. iki yüzlülerin yönettiği ülkeler gezegeni yok etmek için teyakkuzda. kimse kimseden daha masum değil. dünyada masum olan, savaşın sorumlusu olmayan iki grup var sadece. deliler ve çocuklar. gerisi ucundan kıyısından savaşa destek vermiştir; bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek. vaziyet harika.
insanlar birbirini sevemez oldu. o kadar ayrı düştük ki birbirimizden din, dil, ırk, inanç, ideoloji, bakış açısı, bir şeye duyulan nefret ya da sevgi, ilgi alanlarımız bile bizi birbirimize mesafeli insanlar haline getirdi. marvel ve dc comics yüzünden de bir savaş çıkması yakındır. vaziyet harika.
bu kadar uzatmaya gerek yoktu belki de. o zaman ilk cümlede söz verdiğimi yapayım:
“gökkubbenin altında tam bir keşmekeş var, vaziyet harika.”
oturup yıldızlardan bakınca dünyadaki halimize gördüklerim çok da iç açıcı değildi açıkçası. sanki gezegen o kadar da mavi yeşil görünmüyor artık. daha bir memur kahverengisi, belki biraz da istifra yeşili, sanki bir tutam alizarin kırmızı -o da sizin güzel hatırınız için- ve ucundan azıcık insan ruhu siyahı. vaziyet harika.
afrika’da açlıktan susuzluktan ölenlere artık o kadar da üzülmüyoruz. çünkü hem alıştık insanların ölmesine hem de bunun sadece afrika’da olmadığını dünyanın her yerdeki eşitsizlik ve adaletsizliğin tahakkümü altında olduğunu gördük. vaziyet harika.
artık güzellik algısı o kadar değişti ki her konuda insanlar yüz kişinin çok beğendiği aptal saptal şeylere saygı duyup yüceltmeye başladılar. sanat ayaklar altına alınırken insanların fiziksel görünüşüne duyulan saygı da azalmaya başladı. sanat yok oldukça insana saygı da kayboldu gitti. vaziyet harika.
nükleer savaş başladı başlayacak. iki yüzlülerin yönettiği ülkeler gezegeni yok etmek için teyakkuzda. kimse kimseden daha masum değil. dünyada masum olan, savaşın sorumlusu olmayan iki grup var sadece. deliler ve çocuklar. gerisi ucundan kıyısından savaşa destek vermiştir; bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek ya da istemeyerek. vaziyet harika.
insanlar birbirini sevemez oldu. o kadar ayrı düştük ki birbirimizden din, dil, ırk, inanç, ideoloji, bakış açısı, bir şeye duyulan nefret ya da sevgi, ilgi alanlarımız bile bizi birbirimize mesafeli insanlar haline getirdi. marvel ve dc comics yüzünden de bir savaş çıkması yakındır. vaziyet harika.
bu kadar uzatmaya gerek yoktu belki de. o zaman ilk cümlede söz verdiğimi yapayım:
“gökkubbenin altında tam bir keşmekeş var, vaziyet harika.”
devamını gör...
"vaziyet harika" ile benzer başlıklar
vaziyet
1